SMF: Açtığın Kızıl Yol Devrim Manifestomuzdur!

Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın 49’uncu ölümsüzlük yılına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Buradan bir kez daha haykırıyoruz, hiçbir baskı ve saldırı Kaypakkaya’yı anmamızı ve savunmamızı engelleyemez. Kaypakkaya’nın komünist çizgisini kuşanarak egemenlerin korkusunu büyütmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.

Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın 49’uncu ölümsüzlük yılına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

“49’uncu ölümsüzlük yılında şan olsun Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın bilimsel sosyalist güzergahına” ifadeleriyle başlayan açıklamada, “Enternasyonal proletaryanın kızıl bayrağını Türkiye-Kuzey Kürdistan’da göndere çeken Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın Amed işkencehanelerinde katledilişinin 49’uncu yılındayız. Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya şahsında başta mayıs ayında yitirdiklerimiz olmak üzere dünyada ve coğrafyamızda bağımsızlık, demokrasi, devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesinde güneşe uğurladığımız tüm ölümsüzlerimizin devrimci hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz” denildi.

SMF’nin yaptığı açıklamanın tamamı şöyle;

Tarih, insanlığın özgürlük yürüyüşünün en görkemli direniş ve devrimlerine emperyalist- kapitalist sistem döneminde tanıklık etmiştir. Sınıfların ortaya çıkmasıyla başlayan özgürlük ve kurtuluş mücadelesi, MLM ustalar tarafından köklü ve sistematik bir kurtuluş programı ve fikriyatına dönüştürülerek işçi sınıfı ve ezilenlerin elinde güçlü bir silaha dönüştü.

Proletaryanın komünizm bilimiyle donanmış ezilenlerin mücadelesi, yeni bir dünyaya açılan kapıların kilidi olmuş; tarih, işçi sınıfı ve ezilenlerin devrimci eylemleriyle yazılmaya başlanmıştır. Bilimsel sosyalist bir rotaya bürünen bu yürüyüş, Paris Komünü, Sovyet ve Çin devrimleriyle insanlığın özgürleşme yürüyüşünü temsil eder. Emperyalizm ve proleter devrimler çağıyla birlikte dünyayı etkisi altına alan, sosyal ve ulusal devrim dalgaları, şanlı Büyük Proleter Kültür Devrimi atılımı ile dünyayı sarmıştır. Bu anlamıyla “doğu rüzgarının” kızıl neşteri, modern revizyonist merkezlere ve emperyalizme devrimci cepheden güçlü bir karşı koyuşu ifade eder.

Dünya ölçeğinde gelişen devrimler süreci ve 68 hareketi coğrafyamızda da yankısını bulmuş ve gençlik hareketi başta olmak üzere toplumsal kurtuluş mücadelesinin zeminini nitelik ve nicelik olarak etkileyerek 71 devrimci çıkışını ortaya çıkarmıştır. “Hareketimiz Büyük Proleter Kültür Devriminin ürünüdür” sözleriyle komünist niteliğini açıkça ortaya koyan İbrahim Kaypakkaya, coğrafyamızda herkesin gözleri önünde MLM biliminin komünist manifestosunu göndere çekmiştir.

 Türkiye-Kuzey Kürdistan’da yaşanan toplumsal çelişkiler, siyasal gelişmeler ve pratikler Kaypakkaya’nın somut tahlil ve sentezlerine dayanak oluştururken, temel görüşleri bizzat bu somut siyasal gelişmeler ve mücadeleler içinden olgunlaşarak gelişir. Kaypakkaya’nın somut tahlil ve fikirlerinin olgunlaşmasında şanlı 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin belirleyici bir rol oynadığını vurgulamak gerekir.

 71 devrimci çıkışının içinden İbrahim Kaypakkaya yoldaşın aynı zamanda nitelik olarak 71 devrimci çıkışını da aşarak bir kopuş gerçekleştirdiği ve MLM düzeyini temsil ettiği belirtilmek durumundadır. Başta uluslararası alanda yaşanan ideolojik saflaşmada takındığı net tutum olmak üzere, ortaya koyduğu bütünlüklü temel görüşlerle coğrafyamızda proleter devrimci teori ve çizgiyi temsil etmiştir. Bilimsel sosyalizm savunusu başta olmak üzere, devletin niteliği, Kemalizm, resmi tarih, sınıfların tahlili, milli mesele, komünist parti, cephe

 Anlayışı, kitle çizgisi ve dost düşman ayrımı gibi temel meselelerde Kaypakkaya yoldaş 71 devrimci kopuşu içinde kopuş gerçekleştirerek proleter devrimci çizgiyi bayraklaştırmıştır. Bu bağlamda küçük burjuva devrimciliğini aşamayan dönemin egemen sol ve devrimci atmosferinden nitel bir kopuş gerçekleştirerek MLM teori ve pratiği temsil etmiştir.

 Kaypakkaya’nın komünist çizgisi egemen sınıfların hedefi ve kuşatmasına karşın lekesiz bir bayrak olarak dalgalanmaya devam edecek!

Komünist önder İbrahim Kaypakkaya, sınıflar mücadelesi tarihi olan insanlık tarihini ve insanlığın geleceğini karanlığa gömmek isteyenlere karşı, tarihe ışık tutarak, özgürleşme bilincini karanlığın mezarından çıkarıp geleceğe ışık oluyordu. Egemenlik ve tahakküm ilişkilerini “kutsayanlara” karşı her türlü tahakküme köklü meydan okuyuşu ifade ediyordu. Özel mülkiyet dünyası ile insanlığın ve doğanın tüm zenginliklerini gasp edenlere karşı, özel mülkiyeti devrimci temelde ortadan kaldırarak, tüm zenginliklerin ortak paylaşımı için, ezilen ve sömürülenlerin özgürlük ve kurtuluş güzergahını tayin ediyordu. Sınıflı toplum gerçeğinde, mülk sahibi bir avuç egemen sınıfın barbar saltanatına karşı, komünist toplum ütopyası ile sınıfları ortadan kaldırmak için, ideolojik-politik-iktisadi temelleri ile gerici sınıfların barbarlığına karşı “herkesin gözleri önünde kızıl bir bayrak göndere” çekiyordu. İşte, özel mülkiyet dünyasının toplumsal sisteminde kaynak bulan ve antagonist çelişkilerin tezahürü olarak tüm evrende vücut bulan sınıflar mücadelesinde, Türkiye-Kuzey Kürdistan’da temsil edilen Kaypakkaya’nın komünist çizgisi bundan ötürü egemen sınıfların hedefi ve kuşatması altında, temsil ettiği devrimci sınıflardan aldığı güçle lekesiz bir bayrak olarak dalgalanıyordu ve dalgalanmaya devam ediyor.

 Bu tarihsel perspektif doğrultusunda;

 Kaypakkaya demek;

Büyük Proleter Kültür Devriminin ideolojik, siyasal etkisiyle açılan bu keskin ufuk, her türlü anti MLM ve sınıf düşmanlarına karşı açıktan bir meydan okuyuş ve resmi tabuların yıkılıp yerle bir edilmesini ifade eder. “Yanılmaz otorite” olarak kabul gören modern revizyonist kalelere dair tüm ezberlerin yerle bir olmasını ifade eder.

 Kaypakkaya demek;

Kemalist cumhuriyet paradigmasının ırkçı, şoven, tekçi-faşist paradigmasının, tutarlı devrimci eleştiri ile açıktan deşifre edilmesini ve bilimsel sosyalizmin yeni nitel kavrayışı olan MLM ile her türlü burjuva gelenekçiliğe, şablonculuğa, sınıf işbirlikçi çizgilere devrimci neşter vurulmasını ifade eder.

 Kaypakkaya demek;

Somut şartların somut tahlili ile yerle bir edilen tutuculuğun, gelenekçiliğin, resmi tarih anlayışının reçeteleri yerine, evrensel MLM teori ve ilkelerle, tarihin proleter devrimci çizgiyle yeniden ayağa doğrulmasını ifade eder.

 Kaypakkaya demek;

70’lere kadar egemen olan bütün gerici tabuların devrimci neşterle yerle bir edilmesini, burjuva aydınlanmacılığı, burjuva medeniyet paradigması, resmi tarih, Kemalizm ve milli mesele gibi sol hareketin üzerinde kambur olan tüm paradigmaların diyalektik devrimci yöntemle ve devrimci tarih anlayışı ile paramparça edilmesini ifade eder.

 Toplumsal mücadelede özne olmak için bakmamız ve öğrenmemiz gereken yegâne kılavuz Kaypakkaya’nın kitle çizgisi ve bilimsel sosyalist güzergahıdır!

Toplumsal çelişkilerin keskinleştiği, kitle hareketinin ivme kazandığı ve yeni toplumsal patlamaların mayalandığı bir tarihsel kesitte, devrimci güçlerin rolü, pozisyonu, önderliği ve yeni dönemin ruhu, ihtiyaçları ve zorunlulukları temelinde yeni devrimci araç, taktik ve siyasetlerle kitlelerle bağ kurmak ve toplumsal çelişkilere müdahale ederek yön vermek sürecin tayin edici devrimci görevlerinden biridir. Bu temelde devrimde çıkarı olan sınıfların ve halk güçlerinin birlik, ittifak ve cephe siyasetini geliştirerek egemen sınıflara karşı birleştirmek bir başka tayin edici görevin kendisidir.

 Bu temelde toplumsal mücadelede özne olmak ve devrimci taktik, siyaset ve kazanımlarla toplumsal mücadeleyi büyütmek için bakmamız ve öğrenmemiz gereken yegâne kılavuz ve rota komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın diyalektik metodu, kitle çizgisi ve bilimsel sosyalist güzergahıdır.

 Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın ihtilalci devrimci görüşleri bugün de egemenleri korkutmaya devam ediyor. Egemenlerin Kaypakkaya’ya yönelik yasak, engelleme ve saldırıları bunun somut göstergesidir. Buradan bir kez daha haykırıyoruz, hiçbir baskı ve saldırı Kaypakkaya’yı anmamızı ve savunmamızı engelleyemez. Kaypakkaya’nın komünist çizgisini kuşanarak egemenlerin korkusunu büyütmeye devam edeceğiz.

 49’uncu ölümsüzlük yıl dönümünde komünist önder İbrahim Kaypakkaya ve onun şahsında başta mayıs ayında yaşamını yitirenler olmak üzere devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesinde ölümsüzleşenlerimizi bir kez daha anıyoruz.