Partizan-Sınıf Teorisi; 50. Ölümsüzlük yıl dönümünde, İbrahim Kaypakkaya yoldaşı anma kampanyasının startını, Berlin LLL eyleminde verdi!

KATLEDİLİŞİNİN 50. YILINDA KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA ANMA KAMPANYASININ STARTINI BERLİN LLL EYLEMİNDE VERİLDİ!

Alman Devriminin başlamasından iki ay sonra 15 Ocak 1919’da karşı-devrimin kanlı saldırısıyla, Almanya’nın tekelci burjuva devleti ve devrimi boğmak için onunla işbirliği içine giren SPD ihanetçileri tarafından katledilen işçi sınıfı önderlerinden olan Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht ve yine Ocak ayında yaşamını yitiren proletaryanın ölümsüz ustalarından Lenin , 15 Ocak Pazar günü, Berlin’de onbinlerin katıldığı yürüyüş ile anıldı.

Bir çok  devrimci ve demokrat Alman kurumlarının yanı sıra, Partizan ve Sınıf Teorisi gibi Türkiyeli örgütlerin de katıldığı yürüyüş, saat 9.30’da Berlin Frankfurter Tor’da başladı.

Partizan ve Sınıf Teorisi’nin,

“KATLEDİLİŞİNİN 50.ÖLÜMSÜZLÜK YILINDA KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA ANMA KAMPANYASININ STARTINI BERLİN LLL EYLEMİNDE VERİYORUZ!”

şiarı ile toplanan kitle slogan ve alkışlarla yürüyüşe başladı. Partizan ve Sınıf Teorisi adına yapılan ortak açıklamada: ” Rosa Luxemburg’un yıllar önce haykırdığı “Ya Barbarlık Ya Sosyalizm” şiarı aradan geçen bunca zamana karşın hala güncelliğini koruyor. Bugün dünya çapında, emperyalist haydutlar arasında cereyan eden hegemonya çatışması, dünyanın önemli sahalarında sürdürülen emperyalist savaşlarla icra edilmektedir. Arap yarımadası, Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Ukrayna sahasında, insanlığı ve doğayı yıkıma sürükleyen emperyalist savaşlar, emperyalist bloklar arasında derinleşen dalaşa paralel olarak yayılma trendindedir.” Ve yine ” Emperyalist savaş ortamının bölgesel diktatörlüklerin saldırılarıyla birleştiği, birbirini beslediği günümüz tarihsel kesitinde, ezilen dünya halkları, ya bu kapitalist-emperyalist dünya gericiliğinin köhnemiş ve çürümüş barbarlığının vahşi çarkında yok oluşu ya da, başka bir dünyanın var olduğu gerçekliğiyle sosyalizm tercihi ile karşı karşıyadır. Dünyanın birçok yerindeki işçilerin, ezilen halkların, mazlum ulusların, kadınların direniş ve isyanları, devrim ve sosyalizm mücadelesi için başka bir dünyanın umudunu beslemekte ve büyütmektedir. Tam da böylesi tarihsel bir kesitte; Karl Liebknecht’in birinci paylaşım savaşı ve militarizmin kanlı hegemonyasının hüküm sürdüğü bir dönemde “tüm dünyayı ezmek istiyorsunuz ve kimsenin sizden hesap sormayacağını sanıyorsunuz…Fakat açıkça söylüyorum: biz bir avuç insan sizden korkmuyoruz” diye haykıran cesur militan duruşu tarihten gelen devrimci perspektif niteliği olarak günceldir.” Denildi.

Katledilmesinin üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen bugün hala TC faşizminin korkulu rüyası olan Kaypakkaya’nın yaşamını,  mücadelesini ve dünya görüşünü kampanya kapsamında ele alan Sınıf Teorisi ve Partizan, LLL yürüyüşü ile bu kampanyaya start verdiğini duyurdu.

Yapılan konuşmalarda İbrahim Kaypakkaya’nın hayatı ve mücadelesi hakkında bilgi verilirken ” Vücudunda ağır yaralar ve şarapnel parçaları olmasına rağmen faşizmin cellatları tarafından ağır işkencelere maruz kaldı. Tarih yaprakları 18 Mayıs 1973’ü gösterdiğinde onun direnişi karşısında acze düşen faşist Kemalist diktatörlüğün eli kanlı cellatları tarafından hunharca Amed hapishanesinde katledildi. O’nu katledenler, O’nun, direnişine rengini veren bütünlüklü komünist görüşlerini ve pratiğini iyi biliyorlardı. Katledilmesinin esas sebebi de budur. Tıpkı Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht gibi.

Tarihi dövüşenler ve savaşanlar yazdı, devrim adına dövüşenler ve savaşanlar geleceği de özgürleştirecektir.” Vurgusu yapıldı .

Yürüyüş sırasında Sırbistan devleti tarafından tutsak edilen ve Türkiye’ye iadesi söz konusu olan politik tutsak Ecevit Piroğlu için ve tüm politik tutsaklar için dayanışma çağrısında bulunuldu. Piroğlu’na yönelik bu tutumun özünde tüm politik mücadele yürütenler yönelik olduğu ve çıkacak olan kararın önümüzdeki süreçte çok daha tehlikeli sonuçlar doğuracağı vurgulandı. Yapılan konuşmalarda Piroğlu ve tüm politik tutsaklar için  özgürlük talebi vurgulandı.

Alman devrimci örgütlerinden olan, Kommunistischer Aufbau’ da yaptığı konuşmada, Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in katledilme sebebi ile İbrahim Kaypakkaya’nın katledilme sebebinin aynı olduğu,  komünist düşünce ve bu düşüncenin pratiğe dökülmesinin , işçi sınıfının düşmanları açısından kabul edilemez olduğu ve bu yüzden katledildikleri vurgusunu yaptı   konuşmasını ” uluslararası dayanışmayı büyütelim,  yaşasın enternasyonal dayanışma ” sözleriyle bitirdi.  MLPD ( Almanya Marksist/ Leninist Komünist Partisi ) genel sekreteri Gabi Fechtner ise yaptığı konuşmada,  Kaypakkaya’nın ardılları ile aynı platformda yer almanın önemini ve sevincini vurguladı ve bugün her zamankinden dahada ortak mücadeleye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Yaklaşık 3 saat süren eylemin sonunda,  sembolik olarak anıtın önüne karanfiller bırakan kitle alkış ve sloganlar eşliğinde eylemi sonlandırdı.