Strasburg eylemcileri: Zindan direnişi özgürlük direnişidir

Avrupa Konseyi önündeki açlık grevi eylemi 4’üncü gününde devam ediyor Eylemciler, zindan direnişinin bir halkın özgürlük direnişi olduğunu ifade ederek, herkesi özgürlük direnişine katılmaya çağırdı

STRASBOURG (16-04-2017) Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde 61. gündür devam eden açlık grevi eylemlerine destek vermek amaçlı Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi (KCDK-E) öncülüğünde Strasbourg’da bulunan Avrupa Konseyi (AK) önünde başlatılan açlık grevi eylemi 4. gününde sürüyor.

29 eylemcinin süresiz dönüşümsüz olarak başlattığı açlık grevi eylemine çok sayıda kişi de dönüşümlü olarak destek veriyor.

AK önünde kurulan çadırda açlık grevi eylemlerine devam eden eylemciler, yaptıkları açıklamalar ile Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde 61. gününe giren açlık grevi eylemine dikkat çekerek, her yerin eylem alanına çevrilmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Soğuk hava altında eylemlerine devam eden eylemciler, gün içerisinde çektikleri halaylar ve yakılan ateş etrafında söyledikleri stranlarla renkli görüntüler oluşturuyor.

Bir grup açlık grevi eylemcisi, açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla kiliseleri gezerek dosyalar sunup yetkililerle görüştü.

Açlık grevi alanında kurulan televizyondan Anayasa değişiklik için Türkiye ve Kürdistan’da devam eden oy verme işlemlerini yakından takip eden eylemciler, referandum sonuçlarını heyecanla bekliyor.

Açlık grevi eylemcilerinden Kenan Ayaz, Tahir Koçer ve Ali Gürsü kameralarımıza konuşarak Türkiye ve Kürdistan cezaevinde devam eden açlık grevi eylemlerinin geldiği boyuta dikkat çekerek, açlık grevi eylemcileri dayanışmanın büyütülmesi gerektiğinin altını çizdi.

AYAZ: BU DİRENİŞ MAZLUMLARIN, MEHMET TUNÇLARIN DİRENİŞİDİR

Süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemcilerinden Kenan Ayaz, cezaevlerindeki açlık grevi eyleminin ölüm sınırına geldiğini hatırlatarak, eylemcilerinin taleplerinin tüm Kürt halkının talepleri olduğunu söyledi. “Direnişin öncülüğünü bugün yine zindanlar yapıyor” diyen Ayaz, her alanda ortaya konan eylemlerle direnişe destek verilmesi gerektiğini ifade etti.

En büyük zindan direnişçisinin Kürt Halkı Abdullah Öcalan’ın olduğunu söyleyen Ayaz, “Bugün cezaevlerinde bedenlerini ölüme yatırarak, zulme boyun eğmeyenlerin en büyük talebi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasıdır. Bu talep hem bizim hem de Kürt halkının en büyük talebidir. Bundan vazgeçmeyeceğiz. Herkes iyi bilsin ki bu direniş, Mehmet Tunçların, Mazlum Doğanların, Kemal Pirlerin direnişinin bir devamıdır. Bu direniş kazanacak” şeklinde konuştu.

KOÇER: ZİNDAN DİRENİŞİ KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜKTE ISRAR DİRENİŞİDİR

Bir diğer süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemcisi Tahir Koçer ise “Zindan direnişi bir halkın özgürlük direnişidir” diyerek konuşmasına başladı. “Halkımıza dayatılan yok etme konseptine karşı zindanlarda yükselen direniş sahiplenilmeli” diyen Koçer, ölüm sınırına gelen açlık grevi eylemcilerine destek olmanın özgürlük talebinde ısrar etme anlamına geldiğini söyledi. Taleplerinin yerine getirileceğine kadar Strasbourg’daki eylemin de devam edeceğinin altını çizen Koçer, Avrupa’da yaşayan Kürdistanlı ve Türkiyeli demokratlara eylemlerini sahiplenme çağrısı yaptı.

GÜRSÜ: TALEPLERİ TALEPLERİMİZ OLMALI

Açlık grevine destek amaçlı dönüşümlü olarak eyleme katılan bir diğer eylemci Ali Gürsü ise, “Kendime insanım, sosyalistim diyen her birey, Kürt halkı ile dayanışma içerisine girmeli” dedi.  Bugüne kadar yapılan zindan direnişleri ile zalimlerin yok etme politikalarının boşa çıkarıldığını söyleyen Gürsü, “Her yerde ortaya konacak eylemlerle zindan direnişine destek olunmalı ve eylemcilerin talepleri sahiplenilmelidir” diye konuştu.

ANF