12. Politik Kadın Konferansı’ndan İzlenimlerim / Yusuf DEMİR

Kadınlar, emperyalist-kapitalist sisteme meydan okurcasına; birlikte, enternasyonal marṣını söylüyorlardı Farklı dil, ulus ve kültürlerden olmaları hiҫ önemli deḡildi o anda Emperyalist kapitalist sisteme olan öfkeleri, ortak sorunları, birlikte özgür bir dünyayı yaratma istemleri Onları biraraya getirmiṣti ve bundan dolayı mutluydular

YUSUF DEMİR (14-11-2019) Almanya’nın Erfurt kentinde kadınlar tarafından 1-3 Kasım 2019 tarihlerinde  bir Dünya Konferansı düzenleneceḡini duymuṣtum, ancak erkeklerin de bu toplantıya katılabilme olasılıḡının olmadıḡını düṣündüḡümden pek fazla ilgi göstermemiṣtim. Konferansa bir hafta kala bu Konferansın Avrupa ҫapında planlandıḡını ve erkeklerin de dinleyici olarak katılabileceklerini öḡrendim. Katılabilme olasılıḡı beni sevindirmiṣ ve katılacaḡımı kadın arkadaṣlara iletmiṣ, „neden olmasın“ yanıtını alınca da heyecanlanmıṣtım. Genel olarak, ezilen, hor görülen, yok sayılan insan topluluklarının, sınıf ve tabakaların örgütlenme, eḡitim alma faaliyetleri beni heyecanlandırmakta ve sevindirmektedir. Yaṣadıḡımız Kapitalist-emperyalist toplumda da ikinci sınıf muamelesi gören, cinsel ayrımcılıḡa, katmerli sömürüye maruz kalan, toplumu teslim almanın, direniṣleri, direnenleri teslim almak iҫin saldırıların ilk hedefi olan ve insan nüfusunun yarısından fazlasını oluṣturmasına raḡmen; iradi olarak yok sayılan Kadınların örgütlenmeleri ve kollektif politik faaliyetlerde bulunması, beni daha fazla heyecanlandırmaktadır. Iṣte bu Konferans da, beni heyecanlandırdı ve bir an önce katılmak iҫin; sabah erkenden eṣimle birlikte yola ҫıktık.

Trafik yoḡunluḡunun gazabına uḡrasak da ҫok fazla gecikmeden Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH)’nin Pankartlarının salona asılmasına yardımcı oldum ve deḡiṣik ten renkleri ve rengarenk giysileriyle sahneye ҫıkan ve salondaki yüzlerce kadın arkadaṣını selamlayan Konferans delegelerinin sahnedeki harika görüntülerini izleme ve görüntüleme ṣansını yakaladım. Dünyanın deḡiṣik ülkelerinden gelen kadınlar kendilerini tanıttıḡında heyecan yükseliyor ve salon alkıṣ sesleri ile ҫınlıyordu. İnsanın göḡsünü kabartan bir manzara oluṣtu sahnede. Kadınlar, emperyalist-kapitalist sisteme meydan okurcasına; birlikte, enternasyonal marṣını söylüyorlardı. Farklı dil, ulus ve kültürlerden olmaları hiҫ önemli deḡildi o anda. Emperyalist kapitalist sisteme olan öfkeleri, ortak sorunları, birlikte özgür bir dünyayı yaratma istemleri Onları biraraya getirmiṣti ve bundan dolayı mutluydular. Bu bir araya geliṣi iyi deḡerlendirmek istiyorlardı. Bu Konferansı bir eḡitim aracı olarak gördükleri, oluṣturdukları tartıṣma programından ve tartıṣmanın yürütülüṣ biҫiminden anlaṣılıyordu.

Program, tartıṣma Forumları ve kültür etkinlikleri halinde düzenlenmiṣti. 7 Baṣlık altında düzenlenen Forumlar ṣöyleydi:

1- „Ҫünkü tehlikedeyiz“, Kadınlar Іṣletmede, Büro’da, Anaokulu’nda, Hemṣirelik’te ve Sendika’da aktif olmalıdır.

2- Genҫlik ve Eḡitim

3- Göҫ, sosyal ilerlemenin anasıdır.

4- Kadın ve Ҫevre

5- Saḡcı hükümetlerin geliṣimi, aileler ve ҫeṣitli yaṣam alanlarındaki etkileri

6- Gelecek Perspektifi- Hayalcilikten Bilimselliḡe

7- Emperyalizm

Forumların hepsinde yeralmak mümkün deḡil. Cünkü hepsi aynı saatte baṣlıyordu. Elbetteki bir süre birini izleyip sonra baṣka birine gidilebilir, ama konuya duyulan ilgiden dolayı uzun süre aynı forumda kalındıḡında bir diḡerinin önemli bölümleri kaҫırılmıṣ oluyor.Grup halinde katılma olduḡunda görev bölümü yapılır ve kim hangi bölümde yeralıyorsa ona iliṣkin notlar alabilir. Kuṣkusuz bu gibi toplantılara katılan arkadaṣların o alanda konuṣulan ortak dili bilmeleri ҫok önemlidir ve gereklidir.

Ben, Emperyalizm ve Gelecek Perspektifi bölümlerini izledim. Zamanımın ҫoḡunu Emperyalizm formuna ayırdım. Asya’dan, Afrika’dan, Güney Amerika’dan ve Avrupa’dan katılan kadınların her biri kendi halklarının ve özellikle de kadınların toplumsal yaṣamda karṣılaṣtıḡı sorunları aktarıyordu. Emperyalistlerin ve uṣaḡı devletlerin yürüttükleri savaṣlardan, kadın ve ҫocukların nasıl hedef olduklarını, nasıl taciz ve tecavüze maruz kaldıklarını, yaṣadıkları veya yaṣayanlardan dinlediklerini aktararak öfkelerini ve buna karṣı mücadelenin haklılık ve gerekliliḡine dikkat ҫekiyorlardı.

„2019 Kadın Barıṣ Ödülü“nü alan Bosna-Hersekli kadın, ülkesinde yaṣanan katliamlardan birine tanıklık ettiḡini anlatıyor ve bu katliama tanık olan onlarca kadının, korkudan dolayı uzun süre sessizliklerini koruduklarını ama artık suskunluklarına son verip konuṣmaya baṣladıklarını   aktarıyor. Kadınların mücadelesi sonucu, kimi katliamcıların yargılanmasının saḡlandıḡını da gururla aktarıyor.

Kuzey Kürdistan’dan Kürt kadın katılımcı, Türk devletinin Rojava’ya yaptıḡı iṣgal saldırısını anlatıyor. Kürt kadının bu iṣgale karṣı mücadele ettiḡini, özellikle de IṢІD’e karṣı mücadelesindeki baṣarısına dikkat ҫekiyor ve bütün insanları Rojava halkıyla, Kürt kadınıyla dayanıṣmaya ҫaḡırıyor.

Türkiye’den göҫ edip Almanya’da yaṣayan müzisyen bir kadın, sosyalist ve komünist olduḡunu, emperyalist- kapitalist sisteme karṣı mücadelenin geliṣtirilmesi gerektiḡini, Kürdistan’da yürütülen iṣgal saldırısına, katliamlara karṣı ҫıkılması gerektiḡini, Almanya’nın Türk devletine yaptıḡı silah sevkiyatına karṣı ҫıkılması gerektiḡini hatırlatarak,; herkese, gerҫekleṣtirilen protestolara katılması ҫaḡrısı yaptıḡını belirtiyor.

Bir Alman kadın; Kürdistan’a yapılan saldırının bütün emperyalist devletlerce desteklendiḡini dile getirdikten sonra; „Ҫünkü, Rojava’da inṣa edilen sistem, emperyalist sisteme alternatiftir. Kürtlerin ve diḡer halkların kendi kaderini kendi belirleme mücadelesi, kadınların temsiline dayanan bir sistemin oluṣturulması emperyalistleri rahatsız etmektedir. Bu nedenle yaṣamasına izin vermemektedirler.“ Sözleriyle bölgedeki iṣgalin arka planına   dikkat ҫekmektedir.

Güney Kore Iṣҫi Partisi temsilcisi kadın, Güney Kore’nin   Japon ve Amerikan emperyalistleri tarafından iṣgal tarihine atıfta bulunarak; ekonomik ve siyasi sömürü bakımından emperyalistler arasında bir farklılıḡın olmadıḡını belirtiyor. Japon ve Amerikan iṣgali sırasında binlerce kadının cinsel saldırıya uḡradıḡını, özellikle Japon iṣgalcilerinin kendilerini kadınlara konsantra ettiḡini aktarmaktadır. Japon sermayesinin Güney Kore’yi sömürdüḡüne vurgu yapmaktadır. Iṣcilerin yarısının kadınlardan oluṣmasına raḡmen, kadınların erkeklerden 2 kat daha fazla sömürüldüḡüne, iṣsizliḡin kadınlarda erkeklerden daha fazla olduḡuna dikkat ҫekmektedir.

İranlı bir kadın, „12 yaṣımdan beri baskı ve zulme karṣı özgürlük ve baḡımsızlık iҫin mücadele ediyorum. Emperyalistler dini ҫıkarları iҫin hep kullanmıṣlardır ve kullanmaya devam etmektedirler. Bir dönem Humeyni’yi kendi ülkelerinde aḡırlayıp Іran’a gönderip, kadınlara, sosyalist ve komünistlere karṣı zalimce bir sistem kurmasına olanak saḡladılar. Ben dindar deḡilim. Hiҫ kimsenin inanıṣına da müdahale etmem ama dinin nasıl kullanıldıḡına dikkat edilmesini isterim. Biz, proleterya saflarında sosyalizm iҫin kapitalizme ve emperyalizme karṣı mücadele edelim.“ Diyor.

Rebell Genҫlik Organizasyonu (Almanya) mensubu genҫ kadın, emperyalizmin tartıṣılmasını özellikle genҫler aҫısından ҫok önemli gördüḡünü, emperyalizm ve kapitalizmin derinlemesine tartıṣılması gerektiḡini belirttikten sonra, „Arap Baharı“ hareketlerinde yeralan kitlelerin uzun vadeli bir hedefe ve yeniyi yaratma perspektifine sahip olmadıḡını, bu nedenle de emperyalistlerin yönlendirmesine tabi kaldıklarının görülmesi gerektiḡini ve benzeri hareketlerin geliṣmesi halinde inisiyatifin emperyalistlere bırakılmaması gerektiḡine özel vurgu yaptı.

Suriyeli bir Kürt kadın; „Ben, emperyalizme ve kapitalizme karṣı mücadele ediyorum. Rojava iṣgali , Suriye’de yaṣanan katliamlar, Birleṣmiṣ Milletler, ABD ve NATO tarafından onaylanıyor. Almanya’nın Türkiye ve diḡer ülkelere silah satarak savaṣa ortak olmasına karṣıyım, silah sevkiyatı durmalıdır.

Ben ҫocuḡumu kaybettim. Bedenimi kaybettim

Onlar ҫocuḡumu öldürdüler. Bedenimi öldürdüler.

Siz ҫocuḡumu öldürüyorsunuz. Bedenimi Öldürüyorsunuz.

Ama hayallerimi öldüremediniz, öldüremezsiniz.

Rojava devrimini öldüremezsiniz!“ haykırıṣlarıyla Foruma katılanları duygulandırdıḡı gibi, emperyalistlere karṣı öfkelendirdi.

Birinci günkü tartıṣmalarda deḡiṣik ülkelerden kadınlar söz alarak düṣüncelerini ve özellikle de ülkelerinde yaṣadıkları baskı, zulüm ve katliamları aktardılar.

Birinci günün akṣamı yapılan kültürel etkinlikte; Leman Stehe adlı müzisyen kadının sunduḡu birbirinden güzel Türkҫe ve Kürtҫe parҫalar, insanların hoṣ vakit geҫirmesini saḡladı. Kültürel program geҫ saatlere kadar sürmüṣtü ama ben erken ayrıldım.

Konferansın ikinci günü sabahı planlandıḡı gibi bir yürüyüṣ ve miting düzenlendi. Yürüyüṣ, Konferansı tanıtma amacıyla düzenlenmiṣ olsa da, Dünya Kobane Günü’ne denk gelmesi ve Türk devletinin Rojava iṣgali, güncelliḡini koruduḡundan, yürüyüṣ ve mitingte sık sık konuṣuldu ve Rojava devrimi ile dayanıṣma ҫaḡrıları yapıldı. Rojava’dan gönderilen Dünya Kobane Günü’nün önemi ve güncelliḡine deḡinen ve aynı zamanda faṣizme karṣı ortak mücadeleye ҫaḡıran bir mesaj da Mitingde okundu.

Erfurt ṣehir merkezinde gerҫekleṣtirilen bu yürüyüṣ ve mitingi önemli kılan bir sebep de, ṣehirde Nazilerin (AFD) taraftarlarının ҫok yoḡun olmaları ve ilk defa bu kadar kalabalıkta bir devrimci-demokratik gösterinin gerҫekleṣtirilmiṣ olması. Yürüyüṣ boyunca faṣizme ve emperyalizme karṣı öfkelerini dile getiren sloganları haykıran kadınlar, Konferans’a katılanların oluṣturduḡu zenginliḡi yansıtan pankartlarıyla; farklılıklara raḡmen birlikte olunabileceḡini, birlikte eylemler düzenlenebileceḡini de yansıtıyorlardı. Miting sonrasında saat 14’ten itibaren yeniden forumlara geҫildi.

İkinci günde de Kapitalizm ve Emperyalizmin tanımı üzerinde yoḡunlaṣıldı. Kapitalizmin ne olduḡu, nasıl bir üretim iliṣkisine sahip olduḡu, sömürü sisteminin nasıl iṣlediḡi, temel kıstaslarının ne olduḡu üzerinde tartıṣıldı. Buradan da Emperyalizme geҫiṣin nasıl gerҫekleṣtiḡi, hangi temel kıstasları taṣıdıḡı, emperyalizmin dünya halklarına yaṣattıkları ve sebeplerinin neler olduḡu, örnekleriyle anlatıldı. Özellikle kadının kapitalist sömürü sistemin yaṣanmasındaki rolüne dikkat ҫekildi. Ailenin oluṣmasında, ҫocuk doḡurup, sisteme yeni iṣgücü saḡlamasındaki rolünün kapitalizm tarafından desteklendiḡine dikkat ҫekildi. Ve kadının bunun farkına varararak kapitalist sisteme karṣı mücadelede aktif rol oynaması ҫaḡrısında bulunuldu.

Bu bölümde dünyanın ҫeṣitli ülkelerinden kadınlar, emperyalist sistemin ülkelerindeki rejimle olan iliṣkileri ve yürütülen haksız savaṣlarda nasıl ikili rol oynadıklarını örnekleriyle aktardılar.

Ṣili’li bir kadın, „Güney Amerika’nın tümü, Ṣili emperyalizm tarafından sömürülmektedir. Neo liberal kapitalist sistem tarafından halklarımız sömürülmektedir. Ülkemizde yoksulluk sürekli artmaktadır.Ṣili halkının geliṣtirdiḡi mücadele neo-liberal sisteme karṣıdır ve daha iyi yaṣanabilecek bir sistem istemektedirler. Kapitalistlerin elinde olan Medya, Ṣili’de yaṣanan gerҫekleri yansıtmamaktadır. Kitlesel tutuklamalar, iṣkenceler yoḡun bir ṣekilde yaṣanmaktadır. Sizleri Ṣili halkının mücadelesini desteklemeye ҫaḡırıyorum. „

Afganistan’dan katılımcı: Fotoḡrafının ҫekilmemesini, can güvenliklerinin olmadıḡını hatırlattıktan sonra; ülkesinde genel olarak kadının yaṣadıklarını ve özellikle de hak ve özgürlükleri iҫin, devrim iҫin mücadele eden kadınların uḡradıḡı aḡır iṣkence ve cezaevlerindeki kötü yaṣam koṣullarını aktardı. Emperyalizme deḡinırken de; Amerikan emperyalizminin bir dönem Rusya’nın iṣgaline karṣı Mücahitleri(Ṣimdiki Talibanları) desteklerken, ṣimdi onlarla savaṣ halinde olduḡunu hatırlatarak, emperyalistlerin ҫıkarları gereḡi farklı farklı tutumlara girebileceḡini ve halkları birbirine kırdırtabileceḡini vurguladı. Gelen bir soru üzerine, „Biz Kürdistan’daki kadınların mücadelesini destekliyoruz. Afganistan’da defalarca Kürdistan’daki mücadeleyi destekleyen gösteriler yaptık. Bu, bizim devrimci görevimizdir. Afganistan’daki sorunların ҫözümü, emperyalistlerin müdahalesinde deḡil, devrimdedir ve biz bu devrimi yürütüyoruz. Baṣka ülkenin kadınları bir baṣka ülkenin kadınlarına özgürlük getiremez, ancak her ülkenin kadınları kendi ülkesinde mücadele ederek özgürlüḡünü kazanabilir. Ama dayanıṣmayı hiҫbir zaman unutmamak gerekir.“ Diye yanıtlayarak konuṣmasını sona erdirdi.

Almanya’dan katılımcı Alman kadın: „Afganistanlı kadın arkadaṣın konuṣmalarından dolayı baskı göreceḡi, takibe uḡrayacaḡı gerҫek. Ama aynı gerҫeklik Almanya iҫin de geҫerlidir. Biz de takibe uḡruyoruz, ölümle tehdit ediliyoruz. Bunun emperyalizmle, emperyalist siyasetle baḡlantısının olduḡunu söylemeliyim.“

Hollandalı kadın da, „modern görünümlü ülkelerde yaṣayan biz kadınlar her türlü eṣitsizliḡi ve baskıyı yaṣamaktayız. Hangi ülkeden olursak olalım, bir eksik iki fazlasıyla sistemin baskı ve zulmünü, ikinci sınıf insan tabakası olarak görülmeyi yaṣıyoruz. Ortak mücadeleyi geliṣtirmeliyiz.“

Kimi konuṣmacılar; „emperyalizmi tartıṣıyoruz, iyi de yapıyoruz. Ama aynı zamanda emperyalizme alternatif sistemi de tartıṣmalıyız. Örneḡin, bir sosyalizm deneyimi yaṣandı. Bunu tartıṣmalıyız, ‚kadına ne getirdi, ne götürdü?‘ sorularını sorarak geleceḡin nasıl olması gerektiḡini önermeliyiz.“ Gibi önemli noktalara dikkat ҫektiler. Ama bu konu burada tartıṣılmadı.

Bu forumda yürütülen tartıṣmanın/eḡitimin oldukҫa yararlı olduḡunu, kadınların önemli bir kısmının memnuniyetle ayrıldıklarını söyleyebilirim. Forumu yöneten MLPD’li kadın arkadaṣ oldukҫa baṣarılıydı. Yer yer katılımcıların konuṣmalarına müdahale edilip, konuṣmaları kısıtlanmıṣ olsa da, demokratik bir tartıṣma ortamı egemendi. Almanca konusunda yeterli olmamalarına raḡmen, cesaretli davranıp kendisini Almanca ifade etmeye ҫalıṣan kadınları kutluyorum. Forumda konuṣanların hepsi Almanca konuṣmadı, Arapҫa, Farsҫa, Ispanyolca, Ingilizce, Fransızca, Portekizce dillerinde konuṣuldu ve Almanca’ya ҫevrildi.

Konferansın ikinci gününün bir bölümünde „Kadının Gelecek Perspektifi“ forumuna katıldım. Aslında bu bölüm beni ҫok ilgilendiriyordu. Kadının geleceḡe iliṣkin perspektifini mutlaka dinlemek istiyordum. ADKH’inden arkadaṣlar bu bölümde yoḡun olarak yeralmıṣlardı, onların alacakları notlardan yararlanabileceḡimi düṣünmekle birlikte; ҫok uzun olmasa da birebir katılmayı uygun gördüm. Kuṣkusuz forumun baṣından ititbaren katılamadım. Ҫünkü emperyalizm forumunun ikinci bölümü de önemliydi, ona katıldım.

Bu forumda ADKH’nden Birgül arkadaṣın Rojava’daki kadının mücadelesi ve kazanımlarına iliṣkin Almanca yaptıḡı sunumunu dinledim. Baṣarılı bir sunum yaptı.

Rojava’da demokratik bir devriminin gerҫekleṣtiḡini ancak kadının henüz gerҫek anlamda özgürlüḡünü kazanamadıḡını, bunun iҫin dönüṣüm sürecinin yaṣanması gerektiḡini; Rojava’daki kadınların, ortak hedefler etrafında birliḡin saḡlanıp mücadelenin yürütülmesi durumunda özgürlüḡün kazanılabileceḡini tüm dünyaya gösterdiḡini dile getirdikten sonra birkaҫ noktaya daha vurgu yaptı. „Kadının teslim alınması demek toplumun teslim alınması demketir. Bu nedenledir ki; emperyalist-kapitalist sistemin yönetenleri öncelikle kadına saldırmaktadır. Buna karṣılık biz kadınların birlikteliḡimizi oluṣturarak sisteme karṣı mücadele etmeliyiz. Dayanıṣmamızı geliṣtirmeliyiz.“ Anlatımından sonra ṣu soruyla tartıṣmayı baṣlattı: „Rojava‘da gerҫekleṣen devrim bir kadın devrimi midir?“

Almanya Tübingen’den katılan bir kadın, „ Biz Rojava’daki kadınlarla ve Rojava devrimi ile dayanıṣma iҫindeyiz. Geldiḡim bölgede birҫok dayanıṣma komitesi oluṣturulmuṣtur. Bu devrim savunulmalıdır.“

MLPD Baṣkanı; Rojava’da önemli demokratik kazanmlar elde edilmiṣtir. Kadınlar iҫin önemli kazanımlardan sözedebiliriz, ama bunu sosyalist devrimle eṣ göremeyiz, gösterilmemelidir. Kadın özgürlüḡünün sosyalizm aҫısından ne anlama geldiḡini konuṣmamız gerekir. Rojava’da demokratik bir devrim gerҫekleṣmiṣtir, emperyalistlerin, faṣist Erdoḡan’ın saldırılarına karṣı savunulmalıdır.“

Yaṣanacak Dünya dergisi temsilcisi kadın arkadaṣ da , Rojava’da demokratik bir devrimin yaṣandıḡını, bunun önemli olduḡunu ve savunulması gerektiḡini kısaca belirtmiṣtir.

Üҫüncü ve son gün: Artık finale gelinmiṣti, son sözler söylenecekti, herkes bu finali kaҫırmamak iҫin koṣuṣturma iҫindeydi. Burada verilecek olan mesajlar tüm kadınlar iҫin önemliydi.

  • Farklı düṣünce ve kültürlerden kadınların katıldıḡı 12. Politik Kadın Konferansı baṣarılı bir ṣekilde sürmüṣ ve sonuҫlanmıṣtır.
  • Konferansa katılan tüm kadınlar, bu hareketin uluslararasılaṣmasını istemektedir.
  • Özellikle Almanya’da geliṣen faṣist harekete karṣı ortak mücadele ҫaḡrısını iҫeren bir metin imzaya aҫılmıṣ ve Almanya’da faaliyet gösteren birҫok kurum bunu imzalamıṣtır.
  • Erdoḡan ṣefliḡindeki Türk devletinin Suriye iṣgaline ve Alman Savunma Bakanı’nın Alman askerini bölgeye yerleṣtirme önerisine karṣı, Kürtler ve bölgedeki halkların direniṣiyle dayanıṣmayı ilan etti.
  • Faṣizme, Irkҫılıḡa, doḡa katliamına, cinsel ayrımcılıḡa ve kadına uygulanan ṣiddete karṣı mücadelenin yükseltilmesinin zorunluluḡuna dikkat ҫekildi.
  • Politik Kadın Konferansı, Dünya Kadın Konferansı’nın örgütlenmesinde, ön hazırlıklarının yapılmasında görev alır. Dünya Kadın Konferansı, Eylül 2021’de Tunus’ta düzenlenecektir.

Birkaҫ not daha:

Konferansa katılan her kadın grubu hem kendisini tanıtmak ve hem de ülkesindeki sorunları daha fazla kadına aktarmak iҫin ciddi ҫaba iҫindeydi.

ADKH yönetici ve üyeleri de hem programı kaҫırmamak ve hem de daha fazla bilgi ve materyal toplamak iҫin yoḡun ҫaba gösteriyorlardı. Yapılan gösteriye daha iyi nasıl katılabileceklerini konuṣarak; yaratıcı davranıp ҫarpıcı bir sloganı ( „ Kobane Direniṣi Rojava’da Zaferle Taҫlanacaktır!“ –„ Der Wiederstand In Kobane Wird Mit Dem Sieg in Rojava Gekrönt Werden!“ ) yazdıkları pankartıyla gösteriye katılıp basının özel dikkatini ҫekmeyi baṣarmıṣtır. Deḡiṣik ülkelerin delegasyonlarıyla röportajlar yapıyor, sohbetlerle, basından izledikleri ülkelerin kadınlarından doḡrudan bilgiler almaya ҫalıṣıyorlardı. Devrim mücadelesinin en üst seviyede yaṣandıḡı, veya mevcut durumda ayaklanmaların yaṣandıḡı ülkelerin insanlarının deḡerlendirmelerine önem veriyorlardı.

Bu tip etkinliklere daha profesyonel hazırlıklar yaparak katılmak gerektiḡini bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.

Kadın titizliḡiyle hazırlanan bu Konferansın kapitalizme karṣı mücadelede önemli bir mevzi olduḡuna inanıyor ve geliṣip-güҫlenmesini umut ediyorum. Ülkelerinde yaṣanan savaṣı, zulmü ve katliamları, kadının uḡradıḡı baskı ve ṣiddeti, eṣitsizliḡi dile getirirken yükselttikleri ҫıḡlıkların bir ses olmasının zamanı ҫoktan gelmiṣtir!

Emeḡi geҫen tüm insanlara teṣekkür ediyor ve baṣarılarının devamını diliyorum.