Paris’te “Ermeni katliamının 100. yıldönümünde, katliam kültürü ve soykırım hafızasının izini sürmek” paneli, başarıyla gerçekleşti

2Paris (20-04-2015) Paris’ te FDHF/ADHK bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Paris Dersim Kültür Merkezi localinde saat 14.30’da başlayan panel, ADHK adına yapılan, paneller serisinin önemi ve gerekliliği üzerine yapılan, kısa açılış konuşmasıyla başladı. Daha sonra, jenosid’de katledilen Ermeniler şahsında tüm katledilen halklar için yapılan 1 dakikalık saygı duruşuna geçildi.

Modöratörlüğünü Hülya Yetişen’in yaptığı panelin giriş bölümünde, Hülya Yetişen Türk devlet geleneğinin gerçekleştirdiği katliamların kronolojik özetini sunarak, bir hafıza tazelemesinde bulundu. Ardından söz alan kendiside bir Ermeni kızı olan Angel Dikme, içinde kendi duygularının sıcaklığınıda barındıran bir sunum yaptı.

Katliamı, hayatı AMED başlayıp, jenosid’de samanlıkta saklanarak, saklandığı yerden, tüm ailesinin katledildiğini görüp, ömrünü bu vahşetin tanıklığıyla yaşadığı acılarla geçirip, bugün Bürükselde mezarı olan dedesine yazdığı şiir mektubu okuyarak dile getiren Angel DİKME; ” katliamın bizden belgesini istiyorlar dedem, Sanki kendilerinin insan olduklarına dair belgeyi sunmuşlar gibi” diye sorarak, jenosid ve sonrası sürgünde Ermeni halkının yaşadığı zorlukları ve AKP’nin bugün bu katliamı inkarla savunan iki yüzlülüğüne dikkat çekti.

Daha sonra söz alan panelin ikinci konuşmacısı Araştırmacı Erdal EMRE; katliamı hazırlayan ittehat ve terakki’nin yapısı, bu katliamı gerçekleştirme nedenlerini, jenosid boyutunda gerçekleşen bu katliamın yarattığı travmaları, bunun bugün de devam eden sonuçları ve buna karşı yapılması gereken güncel görev ve sorumlulukları hatırlatan sunumunu gerçekleştirdi.

Panelin ikinci bölümü, kurumlar ve kişilerin duygu, düşünce ve sorularını dile getirmesiyle başladı.

Bu bölümde sol’unda bu konuda verdiği sınavın, çok başarılı olmadığı, kendisiyle bu bağlamda yüzleşmesi gerektiği, Mustafa Suphi öncesine denk düşen bir zaman kesitinde, daha Osmanlı son yıllarında ilk sosyalist örgütlenmelerin Ermeniler öncülüğünde gerçekleştiği, Cumhuriyet yıllarının başında Beyazıt Meydanı’ında idam edilen Ermeni devrimcilerin son sözlerinde ” YAŞASIN SOSYALİZM!” diye haykırdıkları, bu tarihsel gerçekliğin sol’un hafızasında yer almadığının altı çizildi.

Ermeni milliyetine ait bir çok insanın katılım sağladığı panel, amaca uygun bir tarzda, ortak hafıza tazelemesi üzerinden başarıyla gerçekleşti

13