Oğlunun kemikleri kutuyla verilen baba: Beklemiyordum, gözlerim karardı, nefesim kesildi

Diyarbakır’da sokağa çıkma yasakları sırasında ölen oğlunun kemikleri yedi yıl sonra adliyede bir kutu içerisinde verilen Ali Rıza Arslan, “Hiç beklemiyordum, gözlerim karardı, nefesim kesildi” dedi.

Diyarbakır Sur’da hayatını kaybeden oğlu Hakan Arslan’a ait kemiklerin bir torba içerisinde kutuyla teslim alan Ali Rıza Arslan, yaşadıklarını anlattı. Bir memur tarafından torba verildiğini ve içinde oğlunun kemikleri olduğunu anladığını belirten Arslan, o anları, “Gözlerim karardı, nefesim kesildi, sanki o an tüm Diyarbakır başıma yıkıldı” diyerek anlattı.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürecinde yaşanan çatışmalarda hayatını kaybeden Hakan Arslan’ın kemikleri 7 yıl aradan sonra babası Ali Rıza Arslan’a bir torba içinde teslim edildi. Arslan’ın cenazesi, pazartesi günü Erzurum’da defnedildi.

‘Gözlerim Karardı, Nefesim Kesildi’

BBC Türkçe’ye konuşan baba Ali Rıza Arslan, kemikleri adliye binasından teslim alacağından habersiz olduğunu söyleyerek, “Ne savcı vardı ne de hakim, bir memur vardı, 28 yaşındaki oğlumun kemiklerinin olduğu kutuyu dolaptan çıkarıp elime verdiler, bunu hiç beklemiyordum; gözlerim karardı, nefesim kesildi, sanki o an tüm Diyarbakır başıma yıkıldı. İçinde oğlumun kemiklerinin olduğu o kutuyu nasıl teslim aldım, nasıl götürdüm hatırlamıyorum, kahroldum” ifadelerini kullandı.

‘Memur Dolaptan Çıkardığı Torbayı Verdi, Torbadaki Kutuda Oğlumun Kemikleri Varmış’

2 yeğeniyle beraber bir gün önce Erzurum Karayazı’dan Diyarbakır’a geldiğini söyleyen Ali Rıza Arslan, cenazeyi Adli Tıp morgundan tabutla teslim almayı beklediğini söyleyerek, “Cenazeyi teslim almamız için resmi evrakları almak için adliyeye gitmiştim, yeğenlerim oteldeydi, onları uyandırmadan belgeleri almak için erken çıktım ve belgeyi alıp daha sonra Adli Tıp’a beraber gideriz diye düşündüm. Adliye binasına gittiğimde sadece bir memur vardı. Bir odaya gittik, memur dolaptan çıkardığı bir torbayı da verdi, meğer torbadaki kutuda oğlumun kemikleri varmış. Kutuyu teslim eden personel de mahçuptu. ‘Bu yapılan insanlığa sığmaz’ diyebileceğim hiçbir yetkili yoktu orada. Personele bir şey söylemeye de kıyamadım” diye konuştu.

Arslan, lise eğitimini yarım bırakan oğlu Hakan’ın 2015 yılında çalışmak için İstanbul’a gittiğini, HDP’nin Diyarbakır mitinginde yaşanan patlamadan sonra, ondan bir daha haber alamadıklarını söyledi. 2015 Aralık ayında, Sur’Da yaşanan çatışmalarda oğlu Hakan’ın da yer aldığı bilgisini, gelen ölüm haberiyle öğrendiklerini söyledi. Arslan, o tarihten beri oğlunun cenazesini almak için çok mücadele ettiklerini aktardı.

‘Sur’da İnsan Kemiklerinin Çıktığını Duyunca Harekete Geçtik’

Sur’da bir mahallede insan kemiği çıktığı haberlerini duymaları üzerine harekete geçtiklerini belirten Baba Arslan, “İMC TV daha kapatılmamıştı, bir haber bülteninde oğlumun yaralandıktan bir hafta sonra öldüğü haberini yayınlandı. 29 Ocak 2016 tarihiydi, bunun üzerine Diyarbakır’a gittim, öldüğü bilgisi kesindi ama Sur’da çocuklarını kaybeden birçok aile gibi ben de cenazeyi teslim alamadım. Biz de DNA için kan verdik ama herhangi bir sonuç alamadık. Geçen kış Sur’da bir mahallede devam eden restorasyonlarda insan kemiklerinin çıktığı haberini duyunca harekete geçtik. Çünkü tarif edilen yer, oğlumun gömüldüğü söylenen bölgeydi. Savcılığa yeni bir başvuru yaptık ve DNA sonucunda kemiklerin oğlumuza ait olduğu tespit edildi” şeklinde konuştu.