Kapitalist sistem; sadece özel mülkiyete dayalı ve üretimde yaratılan artı-değeri gasp eden bir sistem değil; aynı zamanda; ulusal ve cinsel eşitsizliklerin, savaşların, doğa yıkımı, ekolojik dengenin bozulması ve “tedavisi mümkün olmayan” veya “nedeni belli olmayan” öldürücü Virüsların sebebi olan bir sistemdir.
Kapitalist sistem; insanı bir meta olarak görür ve değerini, getirdiği kazanca göre belirler. İnsanın yaşamı, üretimin sürekliliğinin ve dolayısıyla sermaye birikiminin ve dolaşımının sağlanmasında oynadığı rol kadar önemlidir. İnsan sağlığına verdiği önem; insanın yaşayıp üretimde bulunması kadardır. Eğer üretimde bulunup kapitalist için artı-değer yaratmıyorsa, onun yaşamasının anlamı yoktur.
Kapitalist için, insan, bir metadır. Tıpkı üretim araçları (toprak, emek, makinalar ve hammadde) gibi. Doğaya egemen oldukça; onu da sermaye birikimi için hoyratça kullanır. Sermaye birikim hırsı sınır tanımaz ve doğanın tahribatını getirse de, ekolojik dengesini bozsa da onu kullanmaya devam eder. Yani kapitalizm sadece insanı sömürmez, doğayı, çevreyi, yaşamı, işine yarar soyut ve somut bütün değerleri, varlıkları sömürür. Tüketir, değiştirir, dönüştürür, kullanır çöpe atar.
Kapitalizm; insanın yaşam kalitesinin yükseltilmesi, en temel doğal ihtiyaçların giderilmesi, eğitim, ulaşım ve sağlık hizmetlerinin ücretsiz olarak karşılanmasına dayalı bir sistem değil. İnsanların, alım gücü kadar hizmetlerden yararlandığı bir sistemdir. Yani alım gücü olmayanın hizmet satın alamadığı gayri-insani bir sistemdir.
Kapitalizm; eşitsizlikler sistemidir. Zengin ile fakir, emek ile sermaye, erkek ile kadın, kapitalist ile işçi, egemen ulus ile ezilen ulus arasındaki eşitsizliklere dayalı bir sistemdir. Kadını, özel mülkiyetin temel kurumlarından biri olan aileyi korumakla sorumlu kalır. Kadını reklam aracı, hizmetçi, çocuk bakıcısı, savaş ganimeti ve evin ücretsiz kölesi olarak görür.
Kapitalizm; sermaye birikiminde tıkanıklık olduğunda krizleri yaşayan bir sistemdir. Sermayenin yeniden birikiminin sağlanabilmesi için; farklı farklı müdahalelerde bulunur. Bu müdahalelerden biri de savaş yolu ile krizin atlatılması, krizin yükünün yine işçilere, emekçilere, ezilen halklara yüklenmesidir. Kapitalizmin bizim için getireceği yeni yıkımları ve yeni krizlerin yükünü kabul etmiyoruz, karşı çıkıyor ve hep birlikte ayağa kalkalım diyoruz!
ADHK ve bileşen örgütleri ADKH ve SYM olarak, yaşadığımız Avrupa ülkelerinde başta işçi, emekçi, kadın ve göçmenler olmak üzere, tüm ezilenlerin yaşam koşullarını daha da ağırlaştıran PANDEMİ (Covıd-19), SAVAŞLAR, EKOLOJİ (EKOSİSTEMİN BOZULMASI), ZAMLAR VE HAK GASPLARINA karşı başlattığımız kampanyayı, kapitalizmin sömürü ve zulüm çarkından zarar gören herkese duyuruyor ve tüm sınıf kardeşlerimizi kampanyaya aktif katılmaya ve ortak mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz!
ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)
ADKH (Avrupa Demokratik Kadın Hareketi)
SYM (Socialist Youth Movement)