Faşist diktatörlüğün emeğimize, yaşamımıza ve irademize saldırarak bütün devrimci ve demokratik mevzilerimizi susturmaya çalıştığı ve toplamda ise bütün toplumsal muhalefeti zapturapt altına alarak bastırmaya çalıştığı bu süreçte, devrimci kurumlarımızı ve irademizi sahiplenmek ve devrimci meşruluk çizgimizi eksen alarak 1 Mayıs alanlarına akmak tarihsel önemde bir yerde durmaktadır. Bu siyasal perspektifle başta okurlarımız olmak üzere bütün halk kitlelerini enternasyonal proletaryanın kızıl bayrağını kuşanarak alanlarda birleşmeye ve kapitalist sömürü ve faşizme karşı öfkemizi haykırmaya çağırıyoruz!
HABER MERKEZİ (27.04.2017)-İşçi sınıfı ve emekçi halklar yine yeni bir 1 Mayıs’ın öngünlerini yaşamaktadırlar. 1 Mayıs işçi sınıfı mücadelesinde enternasyonal proletaryanın önemli tarihsel kazanım ve simgelerinden biridir. Dolayısı ile 1 Mayıs’ı tarihsel devrimci içeriğinden arındırarak gerilere çekmeye ve sadece belli sınırlı taleplerle ele alan yaklaşımlarla aramıza keskin ayrım çizgileri çekmek elzem olandır. 1 Mayıs her şeyden önce enternasyonal proletaryanın ve ezilen halkların siyasal iktidar mücadelesiyle billurlaşmış tarihsel devrimci kazanımlarından biridir. Proleter devrimciler diğer tüm toplumsal meselelerde olduğu gibi bu somut meselede de devrimci sınıf perspektifini eksen alarak ilişkilenir ve somut taktik politika belirlerler.
Dünya, Ortadoğu ve ülkemizde tarihsel anlamda önemli siyasal gelişmelerin yaşandığı, toplumsal mücadele ve çelişkilerin derinleştiği bu somut durumda 1 Mayıs’ı karşılamak daha bir önem arz etmektedir. Erdoğan/AKP iktidarının, ‘’TC’’nin genetik gerici ve faşist kodlarını kuşanarak halklarımıza barbarca saldırdığı, kıyımdan, zulümden geçirdiği ve coğrafyamızı karanlık bir halklar hapishanesine çevirdiği bu siyasal konjöktürde 1 Mayıs’a hazırlanmak, somut siyasal durumun gerçekliği ve ihtiyaçlarına göre doğru politikalar belirleyerek ve birleşik bir mücadele perspektifini merkeze koyarak en geniş kitleleri alanlara taşımak ve referandum sürecinde ortaya çıkan güçlü toplumsal muhalefet iradesini bir adım daha ileri taşıyarak toplumsal mücadelenin zeminini daha da olgunlaştırmak günün devrimci görev ve somut taktik politikalarından biridir. 1 Mayıs’a ilişkin somut tutumumuzun içeriği bu nesnel siyasal durumla birebir alakalı olarak biçimlenmektedir. Her somut politika ve pratik tavır devrimle-karşı devrim arasındaki güç dengesinin ve bu nesnel zeminde olgunlaşan toplumsal mücadelenin somut durumuna göre belirlenmek durumundadır.
Devrimci meşruluk çizgisini eksen alarak alanlara akalım!
Faşist diktatörlüğün emeğimize, yaşamımıza ve irademize saldırarak bütün devrimci ve demokratik mevzilerimizi susturmaya çalıştığı ve toplamda ise bütün toplumsal muhalefeti zapturapt altına alarak bastırmaya çalıştığı bu süreçte, devrimci kurumlarımızı ve irademizi sahiplenmek ve devrimci meşruluk çizgimizi eksen alarak 1 Mayıs alanlarına akmak tarihsel önemde bir yerde durmaktadır. Bu siyasal perspektifle başta okurlarımız olmak üzere bütün halk kitlelerini enternasyonal proletaryanın kızıl bayrağını kuşanarak alanlarda birleşmeye ve kapitalist sömürü ve faşizme karşı öfkemizi haykırmaya çağırıyoruz!
http://www.halkingunlugu.org/