İsviçre (01.07.2013) Amed`in Lice ilcesi`ne bağlı Kayacık Karakolu`na ek binalar yapılmasını ve yenilenmesini istemeyen halkın üzerine Kayacik Karakolu`ndan ağır silahlarla ve hedef gözetilerek açılan ateş sonucunda Medeni Yıldırım`ın katledilmesi, ücü ağır olmak üzere dokuz kişinin yaralanması sonrası olayın sorumluları hakkında hala hicbir işlem yapılmadı. En son Roboski`de olmak üzere defalarca katliamdan gecirilen Kürtler, bu kez de Lice`de bir katliama maruz kaldı.
Barış sürecinin kapsayıcılığında, güvenliğini tehdit edecek karakollar istemeyen ve Kürt illerinde karakol yapımlarına karşı olan kitleler, kendilerini savunma refleksiyle meşru -demokratik tepkilerini ortaya koyma adına gercekleştirdikleri eylemde bir kez daha kurşunlanmışlardır. Kürtlerin Lice`deki bu savunma refleksi, kuskusuz 1993`te Lice`deki köylerin devlet eliyle yakılmasından bağımsız değildir, 1994`te askerler tarafından gözaltına alınan sekiz gencin katledilmesinden, bu genclerin cesetlerinin 2003`te toplu mezardan cıkmasından bağımsız değildir. Yine annelerin çocuklarının cesetlerini eteklerinde topladığını unutmayan bir toplumsal bellekle hep taze tutulan acılardan bağımsız değildir. Zira 2009`da Lice`de köyunlarını otlatmaya cıkan Ceylan Onkol, kalekoldan atılan havan mermisiyle paramparca olmuş, bu olayla ilgili takipsizlik kararı verilmiştir.
Faşist devletin zor kurumları aracılığıyla devlet zülmünü her daim dorukta yaşayan Lice halkının karakol istememesinin ikna edici haklı gerekceleriyle ortaya koyduğu kitle gösterisinin ardından, Lice Kaymakamı`nın “göstericiler birbirlerini vurdular” acıklamasi, yine Diyarbakir valiliğinin, “Bu eylem uyuşturucu tacirlerine dönük gerceklestirilen operasyonlara duyulan rahatsızlık nedeniyle yapıldı” acıklaması, katledilen ve yaralanan Liceli Kürtlerin faillerinin aklanacağının işaretleridir. Bu acıklamalar yine faşist Türk devlet geleneğinin memurunu koruma alışkanlığının ifadesinden başka birşey değildir. Diyarbakır Valisi, Lice Kaymakamı, Kayacık Karakolu Komutanı hala görevi başındadır. Devlet her zamanki gibi katillerini aklama yolunu secmistir.
Faşist TC Devletinin bugünkü sözcüsü AKP hükümeti ve Erdoğan, bariş dilini silahlarrla konuşturmaya devam ettirmekte, Kürtler karşısındaki samimiyetsizliklerini Lice olaylarının faillerini ortaya cıkarıp cezalandırmayarak yine ortaya koymaktadırlar. Zira “Hükümet adım at” sloganıyla gercekleştirilen eylemlere devlet, polisinin gaz bombalarıyla, tazyikli suyuyla, copuyla cevap vermiştir. Devletin faşist saldırganlığı karşısında halklarimiz, Istanbul`dan Diyarbakır`a sokaklarda birleşerek demokrasi mücadelesinin mevzilerini ortaklaştırmışlardır.
Kürtlere gecmişten bugüne reva görülen devlet zulmünü, ve son olarak Lice`deki katlıam girişimini sınıf kinimizle kınıyoruz. Taksimden Lice`ye Türkiye-Kuzey Kürdistan`da halkların meşru-demokratik taleplerle ortaya koydukları direnişlerinin yanında olduğumuzu yineliyoruz. Federasyonumuzun tüm üye ve aktivistlerini halklarımızın haklı mücedelesinin bileşeni olarak örgütlü mücedeleyi büyütme kararlılığıyla hareket etmeye cağırıyoruz.
MEDENİ YILDIRIM ÖLÜMSÜZDÜR!
KATİL DEVLET HESAP VERECEK!
İDHF (İsviçre Demokratik Haklar Federasyonu)
1 Temmuz 2013