ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu) olarak, Katalonya ulusunun en demokratik, meşru referandum hakkını savunuyor, bu hakkını gasp eden İspanyol emperyalist faşist zorbalığına karşı gösterdiği direnişini selamlıyoruz
ADHK (02-10-2017) 1 Ekim Pazar sabahı İspanya’nın Katalonya Özerk bölgesinde yaşayan Katalan Ulusu, bağımsızlığını oylayacağı referandum için, 2 bin 315 okulda kurulan sandıklarda oy kullanmaya gitti.
Ancak İspanya Başbakanı Mariano Rojoy’un talimatıyla Madrid’den çıkan İspanyol polisi, 1300 okulu kapatarak oy verme hakkını açıktan gasp etti. Buna karşılık olarak, Barcelona Belediye Başkanı Ada Colau, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada belirttiği gibi, “Korkak bir başkan polisleriyle şehrimizi işgal etti, burası bizim şehrimiz” diyen Katalonyalar 163 okulu işgal ederek, en demokratik referandum haklarını kullanmak için, onurlu bir direnişle 337 yaralı vererek, bu faşist saldırıya, referandum hakkını gasp eden haydutluğa boyun eğmediler. Egmeyeceklerini de tüm Dünya’ya gösteriler.
Kısa bir zaman önce Güney Kurdistan’da yapılan referanduma karşı, BM düzeyinde “Bölgeyi IŞİD ile yapılan mücadeleyi olumsuz yönde etkileyecek bir istikrarsızlığa yol açar” gerekçesiyle çıkartılan kırmızı kart, böylesi bir “bahanesi” olmayan Katalanlar için geçersiz ve anlamsız olduğundan, bütün dünya gericiliği, İspanyol devletinin Catalan halk iradesini gasp eden, bu faşist hücumuna 3 maymun oynama rolünü seçerek, bilmiyoruz, görmedik, duymadık sahtekarlığını seçti.
Kendi bağımsızlığını oylaması elinden alınan Katalonya ulusu şahsında, Avrupa Birliği’nin tüm “demokratik”, “özgürlükçü” maskesi düşmüş, emperyalist tekellerin diktatöryel gerçeği suç üstü olmuştur.
Tarihsel olarak “çözüldüğü” öngörülen Avrupa’nın göbeğindeki “ulusal soruna” dair eski dikişler, bir bir patlamakta, emperyalist burjuvazi, 1789 Devrimleriyle yeni bir çağ açan toplumsal devrimlerin öncü gücü olan radikal cumhuriyetçi devrimci atalarına bir kez daha ihanet etmektedir.
Bu bağlamda, tamda gerçek bir ” burjuva demokrasisi” sınavında, kokuşmuş emperyalist burjuvazi, tüm şatafatlı “karar”, “kriter”, “şartlarını”, gerçeğin buzlu sularında Barselona sokaklarında boğup atmıştır. Sandığı polis eliyle çalıp, silah yerine elinde oy pusulası tutan, Katalonya ulusu, 7’den 70’e, genç yaşlı, kadın erkek demeden jop, panzer ve gazla terbiye ederek, burjuva demokrasisinin bir nostalji, polis devletinin bir gerçek olduğunu, akıttığı kanla mühürlemiştir.
Diğer yandan, “Direnişi Kürtlerden öğrendik. İki ulusunda tek geleceği özgürlük” tür diyen, Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Carles Puigdemant, Emperyalizmin merkezindeki bir “direnişle”, onun çevresinde ki ” direnişi aynı zaman kesitinde buluşan bir cephenin müjdesini de vermiş oluyor.
Emperyalist Dünya, Katalonya ulusunun en demokratik hakkını gasp eden bu tutumuyla, tüm toplumsal sorunlarda yeteneksiz bir tekelci dar akla sahip olduğunu göstermiş, ezilen ulus ve halklara ortak direniş siperlerinde kendisine karşı savaşacakkarı bir cepheye davet etmiştir.
Biz varlığını emperyalizme ve Dünya gericiligine karşı mücadele etmeyle anlamlandıran, anti-emperyalist, anti-fasist, anti-şövenist bir konfederasyon olarak, bu cephede gücümüz ölçüsünde konumlanıp mücadele etmekten mutlu olup, onur duyarız.
Sonuç olarak ADHK olarak, Katalonya ulusunun en demokratik, meşru referandum hakkını savunuyor, bu hakkını gasp eden İspanyol emperyalist faşist zorbalığına karşı gösterdiği direnişini selamlıyoruz.
Kahrolsun Emperyalizm !
Yaşasın Katalonya Ulusunun Kendi Kaderini Tayin HAKKI!
Emperyalizm Ve Dünya Gericiliği Yenilecek, Direnen Uluslar ve Ezilen Halklar Kazanacak!
ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)