Ukrayna’da Süren Vekalet Savaşı Üzerine (1) – Mazlum CEYLAN

Üzerinde yaşadığımız gezegenin farklı bölgelerinde Rusya ve ABD Emperyalizmi arasında süren vekalet savaşları,  Ukrayna’da 28. gününe girdi. Bu iki güç bölgesel savaşların temel aktörleridirler, diğer emperyalist ve kapitalist güçler ise ABD veya Rusya  saflarında yer almaktadırlar.

Savaşın külleri arasında kalan cansız bedenler, topluca mezara defnedilenler, bombalardan korunmak için günlerce yer altındaki barınaklarda yaşamak zorunda kalanlar, yerinden yurdundan göç etmek zorunda bırakılanlar,  mülteci durumuna düşürülenler,  yürüyemeyen,  korunma imkanı olmayan yaşlıların çaresiz son bakışları!

Ukrayna somutunda gördüğümüz bu görüntüler daha önce Kafkasya, Balkanlar, Ortadoğu, Afrika ülkelerinde gördük. Yeryüzünde  kapitalist sistem hüküm sürdüğü müddetçe bu dramatik görüntülerin daha fazlasını göreceğiz. Kapitalist sistemin sürekli savaşları yaratacağı gerçeğini biliyoruz.

Burjuva sistemin yarattığı savaşları-çatışmaları bir kişinin deliliğine bağlıyorlar.  Putin’in aklı dengesi yerinde olmadığı için Ukrayna’yı işgal ettiği idealist düşünce, toplumsal sistemin ortaya çıkardığı çelişmeleri görmeyen,  savaşları kişilere, bireylere bağlayan siyasettir. Emekçilerin kin ve öfkesini yaşanan sorunlardan uzak tutan,  bireylere yönelten siyaset;  burjuvazi tarafından bilinçli şekilde kullanılmıştır. Burjuvazinin amacı; savaşları, katliamları, soykırımları yaratan emperyalist sistemin kitleler tarafından görünmemesidir. Yığınlar bu gerçekliği görürlerse, dost ve düşman ayrımını rahatlıkla yapacaklardır. Bu da burjuvazinin tarihin mezarlığına gömülmesidir.

Savaşların siyasetin başka araçlarla devamı olduğunun altını çizen Carl von Clausewitz  bu sözüyle  günümüze ışık tutmuştur.

Dolaysıyla savaşlar tarihte sürekli siyasetin başka araçlarla devamı olmuştur. Haklı ve haksız savaşlar için de geçerli bir tanımdır bu.

Hitler, Pinochet, Mussolini,  Putin, Zelenskiy,  Biden ve benzeri kişilerin deliliği, aklı dengesini oynattığı gibi basit tanımlarla savaşın açıklanması, kitleleri kandırmaktır. Emperyalist sömürü, ilhak ve savaşları kitlelerden saklamaktır.

Rusya‘nın, Ukrayna‘yı işgal etmesi bağlamında tartıştığımız dünyada süren haksız savaşları yaratan siyasete kısaca değinmek istiyoruz.

Bölgesel Savaşları Yaratan Siyaset!

Dünya pazarı üzerinde kapitalist devletlerin arasında süren iktisadi mücadele her gün daha fazla keskinleşmektedir. Kapitalist üretimin sonucu, dünyanın pazarları daralıyor. Pazar ile fazla üretim arasındaki çelişki sürekli ters orantılı gelişiyor. Fazla üretimin olması pazarların daralmasını getirir. Kapitalist üretimin karakteri gereği yeniden üretim gerçekleştirerek fazla ürün üretir. Dolaşıma sürülen ürün, yeni pazarları bulmayınca sermaye borularında tıkanıklığı oluşturur. Bu durum bazı kapitalist devletlerin lehine veya aleyhine gelişmeyi koşullandırır,  bir devletin başka bir devlet karşısında gerilemesi veya genişlemesini sağlar. Doğada denge diye bir şey yoktur. Kapitalist tekeller arasında da denge yoktur.  Pazardaki  rekabet, bazı kapitalist devletlerin pazar dışına itilmesiyle; devletler  arası pazar dalaşı kaçınılmaz kılar.

Fakat dünya pazarının her karış toprağı paylaşılmıştır, bölüşülmeyen yeni pazar alanı kalmamıştır. Dolaysıyla yeni paylaşım alanları, güçsüz devletler aleyhine gelişirler.  Rus emperyalizminin gerilemesi sürecinde, Avrupa’da;  Çek, Polonya, Macaristan vb. devletlerin, Avrupa birliğine girmeleri gibi yine bölgesel savaşlarla,  Afrika ve Asya’da;  Rus emperyalizmin  hegemonyası içinde yer alan ülkelerin, Avrupa, ABD, Çin devletlerin  hegemonyası altına  girmeleri;  keza, eski Yugoslavya’da  milli misakı sınırları içinde yer almış ulusların kendi devletini kurarak Avrupa birliğinde katılmaları; Kafkasya’da ki savaşlar; büyük Ortadoğu projesi sonucu, Mısır, Tunus, Irak, Suriye, Afganistan‘a kadar uzanan bölgelerin yeniden paylaşımı üstte vurguladığımız bölgesel savaşların arka planındaki siyaseti, emperyalist- kapitalist sistemin azami kâr için  sahaya sürdüğü çatışmalardır.

Kısacası, emperyalist devletlerin yayılmacılığı, bölgesel savaş biçiminde sürmektedir. Masa başında çözemedikleri sorunları;  paylaşamadıkları yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarını, bölgesel savaşlarla ve alanda kullandıkları son teknik silahlarla çözmektedirler.

Vekâlet savaşında karşılıklı yaptırımlar!

Rusya‘nın Ukrayna‘ya saldırısıyla dünya jandarmalığını yapan ABD emperyalizmi, Rusya‘nın ekonomik etkisini geriletmek için Avrupa birliği ile anlaşarak, Rusya‘ya karşı, enerji, ulaşım, teknoloji, petrol, spor alanında 6500 civarında yaptırım uyguladı.  Rus bankalarının ülkeler arası ödeme sistemi Swift’ten çıkartıldı. Belirli iş adamlarına ambargo uyguladı, mal varlığına el koydu. Dünya bankası, Avrupa bankası, Uluslararası para fonu ile tüm ilişkilerini kopararak, ekonomik olarak çökertmek istedi. Rusya‘yla ekonomik ilişkileri olan ülkelere ekonomik ambargo uygulamakla, Çin devletinin zayıf karnı olan Tayvan‘la tehdit etti. Rusya’nın ithalat ve ihracatını engelleyerek içte çökertmek istedi. Rusya‘da elindeki kozları kullanmaya çabaladı. Binlerce kişi savaşta ölürken, yüz binlerce kişi göçmen durumuna düşerken, kapitalist devletler karşılıklı savaşın mali karını pazarlıyorlar.  Rusya‘yı çökerterek Rus pazarlarını denetim altına almak isterken, Rusya ise, Ukrayna’ da emperyalist emellerini gerçekleştirerek,  ABD’ye  karşı ben de varım mesajı vermektedir.

Üstte belirtiğimiz karşılıklı ekonomik ambargo ve yaptırımlar, Ukrayna’da süren işgalin sona ermesi amacını taşımamaktadır. Savaş öncesi kapitalist devletler çıkarlarını koruyarak biri birine karşı uyguladıkları yaptırımları, Ukrayna işgaliyle daha fazla arttırmışlardır.

Ki gelecekte ise, yıkılan yok olan Ukrayna’nın alt yapısını, fabrikaları, yolları, köprüleri, konut yerlerini hangi tekelin yapacağı, hangi kapitalist devletin kasasına para akacağının pazarlığını da yapacaklardır.

Emperyalist devletlerin, kendi ulusuna ait büyük tekellerin sermaye alanını genişletilmesi için uyguladığı karşılıklı yaptırımlar, ithalat ve ihracatta doğan meta dolaşımındaki boşluk, ezilen halka enflasyon faturası olarak geri dönmektedir. Tüketim mallarında fiatların artmasına , paranın değerinin düşmesini yaratmıştır. Özelikle Rusya ve Ukrayna’dan alınan ürünlerin fiyatları yükselmiştir. Halkın zorunlu olarak kullandığı  doğal gaz, elektirik, benzin; tüketim ürünlerinde un, sıvı yağ vb. ürünler dahil yüzlerce ürüne Ukrayna da süren savaş sonrası fiat artışı olmuştur. Ukrayna ve Rusya’dan ithalat edilen ürünlerin fiyatı pazarda  değişmiştir. Korona pandemi sürecinde Almanya’da % 4,3 civarında olan enflasyon, Ukrayna’da süren savaşla artacaktır. Emekçi yığınlar savaşın ekonomik boyutunu taşırken, büyük tekeller savaşı daha uzun sürdürerek,  yeni çıkardıkları silahları kitleler üzerinde deneyerek ve pazarlayarak, savaşın yarattığı ucuz emekten yararlanarak saltanatını devam ediyorlar. Hiç bir ekonomik fatura, hiç bir kör kurşun veya Ukrayna’ya atılan bomba savaşı yaratanlara denk gelmez.