17’ler bir çağrıdır !

Yıl 2005! Aylardan Haziran! Günlerden ON YEDİ…

“Birazdan yoldaşlarımız gelecek yılların acısından sağılmış sevgileriyle gelecek ve nabzımızı dinleyecekler. Nasılda içten ve sevimli bir gürültüyle kuşanıp yüreklerini dünyadan söz edecekler direnen omuzdaşlarından iğrenç oyunlarından düşmanın ve yenilmeyen, yürüyen, yükselen kardeşlerden. Böylece dolduracak bizim de yüreğimizi onların halkımız için çırpınan kelimeleri.

Taş bile, çiçeklenir filizlenir: su bile ateşlenir, kor olur çeliklenir ve çepeçevre kirletilmiş ne varsa hayatı ilgilendiren aklanır, durulanır, parıldar, arınır boğuntusundan yoldaşça olunca bağlılıklar

Birazdan gelecekler,

gelecek ve her biri nice kavga içinde ısırılmış hilesiz hurdasız bir incelikle uğuruna can verilen şeylerden söz edecekler dünyada yaralarından halkın  topluca yaşanılan acılardan… kar altında acan çiçekler kadar diri hırslı ve çetin ve aşılmaz duygularla doludur insan omuz omuza olunca yoldaşlarıyla ey bayrağıma çarparak dağılan rüzgar, ufku saran kızıllık:

yükselen bu yumruklar sizlerin ateşinizdir san akan taşıyor o bağırışlar, kanatlarını nabzında tutuşturmam boşuna değil, kulak ver dinle yüreğimi damarlarımı seslendir, gör nasıl donatıyor beni bu çarklarla dövüşen bir coşkunluk atak ve kararlı kılan bir sevinç kol kola yürürken yoldaşlarla…”

Dersim’in asi dağları Munzurlarda, bombalarla paramparça edilen, büyük bir iddianın savaşçıları ve önderleri 17’ler ölümsüzleşti. Vahşice katledilirken onlar, çığırtkanların ‘bittiler’ naraları da gecikmedi. Kayıp büyüktü, dost da, düşman da bunun farkındaydı.

Düşmanın bunca sevinci ve çığırtanlığı, dostların ise her zaman görmeye alışmadığımız bir şekilde bir araya gelmesi de bundandı.

Tıpkı, 1921’de Karadeniz’de hunharca katledilen 15’ler gibi, 17’lerin böyle katledilmesi de, halkın kurtuluş umuduna yapılan dönemsel, kritik saldırılardan biri oldu. Bunun, devrim sürecimizdeki tarihsel anlamı büyüktür. 15’lerin Karadeniz’de katledilmesi, devrim mücadelemize 50 yıllık iz bırakan bir darbe vurdu. 17’leri katledenler, bu tarihsel yenilgiyi tekrar yaşatmak istiyordu. Ama yanıldılar. Değil 50 yıl, artık bir an bile bekleme lüksümüz yok. 17’lerin ısrarla sürdürdüğü devrim ve komünizm mücadelesine gönül vermiş olanlar, bunun bilinciyle, düşmanın hevesini kursağında bırakmayı bildi.

Bu ısrarımız ve iddiamız karşısında düşmanın nasıl da saldırganlaştığı, bizlerin ise nasıl tereddütsüz olduğumuzun resmidir 17’ler. Bu tabloyu kanımızla, canımızla tekrar tekrar çizmek için hiç tereddüdümüz yok.

Onlar, devrime akan durdurulamaz ırmağın adı oldular. Kalemler onları anlatmaya yetmez. Can yoldaşlarımızı sadece duygusallıkla ve anılarla anlatmayı değil, onları düşünceleri ile, politik duruşları ile anlatmayı tercih ediyoruz, onları böyle yaşatmak istiyoruz.

“Vartinik’ten Mercan’a” sözünde koca bir tarihi fedakârlık ve geleceği kazanma ısrarı vardır. İktidar uğruna Halk Savaşı’nda ısrar edenlerin tarihine sahip çıkıyoruz. Oğullarımızın, kızlarımızın, kardeşlerimizin, yoldaşlarımızın tereddütsüz yazdıkları bu tarihe uzak duramayız. Bu, ezilen, sömürülen halkın kurtuluş kavgasının ta kendisidir. Bunun adına ‘terörizm’ diyerek, kurtuluş kavgasında buluşmamızı engellemek istiyorlar. Nafile!

Bugün 17’lerin önemini, devrime olan inançlarını anlamayanlar ve anlamak istemeyenler, onların neden sınıf düşmanları tarafından hunharca katledildiğini anlayamazlar. Çünkü 17’ler, tasfiyeciliğin bağrına saplanan kızıl bir hançerdir. Kırılmanın, ideolojik inançsızlığın, savrulmanın, yenilmenin somutlaştığı, tasfiyeciliğin ortalığı sardığı bir dönemde, Marksizm-Leninizm-Maoizm bayrağını dalgalandırdılar. Bu netliktir, inançtır, Halk Savaşı’nı yükseltme ısrarıdır.

Onlar da, önderleri ve tüm yoldaşları gibi cesareti ve cüreti kuşandılar. 17’ler bir çağrıdır, tarihimizde yapılan en büyük çağrıdır. Hiçbir bildiri, hiçbir kararlılık ilanı, 17’lerin bıraktığı çağrı kadar net, gerçek ve önemli olamaz. Tarihi önemini kavrayalım! Lafta değil, bıraktıkları ideolojik, politik mücadeleyi yaşamın her alanında omuzlayalım!

17’LER ÖLÜMSÜZDÜR!

ANALARIN ÖFKESİ, KATİLLERİ BOĞACAK!

 

ANMA

İstanbul:

17 Haziran Pazartesi

CEBECİ Mezaliği

toplanma yeri: Gazı DHF SAAT 14

Mezar başında  saat 15.00

DERSİM:

17 Haziran Pazartesi

Mezar başında saat 18.00

 

 

 

 

 

 


Yeni Demokrasi  Aileleri Birliği