Viyana, Linz ve Innsburck’da Aralık ayı katliamları konulu paneller gerçekleştirildi

ADHK’nın Avrupa’nın birçok alanında Devrimci Domokratik kurumlarla ortaklaştırdığı Aralık Ayı katlimlarında yitirilenleri anma ve Türkiye kuzey Kürdistan da güncel duruma ilişkin Paneller ayağının Avusturya bölümü 20 Aralık Cuma günü Viyana’da 21 Aralık’da Linz’de, 22 Aralık’da ise Innsbruck’da gerçekleştirildi

Avusturya (23-12-2019) Av. Gülüzar Tuncer ve ADHF Temsilcisinin katıldığı Panelde Roboski, Maraş ve 19 Aralık`ta yaşanan katliamlarda yaşamını yitiren anısına saygı duruşu ile başladı. Sinevizyon gösteriminin ardından sunumlara geçildi.

Linz Şehrinde ortak Panel;

21 Aralık Cumartesi günü Linz şehrinde ortak düzenlenen panele ADHF, ATİK, DKTM ve ATİGF Temsilcileri konuşmacı olarak katıldılar. Katılımcı kurumlar panelde aralık ayı katlimları ve son süreçdeki gelişmeler üzerine sunumlar yaptılar.

ADHF Temsilcisi; Özetle TC’nin 95 yıllık tarihi bir faşizm tarihi olduğunu; soykırım, katliam, baskı ve sömürü üzerine kurulu gerici bir sistemin vurgusu yapıldı. Faşist Türk devleti bu katliamcı geleneğini en barbarca, zorba şekliyle Ermeniler, Rumlar, kürtler, Aleviler, ve hapishaneler üzerinde tesis ettiğini söyledi, konuşmasını devamla  Türkiye kuzey Kürdistan da son gelişmeler üzerine yaparak Faşist devlete karşı tarihi boyunca çok  kez baş kaldırışlara ve isyanlara tanıklık ettiğini Zülmün karşısında boyun eğilmemiş  isyan etme geleneği ülkemiz de hep diri tutulduğunu belirterek ortak mücadele vurgusu yaparak konuşmasını tamamladı.

Av. Gülüzar Tuncer; Maraş katliamı ile konuşmasına başlayarak katliamın 12 Eylül askeri faşist sürecine geçilmesi ve esasta gelişen  Devrimci haraketin önüne geçmek için yapılan bir katliam olduğunu anlattı. 20 Cezaevine eş zamanlı düzenlenen operasyonda 30 mahkumun katledildiği yüzlerce tutuklunun yaralandığını, aktardı.

Tuncer devamla, Roboski Cizre, sur, Nusaybin’de yaşanan vahşeti anlattı Güncel sürece ilişkin ise tüm muhalefetin susturulmaya çalışıldığını her iki evde bir silah olduğunu  ve bu gidişatın bir iç savaşa yönelik hazırlık olduğunu Alevilerin evleri işyerleri faşist güruhlarca işaretlendiğini inançlar üzerinde yeni katliam senaryoları planlayarak en uygun zamanı kolladıklarını Devamla ülkeye ilişkin Faşizm tahlili yapan güçleri buna yönelik mücadele biçimlerini yerine getirmelerini söyleyerek bir araya gelinerek ortak mücadeleden başka bir çıkış yolunun görülmediği söylerek konuşmasını bitirdi.

İkinci bölümde kurumlara söz hakları verilerek sürece ilişkin görüşlerini dile getirdiler. dinleyicilerin bir çoğunun söz alıp konu hakkında yoğun tartışmalar yürüttüğü panellerde  önümüzdeki süreçte Faşist T.C’nin devrimci ve yurtseverler üzerinde baskı ve sindirme uygulamalarının devam edeceği , bundan dolayı yaşadığımız her alanda ortak ve birleşik mücadelenin geliştirilmesi vurgulanarak paneller sonlandırıldı.