YDAB: kavgada önder İbrahim Kaypakkaya 2

HABER MERKEZİ (10. 05. 2013)- Yeni Demokrasi Aileleri Birliği (YDAB)’nin komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın 40. ölümsüzlük yıldönümüyle ilgili yapmış olduğu açıklamayı öneminden dolayı paylaşıyoruz;

40. ÖLÜMSÜZLÜK YILINDA TASFİYECİLİĞE KİLİT, BİLİME USTA KAVGADA ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA  

41 yıl önce ekilen tohumun mimarı İbrahim Kaypakkaya’nın hunharca katledilişinin 40. Yılındayız. Onu aramazdan söküp aldıklarında henüz 24 yaşında komünist bir önderdi. Ama nafile, onu aramızdan söküp alanlar, düşüncesini ve davasını yok edemediler. O bugün de yarında Proletaryanın ve ezilenlerin mücadelesinde yaşamaya devam ediyor. Onu katledenlerin tarihte ki yeri bellidir; onların yeri tarihin lanetli çöpüdür.

Yoldaşlar! Komünist önder İbrahim Kaypakkya 60’lı yılların dünyada gelişmekte olan ve antiemperyalist mücadelelere sahne olan, Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin Vietnam ve Kamboçya halklarının kurtuluş savaşları, Avrupa da ve özelde 68 hareketi olarak bilinen Fransa da ki öğrenci hareketleri Avrupa’nın genelinde yayılmakla birlikte, Türkiye Kuzey Kürdistan coğrafyasını da etkisine alarak yayılmıştır.  O tarihler de Büyük Proleter Kültür Devrimin etkileri de ülkemiz coğrafyasında keza aynı etkiyi göstermiştir. En başta toplumun en hareketli kesimi olan gençlik bu hareketin öncülüğünü yapmıştır. Başta ABD emperyalizmi olmak üzere, emperyalizme karşı hoşnutsuzluk, eylemlere dönüşmüştür. 6.filo bir dizi eylemlerle yükselen devrimci dalganın bir sonucuydu. Aynı süreçte 61 Anayasasıyla sendikalar yasasında tanınan haklar Devlet güdümlü Türk-İş’e alternatif örgütlenen, DİSK olunca baraj sistemiyle toplu sözleşmeye katılması önlemek istemiştir. Devletin ve ona bağlı olan Türk iş in emek düşmanı yüzü bir kez daha görülmüştür.15-16 Haziran büyük işçi direnişi, işçilerin örgütlü gücünü göstermiştir. Devlete geri adım attırmıştır. Ne yazık ki bunların hepsi kendiliğinden gelişen mücadelenin oluştuğu dönemlerde ona öncülük eden sağlam bir komünist parti yoktu. Gençlik hareketi ağırlıklı olarak sosyalizm adına hareket etmesine karşın, yönünü tayin etmekte yoksundu. Devlet yeterince tanınmamış. Feodal faşist devletin temel kurumu olan ordu antiemperyalist ve ilerici görülüyor. Buna bağlı olarak Kemalizm hayranlığı sol içinde egemendi. Ordu kışkırtılarak, devrim beklentisine bile girmişlerdi. O dönemin solunda Kürt sorunumuz diye bir meselemiz yoktu -. Bölgede ki sorunları ekonomik nedenlere bağlamaktaydı. İbrahim Kaypakkya bu süreçte Maocu hareket olarak bilinen PDA saflarında okuyan araştıran dünyada ki gelişmelere kulak kabartan, ülkemizde ki işçi sınıfı hareketlerini inceleyen, köylü ayaklanmalarının nedenlerini araştıran, 15-16 Haziran büyük işçi direnişinden dersler çıkaran 12 Mart darbesiyle içinde bulunduğu durumu sorgulayan, Maoist geçinen PDA’ nın revizyonist ve reformist anlayışlarını açığa çıkaran, kısa süre içinde sivrilen genç bir komünist olma yolundadır.

O artık 72 Nisanı’nın güneşidir. PDA ’nın Mao zedung çizgisinin savunmacılığının sahteciliğini açığa çıkaran ve ortak PDA ya meydan okuyan gerçek bir Maoisttir. O Kemalizm’in hunharca katlettiği TKP ’nin ilk Kurucusu Mustafa Suphi’den devraldığı mirasını sahiplenmesini bilmiş bir komünisttir.

O dünya devrim tarihini inceleyen ve araştıran sınıfların tahlilinden yola çıkarak hangi devrim tipinin, hangi sınıflarla, hangi araçlarla yapılacağına kafa yoran genç bir komünisttir.

O Türkiye kuzey Kürdistan’nın yarı sömürge yarı feodal sosyo-ekonomik yapısından kaynaklı devrim modelinin, demokratik halk devrimi oradan da sosyalizme ve komünizme varılacağını Büyük usta ve aynı zamanda Çin’in mimarı ÇKP lideri Mao Zedung’tan öğrenmişti.

O 72 Nisan’ının temelini attığı Maoizmle harmanlanan komünist partisinin inşasıyla Türkiye Kuzey Kürdistan halkına armağanıydı. O Proletarya önderliğinde işçi köylü temel ittifakına dayalı Demokratik halk devrimi inşasında, MLM’ yi kendisine rehber edinip her türden oportünist, revizyonist ve reformist görüşe mahkum etmiş tek komünisttir.

O artık sistemden tüm bağlarını koparmış, mevcut TC devletinin faşist niteliğini açığa çıkarmıştır. Kemalizmi o güne kadar ilerici, antiemperyalist ve devrimci görüldüğü halen kimim çevrelerce görülmekte olduğu günümüzde, Kemalizmin faşizim olduğunu açık yüreklilikle savunan komünist önderdir. O ulusal sorunda MLM’yi özümsemiş U.K.K.T.H da yola çıkarak, şoven anlayışların aksinse Türkiye-Kuzey Kürdistan ulusal sorunu doğru ele alarak, Kürt ulusunun varlığını ve ayrılma hakkını açıktan savunan çözüm yollarını uygulanacak temel politikalarını tek komünist önderdir.

O ülkemizde faşizme karşı mücadelenin antiemperyalist mücadele gerçeğini kavramış orta yolcu reformist görüşlere karşı devrimci yöntemi benimseyen tek komünist önderdir.

O devrimde proletarya önderliğini ve devrimin durmaksızın sürdürülmesi için komünist partisinin mutlak gerekliliğini anlayan bunun için adım atan tek komünist önderdi.

O komprador burjuvazinin ve toprak ağalarının devleti olan faşist feodal devleti  devrimci şiddetle yıkıp yerine demokratik halk diktatörlüğünü  kurmak ve devrimi  durmaksızın sürdürmek  proleterya diktatörlüğü şartlarında, sosyalizmin inşasına oradan da  komünizm için öncelikle komünist partisinin  sorumluluğunu kavrayan komünist önderdi.

O faşizme esir düştüğünde, siyasi görüşlerini tavizsiz savunan. Örgütsel konular da tek bir bilgi vermemiş, komünist tavrın nasıl olması gerektiğini ser verip sır vermeyen önder olma tavrıyla ezilen ve sömürülen milyonların safların da bayraklaşmıştır.

Bu nedenle, onu ve onun Türkiye-Kuzey Kürdistan halklarına armağanı olan mirasını yıkmaya uğraşanlar uğraşadursunlar, nafile beyler nafile, boşadır çabanız. O harcını MLM’den almış çelikten zırh’tır. Diyarbakır zindanları O zırhı iyi bilir. Oportünist, revizyonist, tasfiyeci güruhta bilsin ki; O zırhı delmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.

O’nun parlak fikirleri dün olduğu gibi bugünde yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.

40.ölümsüzlük yılında: Tasfiyeciliğe kilit, bilime usta, direnişe bilinç, kavgada önder komünist İbrahim KAYPAKKAYA sahsında tüm komünizm ve devrim şehitlerini saygı ile anıyoruz.

 YDAB