Kadınlar ‘hayır’ için alanlara çıkıyor

Hayır Diyen Kadınlar, başkanlık referandumuna karşı yürütecekleri kampanyanın duyurusunu yaptı Kadınlar, hayatlarını tek adamın iki dudağı arasına yerleştirilmesine karşı “hayır” diyeceklerini vurguladı

HABER MERKEZİ (28-01-2017)- Taksim Hill Otel’de bir araya gelen Hayır Diyen Kadınlar (HayDiKadınlar) neden hayır dediklerini ve referanduma neler yapacaklarını yaptıkları basın toplantısıyla açıkladı.

“Hayır” yazılı rozetlerin de dağıtıldığı toplantıya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Fadime Çelebi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Demokratik (HDP) Partisi Kadın Meclisi, Demokratik Kadın Hareketi, İstanbul LGBTİ derneği üyelerinin yer aldığı çok sayıda kadın kurumu ve örgütünün temsilcisi katıldı

‘İnadına isyan inadına özgürlük’

Toplantı, İstanbul Kadın Orkestrası’nın seslendirdiği “İnadına isyan inadına özgürlük” şarkısıyla başladı. Müzik dinletisi ardından açılış konuşmasını Hayır Diyen Kadınlar Koordinasyonu’ndan Rojda Yıldız yaptı. Yıldız, “Hayır”ın herkes için hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, “Bu kadar kadınla kitapla, şiirle, müzikle beraber olmak zaten hayatımızın en büyüğü oldu. Bugün bütün herkesi dinlemek için, kadınların itirazını dinlemek için organize etmeye çalıştık. Son yıllarda yaşanan eve kapatılmaya çalışılmamıza, ‘hayır’ı olan kadınlar olarak artık yeter diyoruz. Hayatlarımız ile ilgili kararların bir kişinin elinde tutulmasına ‘Hayır’ diyoruz. Sesimizi kısmaya çalışan tüm uygulamalara ‘Hayır’ diyoruz” dedi.

‘Hayır diyen kadınları’ın deklarasyonu

Yapılan açılış konuşması ardından Hayır Diyen Kadınlar kampanyasını örgütleyen isimler alkışlar eşliğinde sahneye davet edildi. Selamlama ardından deklarasyon metnini ise Burçak Görel okudu.

“Hayır Diyen Kadınlar”ın yayınladığı deklarasyonun tam metni ise şöyle:

“HAYIR’ın sesini, gücünü kadın dayanışmasından alan kadınlar olarak yükseltiyoruz. Bizler “Hayır diyen Kadınlar” diye yola çıkıp, çoğalarak Hayırlarımızla (!) hep birlikte hayatlarımıza, geleceğimize, kazanımlarımıza sahip çıkmak istiyoruz. Peki biz kimiz? Ne istiyoruz? Neden ısrarla, inatla HAYIR! diyoruz?

Bizler farklı inançlardan, farklı etnik kimliklerden, dinlerden, farklı cinsel yönelimlerden, farklı dillerden, farklı parti, sendikalar, kadın örgütlerinden, farklı şehirlerden belki de bugünün en büyük aciliyetlerinden olan iki hecelik bir kelimenin etrafında birleşmiş yüzlerce kadınız. Daha iyi bir yaşam için birbirine umut bağlayan kadınlarız. Milyon yıllık insanlık tarihinde var olma mücadelesinin her türlüsünü yaşayan kadınların bir ardılıyız. Tarih akıp gitti ancak bir kadınların kız kardeşlerimizden devraldığımız umut, direniş ve mücadele geleneğimiz hiç değişmedi. Değişmeyecek.

Bugünse Kadınlar olarak özgürlüğümüzün, özne olmamızın yolunu tıkayacak, kazanımlarımızı yok sayacak “OHAL” de ” Anayasaya’ da”, “Referanduma’ da” hayır demek için politik bir özne olarak çıktık yola. Dişimizle, tırnağımızla, bin bir emek ve mücadeleyle elde ettiğimiz kazanımlara el konmasın, hayatlarımız bir adamın iki dudağı arasında olmasın tek adam rejimine HAYIR diyelim diye çıktık yola.

Biz kadınlar bugün referandumda başkanlığa HAYIR! diyoruz. Çünkü biliyoruz, görüyoruz, yaşıyoruz. Geldiğimiz noktada kazanımlarımıza, emeğimize, tarihimize anayasayı şöyle değiştirmek, başkanlıkla demokrasiyi budamak ve o halle haklarımıza el konulması girişimiyle karşı karşıya olduğumuzun farkınlayız. Bu farkındalıkla HAYIR diyoruz.

Başkanlık sisteminin ne anlama geldiğini biliyoruz. Yasamanın, yürütmenin yargının tek adamın elinde toplanmasının siyasetin erkek yapısını nasıl besleyeceğini ve hayatlarımızı nasıl tehdit edeceğiniz biliyoruz. Bizler biliyoruz’ ki O hal’de, Anayasada ve hayata geçirmeyi planladıkları tüm politikalarında toplumun erkek egemen yapısını, cinsiyetçi önceliklerini baştan aşağı dönüştürmeyi hedefliyorlar. Bunun için, bizim irademizi ipotek altına alacak, bizi siyasetin nesneleri haline getirecek cinsiyetçi politikalara karşı “Hayır” diyoruz.

Bugün “Hayır” sözünü yükseltmenin bilinci ve zorunluluğuyla çıktık yola. Çünkü bizi kapıda bekleyen tehlikenin farkındayız. Biz kadınlar bu tehlikenin ayak seslerini uzun zamandır duyuyoruz. OHAL denilerek kapattıkları kadın derneklerimizden, saldırdıkları kadın medyalarımızdan, eş başkan ve kadın milletvekillerinin tutuklanmasından, kadın temelli yerel yönetim alanlarına saldırılmasından, KHK’larla ihraç edilen, emekleri hiçe sayılan kadınlardan okuyoruz bugün bize başkanlık anlatan zihniyetin alt metnini. Son süreçte kat be kat artan taciz, tecavüz, kadına yönelik şiddet vakalarından, yine aynı şekilde artan kadın cinayetlerinden, trans cinayetlerinden, artan homofobi ve transfobiden biliyoruz bu sürecin biz kadınlar için ne anlama geldiğini. Ancak bugün Hayır Diyen Kadınların bildiği ve güvendiği bir şey daha var. Biz kadınlar bir araya geldiğimizde önümüzde hiçbir güç duramaz. Biz kadınlar mücadele tarihimiz boyunca ağır saldırılar gördük, bugünde ağır saldırılar yaşıyoruz. Pes etmedik, vazgeçmedik. Kürtaj yasası dediler; HAYIR dedik. Sokaklara aktık, bedenimiz bizimdir dedik.

Ağır tahrik indirimleri dediler. HAYIR dedik, erkek şiddetini görünür kılıp tahrik indirimlerini gerilettik. Tecavüz yasası dediler; HAYIR dedik, binlerce kadın meydanları doldurduk, o yasa o meclisten geçmeyecek dedik ve o yasayı meclisten geçirtmedik. OHAL dediler; HAYIR dedik. OHAL’de de, her halde de direniriz dedik, kadın dayanışmasıyla ördük mücadelemizi. Ve bugün tüm deneyimlerimizi önümüze koyduğumuzda kadınların birleşerek, dayanışmayla söylediği “HAYIR” lara olan güvenimizle bir kez daha olanca gücümüzle HAYIR diyoruz!

Bombaların her gün hayatlarımıza düştüğü, savaşta ısrar edenlerin kararlarıyla gencecik insanların yaşamdan koparıldığı bu günlerde, Barış İçin Israr Eden, kadınlar olarak OHAL’e, Anayasaya, tek adam rejimine karşı Hayırlarımızı birlikte çoğaltarak, barış içinde yaşayacak halkların ve bir toplumun yolunu hep birlikte öreceğimize duyduğumuz inançla HAYIR diyoruz. Evde, mahallede okulda işyerinde, mecliste, devlette sözün, kararın eşit paylaşıldığı eşitlikçi, katılımcı bir hayatı ve siyaseti örmeye çalıştığımız için HAYIR diyoruz.

Bizler ücretli/ücretsiz çalışan, ev emekçisi, yoksul, işsiz, çocuklu/çocuksuz, genç/yaşlı, engelli, inançlı/inançsız başörtülü/başörtüsüz kadınlar olarak hepimizin konuşabildiği, birbirimizin sesini duyabildiğimiz ve birbirimizi anlayabildiğimiz bir ülkenin geleceğinde karar sahibi olabilmek için HAYIR diyoruz.

Ve yineliyoruz; bugünü dönüştürmeye, yarını değiştirmeye, şimdilik bir HAYIR’LA başlayacağız. İstediğimiz yarınlara her bir kadının ağzından çıkacak bir HAYIR’ la bir adım atacak, hayatımızı bir adamın ağzından çıkan söze emanet eden rejime HAYIR demekten vazgeçmeyeceğiz.

Biz kadınlar, başkanlığa, tek adam rejimine, özgürlüğümüz için, eşitlik için, barış için, geleceğimiz için, tüm kazanımlarımız ve kazanacaklarımız için HAYIR diyoruz.”

‘Açık kürsü’ kuruldu

Deklarasyonun ardından pek çok kadının söz alıp neden “Hayır” dediklerine ilişkin düşüncelerini kurulan “Açık Kürsü”den duyurdu.

Kürsüde ilk olarak konuşan ve kadınların her zaman her koşulda yan yana gelerek mücadele yürüttüğüne dikkat çeken HDP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, “Biz bu referandum için yan yana gelmedik, biz kadınlar olarak yaşamı özgürleştiriyoruz” dedi. Kadınların eylemlerinin daha büyük olduğunun altını çizen Üstün, “Referandumda o reisleri, tekçileri, o patriarkaları sandığa gömeceğiz” ifadesini kullandı. Mücadele eden kadınlara söz verdiklerini kaydeden Üstün, Rojava’da savaşan kadın savaşçılara işaret etti. Üstün, şöyle devam etti: “Erkekler tarafından bedeni yerlerde sürüklenen kadın arkadaşlarımıza sözümüz var, biz yaşamı özgürleştireceğiz. Direnen, barış diyen, mücadele eden, yaşamları ve özlük hakları yok edilen arkadaşlarımıza sözümüz var. Biz her yerde yaşamı özgürleştireceğiz, meydanlar bizim. Onların OHAL’i bize vız gelir tırıs gider.”

Korkunun ecele faydası yok

Yazar Oya Baydar, korkunun ecele faydası olmadığını ve “Hayır” diyerek bu ülkenin en barışçıl insanları olduğunu söyledi. Baydar, “Birlikteliğimizi bozmamak gerekiyor hayırlarımızın farklı amaçları bile olabilir. Bu hiç önemli değil. Hep bir ağızdan ‘Hayır’ demeyi ve hayırlara vesile olmasını gerçekten dilemek görevimizdir” dedi.

Fabrikalarda direnen kadınların ‘hayır’ını duyurdu

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan ve Kadıköy’de direnişe başlayan Betül Celep, OHAL’i de KHK’yi de tanımadıklarını kaydetti. Celep, şöyle dedi: “Biz çok güçlüyüz. Fabrikalarda direnen kadınların, sendika için kendi hakları için aileleriyle, devletle, işverenle mücadele eden tüm kadınların ‘Hayır’ını buradan duyuruyorum.”

Alevi kadınlar: ‘Hayır’ demek için çok nedenimiz var

“Alevi kadınları olarak elbette ‘Hayır’ diyeceğiz, sebebimiz çok” diyerek söze başlayan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Örgütlenme Sekreteri Sevim Yalıncakoğlu ise, “Biz Aleviler ve Alevi kadınlar elbette ‘Hayır’ diyeceğiz. ‘Hayır’ demek için çok nedenimiz var ama bu defa başka toplulukları da göreceğiz. Biz Alevi kadınlar Ekin Wan’larla birlikte olup ‘Hayır’ diyeceğiz” dedi.

Barış anneleri: ‘Hayır’dedik, ‘hayır’ diyeceğiz

Barış Anneleri İnisiyatifi adına konuşan Güler Buğday da, “Hayır” gerekçelerini şöyle sıraladı: “Savaş dursun diye ‘Hayır’ dedik, insanlar ölmesin diye ‘Hayır’ dedik, yıllardır biz ‘Hayır’ diyoruz. Annelerin gözyaşları dursun istedik. Haksız bir savaşa kadın zulmüne kadın katliamlarına karşı ‘Hayır’ dedik ve ‘Hayır’ diyeceğiz.”

Konuşmaların yapıldığı Açık Kürsü ardından toplantı, Alamor Kadın Korosu’nun müzik dinletisi ile son buldu.

http://www.halkingunlugu.org/