ADHK olarak, emperyalistlerin maşası faşist Türk devletinin Şengal ve Rojava’ya saldırılarını kınıyor, devrimci demokratik kamuoyunu gelecek olan zorlu mücadele günleri için duyarlı olmaya ve örgütlenmeye çağırıyoruz
ADHK (27-04-2017) 25 Nisan 2017 de Faşist Türk devleti, Irak Kürdistan’nıda Ezidilerin yaşadığı Şengal’i ve Suriye Kürdistan bölgesinde Rojava sınırları içindeki Karaçok’u insansız uçaklar ve F-16’larla bombalıyarak Kürt düşmanlığını ve yeni Osmanlıcı hayal perestliğini bir kez daha ortaya koymuş oldu. Suriye ve Irak Kürtlerinin manevra alanlarının genişlemesi, özellikle bölgedeki emperyal güçlerle ilişkilenmeleri Türk devletini telaşa düşürüyor. (Açık ifade edelim ki emperyalistlerle kurulan bu yakın ilişkiler tarafımızca kabul görmeyen ilşikilerdir.) Kürtlerin İŞID ve El- Nusra gibi AKP’nin müttefiklerini etkisiz hale getirmeleri de Faşist AKP iktidarı için saldırının bir başka gerekçesi olarak düşünülebilinir. Bölgede Kürtlerin her yeni kazanımı, faşist Türk devletini, K. Kürdistan konusunda kara kara düşündürüyor. Bu nedenle içerdeki inkarcı, tekçi saldırgan politikalarını fütursuzca sınırların ötesinde de uygulamaya çalışmaktadır. Bu meselede sadece faşist AKP iktidarı değil, CHP başta olmak üzere tüm ırkçı ve milliyetçiler omuz omuza vermiş aynı nakaratı tekrarlıyorlar. Şengal’in ve Rojava’nın bombalanması kuşkusuz bu korkuların ve ırkçı politikaların bir ürünüdür. Ancak bu konularda belirleyici rolü Türk devletinin değil, efendileri emperyalistlerin oynadığıda bir gerçektir. Emperyalistler esas olarak da kendi uşakları aracılığıyla, planlarını adım adım hayata geçiriyorlar.
Örneğin; hiçte Türkiye K. Kürdistan halklarının gündeminde olmayan, suni bir zorlamayla gündeme koyulan referandum ve referandumun sonuçları önümüzdeki kısa ve orta dönemde ülkenin içinden çıkılmaz bir bataklığa doğru sürüklendirildiğinin ifadesiydi. Tüm baskılara, katliamlara, gözaltı ve tutuklamalara rağmen halklarımızın dirençli karşı koyuşu, evetin çok üstünde hayır’ın sandığa yansımış olmasına rağmen, devletin tüm kurumlarının el ele vererek hayır’ı küçük bir farkla öne çıkartmaları halklarımızı bekleyen çok daha zor günlerin habercisiydi. Emperyalistlerin, faşist tek adam diktatörlüğüne gidişteki tüm hukuksuzluklara, baskılara ve hırsızlıklara sessiz kalışları da gösteriyor ki bu oyun kendilerinden habersiz oynanan bir oyun değildir. Efendiler ve uşaklar referandum oyunuyla ilk adımı atmış ve sıra yeni oyunların sahnelenmesine gelmişti.
Kürt bölgeleri olan ŞENGAL ve KARAÇOK’un faşist Türk devletince bombalanması, uzun süredir Orta Doğu daki emperyalistlerin pazar dalaşına hizmetten öte fazla bir anlam ifade etmemektedir. Kuzey Kürdistan halkına yıllardır katliamlar, kıyım ve yıkımlar yaşatan faşist Türk devleti, şimdide güney ve batı Kürdistan halkına karşı katliamlar yürütmek arzusundadır. ŞENGAL ve KARAÇOK’a yapılan saldırılardan ABD ve Rusya’nın hatta Barzani’nin dahi haberdar olduklarını söyleyen faşist Erdoğan, böylece bir gerçeğin altını da çizmiş oluyor. Durduk yere bu bombarduman harekatı, K. Kürdistan’nı da tıpkı güney gibi savaş alanına çevrilmesinin sinyalidir. Referandum ve sonuçları, ‘başkanlık” ve hemen peşinde Kürt bölgelerinin bombalanması bunu işaret etmektedir. Erdoğan’ın yanına Bahçeli’yi de katmaları bu ihtimali çok daha güçlendirmektedir. İŞID canileri ve Afganistan dan, Çeçenistan dan son dönemlerde getirilen katiller sürüsünün ülkenin çeşitli yerlerine konuşlandırılmış olmaları, halklarımızı büyük tehlikelerin beklediğinin açık ifadesidir. Erdoğan boşu boşuna “terfi” edilmiyor. Bunun bir bedeli olacak ve o bedel emperyalistlerin her isteğine boyun egme bedelidir. Ne yazıkki bunun tüm acılarını halklarımız yaşayacak.
Bu durumda Türkiye K. Kürdistan devrimci hareketine düşen görev sadece faşist saldırıları kınamak değil, zaman kaybetmeden gelecek olan toplu katliamlara karşı acilen bir devrvrimci direniş cephesini örgütlemek güçlü bir karşı koyuş direnişini yaraytmaktır. Bugünden bu yaratılamazsa, yarın çok ama çok geç kalınmış olacaktır. ADHK olarak, emperyalistlerin maşası faşist Türk devletinin bu saldırılarını kınıyor ve devrimci demokratik kamuoyunu gelecek olan zorlu mücadele günleri için duyarlı olmaya ve örgütlenmeye çağırıyoruz.
Yaşasın Kürt Ulusunun Kendi Kaderini Tayin Hakkı!
Kürdistan Faşizme Mezar Olacak!
Kahrolsun Faşist Türk Devleti!
ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)
27 Nisan 2017