Savcı: Gazi’de 2 genci öldüren polisler meşru savunma yaptı

Gazi mahallesinde Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’u öldüren polisler hakkında hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi Savcı 4 polisin “meşru savunmada bulunduklarını” savunarak, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermekten” yargılanmalarını istedi

HABER MERKEZİ (29.11.2017) – Gazi mahallesinde Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’u öldüren polisler hakkında hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. Savcı 4 polisin “meşru savunmada bulunduklarını” savunarak, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermekten” yargılanmalarını istedi.

Mezopotamya Ajansı’ndan Yasin Kobulan’ın haberine göre, İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Gazi mahallesinde 14 Nisan akşamı polisin açtığı ateş sonucu araçta bulunan Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’un yaşamını yitirdiği, 3 kişinin yaralandığı olaya dair iddianame İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlandı. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Demirhan Erkul, Birkan Yüksel ve Ramazan Altürk mağdur olarak, yaşamını yitiren ve yaralananların aileleri müşteki olarak yer aldı. Polisler E.E, K.A, Z.S. ve D.B.’nin sanık sıfatı ile yer aldığı iddianamede, polisler hakkında “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermekten” dava açıldı.

İddianamede yer alan kriminal raporlarda şüpheli 4 polisten alınan svaplarda atış artığı olduğu, olay yerinde bulunan diğer polislerin svaplarında atış artığı olmadığına yer verildi. Saldırıya uğrayan araçta bulunan Oğuzhan Erkul, Barış Kerem, Ramazan Altürk, Birkan Yüksel ve Demirhan Erkul’un svaplarında atış artığı olmadığı, araç içerisinden alınan numunelerde patlayıcı madde artığına rastlanmadığı ifade edilen iddianamede, “Ölenler Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’un alt ve üst elbiselerinde yapılan incelemede isabet eden atışların, elbiselerde bıraktığı izin uzak atış giriş delikleri izi ile uyumlu olduğu, olay yerinden elde edilen kovanların tamamının şüphelilere ait uzun namlulu otomatik silahlardan atıldığı belirlendi” denildi.

Saz çıkan araçtan silahı gördüğünü söyledi

İddianamede polislerin verdiği ifadeler de yer aldı. Şüpheli polis E.E. savcılık savunmasında verdiği ifadede yaşanan olayı anlatarak şahısları hedef almadığını söyledi. Saz çıkan araçtan silahı gördüğünü iddia eden E.E., kaçan aracı ise takip etmediklerini savundu.

Z.S. E.E.’yi yalanladı

Şüpheli Z.S. ise, ifadesinde E.E.’nin “silah” diye bağırdığını iddia ederek, “Araca dur dedik ancak araç durmadı. Bunun üzerine aracın sol arka lastiğine 3-4 kez ateş ettim” dedi. E.E.’nin aksine kaçan aracı zırhlı araç ile takip ettiklerini söyleyen Z.S., takipte aracı yakalayamadıklarını söyledi.

Otopsi raporları iddianamede

Erkul’un yapılan otopsi raporunda ise vücudunda 4 adet ateşli silah mermi çekirdeği giriş yaralanması olduğu, bunlardan saçlı deri ve sol scapulada tespit edilen yaralanmaların müstakilen öldürücü nitelikte olduğu, sol omuz ve uyluk arkası bölgede tespit edilen diğer yaralanmaların öldürücü nitelikte olmadığı, saçlı deride tariflenen ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasının cilt, cilt altı bulguları dikkate alındığında atışın uzak atış mesafesinden yapılmış olduğu, diğer yaralanmalara ilişkin atışların bitişik atış mesafesi dışından yapılmış oldukları, kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına kafatası ve kot kırıkları ile birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti ve iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğunu tespit edildiğine yer verildi.

Kerem’e ait otopsi raporunda ise vücudunda 4 adet ateşli silah giriş yarası olduğu, saçlı deride ve sağ omurgada tespit edilen  yaralanmaların ayrı ayrı ve tek başlarına ölüm meydana getirir nitelikte olduğu, uyluk ve diğer omurga bölgesinde meydana gelen yaralanmanın ölüm meydana getirir nitelikte olmadıkları, saçlı deride tariflenen ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasının cilt, cilt altı bulguları dikkate alındığında atışın uzak atış mesafesinden yapılmış olduğu, diğer yaralanmalara ilişkin atışların bitişik atış mesafesi dışından yapılmış oldukları, kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına kafatası ve kot kırıkları ile birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti ve iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğunu tespit edildiğine yer verildi.

Kameralar tahrip edilmiş!

Olay sonrasında yapılan keşif sırasında olay yerinde bulunan zırhlı araçta yer alan kamara kayıtlarına ait bilirkişi raporunda, kamera kayıtlarında sadece görüntü içerdiği, ses kaydı olmadığına yer verildi. Görüntülerde aracın kontrol noktasına geldiği ve hızını kestiği, 1-2 saniye duraklamadan sonra aracın aniden hızlanarak kontrol noktasından kaçtığı, zırhlı aracın kaçan aracı durdurmak amacıyla geriye doğru manevra yaptığı, bir polis memurunun havaya ateş açtığı, kaçan aracın sol arka kapısının açık olduğunun tespit edildiğine yer verildi. İddianamede yapılan olay yeri incelemesinde bölgede olay yerini gören kamera bulunduğu belirlenmiş ise de Kent Ormanında bulunan güvenlik kameralarının 19 Eylül 2016 tarihinde silahlı kişilerce tahrip edildiği, kameraların tamamen kullanılmaz hale geldiği, adı geçen bölgeye güvenlik sorunu nedeniyle kamera takılmadığı ifadesine yer verildi.

Telsiz kayıtları yok

İddianamede Cinayet Büro Amirliği 16 Mayıs 2017 tarihli yazıyla, olaya günü olaya karışan şüpheliler arasındaki telsiz konuşmalarının, görüşmelerin Gazi Polis Merkezi bölgesindeki kısa kanaldan yapıldığından kayıtlı olmadığı savcılığa bildirdi.

Polislerin beyanı dikkate alındı

Dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporu ve tanık beyanlarının dikkate alındığı iddianamede müştekilerin beyanlarını dikkate almayan savcılık, polislerin ve park görevlilerinin benzer beyanlarını dikkate alması dikkat çekti.

Hem araçta silah yoktu dedi hem de meşru savunma!

İddianamenin devamında şu değerlendirmeye yer verildi: Şüpheliler E.E, Z.S, D.B, ve K.A’ın kanun hükmünü yerine getirdikleri ve meşru savunma durumunda bulundukları, ancak hukuka uygunluk nedenlerine ilişkin olarak çizilen orantılı hareket sınırını, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareketleri ile aşarak geçekleştirdikleri eylem sebebiyle, Oğuzhan Erkul’un ve Barış Kerem’in vefat ettiği, Demirhan Erkul ve Ramazan Altürk’ü yaralandıkları, şüphelilerin böylelikle üzerlerine atılı bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verme suçunu işledikleri, şüphelilerin maruz kaldıkları eyleme ilişkin yaptıkları savunmanın orantılı olup olmadığının veya yasal savunmada sınırın aşılmasının mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş olup olmadığının mahkemece tartışılması gerektiği anlaşılmakla, delillerin takdiri mahkemenize ait olmak üzere, şüphelilerin yargılamasının mahkemenizce yapılarak yukarıda gösterilen sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmasına, karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur.”

http://halkingunlugu1.org/