Ankara katliamından kurtuldu Diyarbakır’da öldürüldü

Diyarbakır’da infaz edilen Kemal Kurkut’un Ankara Katliamı’ndan sağ kurtulduğu ortaya çıktı Kuzeni ve sınıf arkadaşı Kurkut’u anlattı: Kemal’in bu ana kadar hiç kimseye kötülük ettiğini görmedik

HABER MERKEZİ (24-03-2017)  Diyarbakır Newrozu’nun kutlandığı Newroz Parkı’na gelmek isterken, arama noktasında polis tarafından vurularak öldürülen İnönü Üniversitesi Müzik Bölümü öğrencisi Kemal Kurkut’un, 109 sivilin yaşamını yitirdiği 10 Ekim 2015’teki Ankara katliamından kurtulduğu ortaya çıktı.

Binlerce kişinin Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için Ankara Tren Garı önünde toplandığı grubun içinde yer alan Kurkut, katliama tanık oldu. Üniversiteden arkadaşlarıyla birlikte Ankara’ya giden Kurkut, miting alanında yaşadıkları karşısında büyük bir şoka girdi. Kemal Kurkut’un Ankara katliamı sonrası yaşadıklarını aynı adı taşıyan amcasının oğlu Kemal Kurkut anlattı. Katliam öncesi güler yüzlü, sevecen biri olduğunu söyleyen Kurkut, “10 Ekim’de Kemal de Ankara’ya gitti. Patlama esnasında oradaydı. Fiziksel bir yara almadı, ama ruhsal olarak çöktü. İçine kapanık, donuk, kimseyle konuşmaz oldu” dedi.

‘ÜZERİNE KAN SIÇRAMIŞTI’

Kuzeninin Ankara’da yaşadıklarını unutamadığını belirten Kurkut, “Ankara’dan döndükten sonra ‘Ne oldu?’ dediğimde bize sadece ‘İnsanlar parçalandı, kanları sıçradı’ diyordu. Onun da üzerine kan sıçramıştı. Orada yaşadıklarından çok etkilendi” diye konuştu.

‘SALDIRGAN BİR TUTUMU YOKTU’

“Psikolojisi bozuk genç” diye çıkan haberlere tepki gösteren Kemal Kurkut, “Kimsenin psikolojisi durup dururken bozulmuyor. Bu ülkede insanlar çok acı yaşıyor. Kimse ne yaşadın, ne yaşıyorsun diye sormuyor. Psikolojisi bozuk saldırgan deniyor. Ama Kemal’in saldırgan bir tutumu yoktu. Orada polislerce psikolojik baskı yapıldığını düşünüyorum” diye konuştu

‘BİR ÖĞRENCİNİN ÇANTASINDAN BAŞKA NE ÇIKAR’

Çantasında bomba olduğu iddialarına da değinen Kurkut, bu iddiaların asılsız olduğunu ve kimsenin inanmadığını söyleyerek, şunları kaydetti: “Biz aile olarak Kemal’in böyle bir şeyi, ne yapacağına ne de söyleyeceğine inanıyoruz. Zaten fotoğraflar da ortada. Böyle olmadığını gösteriyor. Çantasından da kitap ile kıyafet çıkmış. Bir öğrencinin çantasından başka ne çıkar ki?”

Malatya’nın merkez Battalgazi ilçesinde yaşayan 4 çocuklu Kurkut ailesinin en küçük çocukları olan Kemal, küçük yaşta babasını kaybetmiş. Cenazeyi, Malatya Adli Tıp Kurumu’na getirdiklerinde görevlilerin tutumuna ve AK Partili Battalgazi Belediyesi’nin yaptıklarına değinen Kemal Kurkut, “Kemal, babasının yanında kendine mezar yeri yaptırmıştı. Kemal’in bu zamansız vefatı sonrası babasının yanına defnetmek istedik; fakat kimi gerekçelerle izin vermediler. Mezarlığa 20 polis aracı gelmişti. Biz de Kemal’i başka bir mezarlığa defnetmek zorunda kaldık” dedi.

‘BİR TABUTU BİLE BİZE ÇOK GÖRDÜLER’

Cenazeyi mezarlığa götürmek için cenaze aracı vermeyen AK Partili belediyenin, cenazenin yıkanması esnasında da suları kestiğini söyleyen Kurkut, “Biz cenaze aracı bulamadık. Özel cenaze aracı getirdik. O araç şoförü bile cenazenin yıkandığı esnada ‘İşim çıktı’ deyip tabutu da alıp götürdü. Köyden tabut getirerek kendi arabamızla cenazemizi mezarlığa götürdük. Bir tabutu bile bize çok gördüler” diye konuştu.Defin işlemlerinden sonra ailenin kendi imkanlarıyla önce evlerinde daha sonra da Adıyaman’ın köylerinden gelen çadırı kurarak taziyeleri kabul ettiklerini söyleyen Kurkut, “Bu yargısız bir infazdır. Aile olarak suçlunun bulunmasını istiyoruz” dedi.

‘DOSTUM, GİTARINI VERİR MİSİN DEDİ’

Korkut, İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü 2. sınıf öğrencisiydi. Aynı sınıfta eğitim gören arkadaşı Kurkut’u toprağa verdiklerinden beri kendilerine gelmediklerini söylüyor. Diyarbakır Newroz’una gitmeden iki gün önce Kurkutla evde görüştüklerini söyleyen sınıf arkadaşı, Kurkut’un kendisine, “Dostum gitarını verir misin biraz çalmak istiyorum’ dediğini söyledikten sonra şunları anlattı: “Kemal çok güler yüzlü, enerjik ve heyecanlı bir arkadaşımızdı. Kemal’i iki yıldır tanıyorum, birlikte birçok sosyal aktiviteye katılırdık. B u ana kadar hiç kimseye kötülük ettiğini görmedim. O, keman çalardı ben gitar çalardım, diğer arkadaşımız da bağlama çalardı. Bunların dışında Kemal’in okul içinde veya dışında bir eylemi bir sıkıntısı olmadı. Kemal, siyasi görüşünü her ortamda bağıra bağıra söyleyen biri de değildi. Evet solcuydu. Herkesin siyasetten anladığı kadarıyla siyaset yapardı.”

‘EV ARKADAŞIM OLACAKTI AMA…’

“Önümüzdeki sene birlikte aynı eve çıkacaktık” diyen Kemal’in sınıf arkadaşı, “Ama kısmet olmadı” dedi. Valiliğin açıklamasını da değerlendiren arkadaşı, “Kampüste birlikte oturup yemek yerdik. Öyle bahsettikleri gibi uyuşturucu kullanıyordu iddialarının asılsız olduğunu düşünüyorum. Çünkü Kemal’in bu ana kadar uyuşturucu kullandığına dair tek bir şey görmedim. Daha önce psikolojik ilaçlar kullandığını söylemişti. Ama bu ilaçlardan dolayı ya da herhangi bir durumdan bir sıkıntı yaşadığını görmedim. Bu ana kadar hal ve hareketlerinde küçücük bir sıkıntı ne yaşadı ne de bizlere yaşattı. Valiliğin, üzerinde canlı bomba var dediği kişinin Kemal olduğunu öğrenince buna hiçbir şekilde inanmadık. Valiliğin yaptığı hiçbir açıklama Kemal ile bağdaşmıyor” diye konuştu.

‘TIPKI HRANT DİNK, TAHİR ELÇİ GİBİ…’

İnsan Hakları Derneği (İHD) Malatya Şubesi Korkut ailesi ile görüşmeler yaptı. İHD Malatya Şube Eşbaşkanı Gönül Öztürkoğlu, bu görüşmelere ilişkin şu bilgileri verdi: “Öldürülen gencin tek hedefi müzisyen olmaktı. Elinde su şişesi, yarı çıplak vaziyette kontrol noktasında polislerle tartışan Korkut, daha sonra noktayı geçerek koşmaya başladı. Kimi polisler havaya kimi polisler üzerine ateş açarak Korkut’u durdurmak istedi. Bir polis amirinin “Ateş etmeyin” uyarısına rağmen açılan ateş sonucu Korkut sırtından vuruldu. Yarasını tutarak yaklaşık 10-15 metre daha kaçan Korkut, TOMA aracının arkasında yolun kenarında yere yığıldı. Yaklaşık 10 dakika sonra gelen ambulansla hastaneye kaldırılan Korkut yaşamını yitirdi. Bu yaşanan durumun açık bir infaz olduğu görülüyor. Tıpkı Tahir ELÇİ ve Hrant Dink gibi yaşam hakkını elinden aldılar.” Öztürkoğlu, hukuksal sürecin takipçi olacaklarını söyledi.

artigercek