M
aoist Komünist Parti (MKP) iş kazası sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yoğun bakımdayken hayatını kaybeden Ali Asker Yer için yazılı bir açıklama yayınlayarak “Asker yoldaşımızı kaybetmenin büyük üzüntüsünü, acısını, Ailesi, sevdikleri, dostları ve tüm yoldaşlarımızla metanet duygularımızla paylaşıyoruz, hepimize baş sağlığı diliyoruz” ifadelerini kullandı
HABER MERKEZİ (09-04-2020) Maoist Komünist Parti (MKP) Avrupa Komitesi iş kazası sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yoğun bakımdayken hayatını kaybeden Ali Asker Yer için yazılı bir açıklama yayınlayarak “Asker yoldaşımızı kaybetmenin büyük üzüntüsünü, acısını, Ailesi, sevdikleri, dostları ve tüm yoldaşlarımızla metanet duygularımızla paylaşıyoruz, hepimize baş sağlığı diliyoruz” ifadelerini kullandı
Yapılan açıklamanın tamamı şöyle;
Devrimci, Demokratik Kamuoyu ve Halkımıza!
Asker Yer yoldaşı vahim bir iş kazası sonucu kaybettik.
16 Mart 2020 tarihinde, inşaat iş kolu olan çalıştığı iş yerinde, yaşanan iş kazası sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı Stutgart Katharinenhospital’de, kaza geçirdiği günden bu yana yoğun bakımda tedavi altında olan, Asker Yer yoldaşımızı kaybettik. Asker yoldaşımızı, talihsiz bir iş kazasında yitirmenin derin üzüntüsünü-acısını yaşıyoruz. Başta ailesi olmak üzere, tüm sevenlerinin, dostlarının ve yoldaşlarının başı sağ olsun.
7 Ekim 1972 yılında Dersim’in Pertek ilçesine bağlı Orcan köyünde, Dersim coğrafyasının tarihten gelen tüm acılarını, baskılarını, yoksulluğunu yaşayan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Asker yoldaş, tarihindeki ilerici değerlere, kimliğine ve toplumsal emeğine sahip çıkarak, yaşanan baskılara-katliamlara-haksızlıklara başkaldıran bir toplumsal atmosferde büyüdü. Sınıf mücadelemiz tarihi açısından Partimizin, Dersim coğrafyasında tarihsel olarak yaktığı isyan ateşi, aynı zamanda, dersim coğrafyasında tarihsel ve güncel olarak yaşanan katliam-baskı ve zulme karşı başkaldırının, devrim ve sosyalizm bilinciyle buluşmasının tarihidir. Bu bilincin Dersim halkıyla buluştuğu tarihsel kesitlerde, haksızlığa ve zulme başkaldırma iradesini, partimizin fikirleriyle birleştirerek ortaya koyan Asker yoldaş, gençlik yıllarıyla beraber, bazı sosyal-siyasal ve ekonomik nedenlerden dolayı 1989 yılında Almanya’ya gelen Asker Yoldaş, geldiğinden kısa bir zaman sonra bulunduğu alanda genç bir yoldaşımız olarak gençlik çalışmalarına dahil olmuş örgütlenmiş, bulunduğu alan faaliyetlerinin öznesi olmuş, fedakarlığı, özverisi, çalışkanlığı ile partimizin bir taraftarı olarak emek vermiştir. Asker yoldaş, emekçi kişiliği, fedakar çalışma tarzı, örgütlü olduğu dönemlerde mücadeleyi sahiplenici ve kavrayışı doğrultusunda eksik ve hatalı gördüğü tarzlara ideolojik eleştirisel metotla, çevresine, yoldaşlarına, mücadeleye olan duyarlılığı, sosyal kişiliği ve devrimci hassasiyeti ile, emek katan bir yoldaşımızdı.
Devrim ve sosyalizm mücadelesi başından sonuna kadar düz bir çizgide seyr etmez. Devrimin önderlik kurumu olan örgütlülüğümüzden ya da farklı bazı nedenlerden kaynaklı, örgütsel olarak kapasitemizin dışında bir düzeyde konumlanabiliriz. Ama hangi düzeyde konumlanırsak konumlanalım, devrim ve sosyalizm mücadelesini bir yaşam biçimi haline getirmek, devrimci mücadeleye verdiğimiz emeğimize yabancılaşmadan, bulunduğumuz alanlarda devrim ve sosyalizm mücadelesinin görevlerini yerine getirmek, son derece önemli ve özellikle günümüz açısından öne çıkarılması gereken devrimci tutumdur. Bulunduğu her alanda, toplumsal gelişmelerin ortaya çıkardığı her sorunu, partimizin siyasal perspektifi ve örgütsel anlayışı doğrultusunda ortaya koyan Asker Yoldaş, duyarlılığıyla, verdiği emeğiyle kavgamızdadır. Hangi yoldaşımızı, nerede ve nasıl yitireceğimizi, toplumun öznesi olan bireyler değil, içinde bulunduğumuz yaşamın koşulları ve devrimci mücadelenin akışı belirlemektedir.
Ekonomik-sosyal-siyasal tüm toplumsal birimler ve bu birimlerde sürdürülen aktiviteler, her devrimci için, devrimci mücadele alanlarıdır. Bazen, sınıf hasmımız olan burjuvazi ve onun savaş kurmaylarıyla sürdürdüğümüz açık devrimci savaşın dışındaki toplumsal-sosyal alanlarda, yoldaşlarımızı kaybetmemiz gündeme gelebilmektedir. Bir devrimci için ölümün en çirkin, en kalleş yanı budur. Ama unutulmamalı ki, ölümün bu kalleş yanını, üretim alanlarında, sosyal yaşam sahamızda, mücadele pratiğinde ortaya koyduğumuz devrimci-sosyalist duruşumuzu gölgelemez-zayıflatmaz. Tüm mesele, her koşulda devrimci yaşamak, sosyalist olmak ve insanlığın özgür düşü komünizmi savunmaktır. Vahim bir iş kazasında kaybettiğimiz Asker yoldaş devrimci değerlerimizin, sosyalizm ve komünizm bilincimizin çığlığı olarak hafızamızda duyarlı bir taraftar olarak yerini almıştır.
Asker yoldaşımızı kaybetmenin büyük üzüntüsünü, acısını, Ailesi, sevdikleri, dostları ve tüm yoldaşlarımızla metanet duygularımızla paylaşıyoruz, hepimize baş sağlığı diliyoruz.
Mücadelesi, Emeği, Fedakarlığı ile Asker Yoldaş Mücadelemizde Yaşayacaktır!
