Sabah saatlerinde Şengal’in Hanesor beldesinde KDP ve ENKS’ye bağlı peşmergeler ile YBŞ ve YJŞ’liler arasında yaşanan çatışmalara YNK milletvekili Salar Mahmud ile Goran Hareketi milletvekili Dr Şêrko Mihemed Emin tepki gösterdi Artı Gerçek’e telefonla konuşan Mahmud ile Emin, Kürtler arası çatışmaların sadece Kürt düşmanlarının işine yarayacağına dikkat çektiler
Fehim IŞIK
POLİTİKA (03-03-2017) – Şengal’de yaşanan çatışmalardan üzüntü duyduklarını belirten YNK’li parlamenter Salar Mahmud, “Kürt güçleri arasında yaşanan bir çatışma, YNK olarak her zaman bizi rahatsız etmiştir. Şengal’deki YBŞ güçlerinin, PKK’li arkadaşların Şengal halkının IŞİD’den kurtarılmasında, Kerkük’te, Mahmur’da, Kürdistan’ın diğer bölgelerinde teröre karşı nasıl fedakarca bir mücadele verdiğini biliyoruz. Bu mücadeleyi de göz önüne getirdiğimizde, terörizme karşı savaşan bir kesimin bir başka Kürt gücü tarafından zorla bölgeden çıkarılmak istenmesini de doğru bulmayız. Bölgede hala IŞİD var ve bu arkadaşlarımız da IŞİD’e karşı mücadele vermeyi sürdürüyorlar. KDP’nin bu noktalarda diyalog yerine zor yöntemlerini tercih etmesi doğru değil” dedi.
Şengal’in korunması amacıyla Êzidi gençlerinin katılımıyla oluşturulan YBŞ ve YJŞ güçlerinin özgürlük için mücadele verdiğine dikkat çeken Mahmud, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
Bu arkadaşlar teröre karşı mücadelenin bedelini can olarak ödüyorlar. Ayrıca Türk devleti de bu arkadaşlarımızın zayıflatılması için dört bir yandan uğraş veriyor. YPG Mınbiç ve Rakka’da terörle etkin bir mücadele yürütürken Türkiye’nin YPG’lilere saldırması onların niyetini de ortaya koyuyor. Tüm bunları yan yana getirince Şengal’den bu arkadaşların zorla çıkarılmak istenmesinin de Kürtlerin yararına olmayacağını görmek gerekir.
“TÜRKİYE İÇ İŞLERİMİZE MÜDAHALE EDİYOR”
“Kürtler arasındaki bir çatışma bir tek Kürtlerin işine yaramaz. Bu çatışmalardan Kürt düşmanları istifade eder. En çok da bu türden bir iç çatışmayı Türkiye ister” diyen YNK’li parlamenter, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye uzun zamandan beridir Kürdistan bölgesine müdahale ediyor. İçişlerimize karışıyor. Petrol ve enerji ticaretinin Türkiye üzerinden yapılması, Suriye’de Türkiye’nin sürdürdüğü Kürt karşıtı mücadelenin bir sonucu olarak IŞİD’e karşı cansiparane mücadele edenlere karşı tutunduğu tavır da bize gösteriyor ki Türkiye bölgeye dönük emellerinde iyi niyetli değil. Türkiye, bırakın Kürtlerin bağımsızlığını Kürtlerin en küçük haklarını bile kazanmasından yana değil. Bu nedenle Kürtlerin Türkiye’nin yararına olacak konularda adım atmak noktasında çok dikkatli olmaları gerekir. Üzüntüyle karşıladığımız bu çatışma da, önü alınmazsa ne yazık ki Türkiye’nin yararına olur, Kürtlere düşmanlık yapanların yararına olur.
“ÇATIŞMALARIN SON BULMASI İÇİN GİRİŞİMLERİMİZ VAR”
YNK olarak taraflar arasındaki gerginliğin son bulması için çabalarını sürdürdüklerini belirten Salar Mahmud, “Çatışmaların büyümemesi için tüm olanaklarımızı seferber edeceğiz. Bu anlamda tarafları, özellikle de KDP ile PKK’yi itidalli davranmaya davet ediyoruz. Sorunlarımızın hiçbirinin çözümü çatışarak çözülmez. Çatışma, sadece sorunları büyütür. Buna karşı herkesi sorumlu davranmaya ve bölge devletlerinin çıkarına hizmet edecek adımlar atılmasından vazgeçmeye çağırıyoruz.” dedi.
“TÜRK ASKERİ BÖLGEDEN ÇIKARILMALIDIR”
Salar Mahmud, Irak Kürdistanı Bölgesi Parlamentosu’nun Türk askerlerinin bölgeden çıkarılmasına ilişkin kararını da hatırlatarak şunları söyledi:
Güney Kürdistan’daki Türk askeri varlığından da rahatsızız. Bu konuda parlamentonun geçmişte aldığı bir karar vardı. Güney Kürdistan’daki Türk askeri varlığının son bulması için adım atma konusunda Bakanlar Kurulu görevlendirilmişti. Ne yazık ki parlamentonun kararı henüz yerine getirilmiş değil. Biz parlamento kararının bir an önce yerine getirilmesini arzuluyoruz. Kürdistan topraklarındaki Türk askerlerinin varlığı, sadece Kürtler arasındaki sorunları büyütüyor.
“KÜRTLERİN İÇ ÇATIŞMASI YARARIMIZA DEĞİL”
Goran Hareketi milletvekili Dr. Şêrko Mihemed Emin de Artı Gerçek’e konuşurken Şengal’de yaşanan çatışmalara tepki gösterdi.
“Her ne amaçla olursa olsun Kürtlerin birbiriyle çatışmasının önü kesilmelidir” diyen Emin, sözlerini şöyle sürdürdü:
KDP olur, YNK olur, PKK olur hiç farketmez, Kürt güçlerinin hiçbiri başkalarının çıkarlarına, planlarına hizmet edecek adımlar atmamalıdır. Bugün Şengal’de yaşanan durum, daha öncesinde de Rojava sınırına yönelik engellemelerin yaşanması, yine Kandil’e yönelik saldırıların yeniden gündeme gelmesi, Türkiye’nin istemleridir. Türkiye’nin bu konuda KDP’den istekleri de var. Bu anlamda Kürtlerin bir kesimine karşı savaş açılması, ki bu tarafın Êzdiler olması ya da Rojava Kürtleri olması, bir başka kesim olması farketmez Kürt ulusuna ihanet olarak değerlendirilmelidir.
KORUMAMIZ GEREKEN KAZANIMLARIMIZ VAR”
Kürtlerin peşmergesiyle, savaşçısıyla teröre karşı kahramanca bir mücadele verdiğine dikkat çeken Emin, “Bu mücadele sonucunda elde edilmesi gerekenler siyasi kazanımlar olmalıyken kazanımların Türkiye’nin ya da bir başka kesimin çıkarlarına hizmet etmesi kabul edilemez. Biz Goran Hareketi olarak gelişmelerin Kürtlerin aleyhine olduğunu değerlendiriyor ve Kürtlerin kendi içlerinde bir çatışma yaşamasını kesinlikle doğru olmayan bir tutum olarak görüyoruz” dedi.
“TARAFLAR ULUSAL ÇIKARA UYGUN DAVRANMALI”
Emin, tarafların sorunun çözümü için diyalog geliştirmesini de şu sözlerle dile getirdi:
Tüm siyasi taraflar Kürtlerin ulusal çıkarlarına hizmet edecek adımlar atmalı, ortaklaşmalı. Atılacak ilk adım da herkesin bulunduğu mevziye geri dönmesi olmalıdır. Herkes bulunduğu yerden Kürdistan topraklarını teröristlere, işgalcilere karşı savunmalıdır. Birbirimize karşı koruyacağımız bir toprak yoktur. Bu nedenle KDP, PKK ve diğer tüm taraflar zaman geçirmeden bir araya gelmeli, sorunların çözümü için diyalogu esas almalı, hatta bir ulusal kongre toplanması için bir an önce adımlar atılmalıdır. Her Kürt partisinin kendi kararlarını bağımsız bir şekilde verebilmesi bu anlamda çok önemlidir.
“HÜKÜMET SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMELİ”
Goran Hareketi milletvekili Dr. Şêrko Mihemed Emin, parlamentonun aldığı Türk askerlerinin bölgeden çıkması kararını da hatırlatarak şunları söyledi:
Biz Goran Hareketi olarak Parlamentonun aldığı Türk askerlerinin Güney Kürdistan’dan çıkarılması kararının hükümet tarafından bir an önce yerine getirilmesini bir kez daha talep ediyoruz. Bu kararın gereği yapılmadığı sürece sorunların çözümü de zorlaşacaktır. Bu kararın yerine getirilmesinin sorumluluğu Kürdistan bölge hükümetine aittir. Bu konuda en büyük eksiğimiz hükümet ilişkilerinin ulusal çıkarlar temelli olarak sürdürülmemesidir. KDP’nin bir kesimle ilişkisi sadece kendi ilişkisidir.YNK’nin ilişkisi de bir başka tarafla aynı şekilde vardır. Bunlar hükümet ilişkileri değil, partilerin öznel ilişkisidir. Bu ilişkiler ulusal çıkarlara hizmet eden ilişkiler olarak değerlendirilemez. Örneğin partilerin farklı kesimlerle geliştirdiği PKK’ye yönelik yaklaşımlar hep bir güvenlik ilişkisi olarak ele alınıyor. Bu yanlış bir bakış açısıdır. Gelişmeleri ulusal bir gözlükle değerlendirdiğimizde Kürt partileri ile ilişkiler bir güvenlik sorunu olarak karşımıza çıkmaz. Bu konuyla ilgili sorumluluk, tekrar ediyorum, Kürdistan bölge hükümetindedir. Hükümet sorumluluğunun gereğini bir an önce yapmalıdır. Sorunun bir güvenlik sorunu olmadığı konusuna da hükümet müdahil olmalı ve çatışan tüm güçlerin kendi mevzilerine geri çekilmesini sağlamalıdır.
artigerçek
