MKP’den 24 Nisan açıklaması

MKP 24 Nisan dolayısıyla kamuoyuna yazılı açıklama yaptı

MKP (24-04-2019) Maoist Komünist Parti, kuruluşunun 48’inci Yılı dolayısıyla yazılı bir açıklama yayımladı Açıklamada Kaypakkaya’nın kuruluşuna öncülük ettiği Komünist Parti’yi devasa bir çığır olduğu aktaran MKP’nin açıklaması “Ölümsüzleşenlerin komünist miras ve bayraklarını zafere taşıyacağımıza andediyoruz” vurgusuyla sonlandırıldı. Elimize eposta yoluyla gelen açıklamayı haber değeri taşıdığından yayımlıyoruz.  MKP’nin elimize ulaşan açıklaması aşağıdaki gibidir.

“Türkiye-Kuzey Kürdistan Proletaryası, Emekçi Halkları ve Ezilen Uluslarına

24 Nisan 1972 Kuruluşunu 48. Yılında Komünist Heyecanla Selamlıyor, Soykırıma Uğrayan Ermenilerin Acılarını Paylaşıyoruz” başlığıyla yayımlanan açıklama şöyle devam etti.

“Komünist hareket, 24 Nisan 1972 yılında Komünist önder İbrahim KAYPAKKAYA yoldaşın kurucu rol ve tarihsel tutumla yeni akım niteliğinde yeniden ayağa diktiği coğrafyamız Komünist hareketi olarak az sayıdaki kadro bileşeniyle devasa bir çığır niteliğinde kuruldu.

Parti kuruluşu, dünya ve coğrafyamızda yaşanan büyük dalgalanma ve mücadeleler bağrında parlayarak filizlenirken, 12 Mart askeri faşist darbesinin azgın saldırıları altında geliştirilen Komünist hamle özelliğiyle halklarımıza umut veren tarihi bir eylem önemindedir…

Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin ideolojik-teorik ürünü olmakla birlikte, coğrafyamız işçi-köylü mücadelelerinin devrimci koşulları ve örgütlü devrimci hareketin dinamizmine kayıtsız olmayan bütünlüklü şartlar içinde vücut buldu parti.

Partinin, Mustafa SUPHİ dönemi TKP’sinin Komünist mirasına dayanması gibi, TİİKP revizyonizmine karşı yürütülen ideolojik-teorik mücadelelerin sonucu olarak sağlanan köklü kopuşla biçimlenmesi gerçekliği, BPKD’nin ideolojik-teorik yansımasından bağımsız olmamak kaydıyla, coğrafyamız devrimci hareket dinamikleriyle ilişkisini de gösterir.

Ancak unutulmamalıdır ki, bu şartlar toplamında doğan parti, BPKD’den aldığı ideolojik-teorik-siyasi nitelik ve dokuyla, 1921’ler SUPHİ TKP’sinden de, 1971 devrimci hareketinden de ileri bir kulvarı temsil ederek, pozitif yönde ayrışır. Daha da önemlisi, KAYPAKKAYA yoldaşın ortaya koyduğu bu köklü çizgi ve yönelim, Komünternin dönem politikalarından da doğru orantılı bir kopuşu ifade eder. Ki, KAYPAKKAYA yoldaşın ideolojik-teorik-siyasi tezler zemininde formüle ettiği partinin programatik görüşlerinde önemli bir yeri işgal eden Kemalizm ve Ulusal sorun konusundaki tahlil ve tespitleri, Komünternede uzanan, SUPHİ TKP’si ile THKO ve THKP/C’de ifade bulan örgütlü devrimci hareketten (ve bu dönemin bilumum reformist-revizyonist cenahından) keskin nitelikteki ileri kopuşunu kanıtlayan tezlerdir.

Reformist-revizyonist kulvarla arasına kalın çizgiler çeken coğrafyamız örgütlü devrimci hareketinin üç saç ayağından biri olan Parti, Komünist niteliği temsil eden ayak özelliğiyle THKO ve THKP/C’den anlamlı olarak ayrışıyor, ideolojik-teorik-siyasi doğrultusuyla özel bir anlam taşıyordu. Mahirlerin, Denizlerin tasfiyeci sağ pasifist şartlara karşı geliştirdiği devrimci çıkışı ve mücadelesi tartışmasız biçimde saygındı. Lakin KAYPAKKAYA yoldaşın siyasi iktidar mücadelesi bilinciyle bilumum düzen içi pasifist sağ tasfiyeci oportünist akım, reformist-revizyonist türev ve sosyal şoven eğilimlere karşı Komünist perspektif berraklığında geliştirdiği köklü kopuş çok daha manidar olup yeni bir ufkun açılışıydı… Tam da bundandır ki, KAYPAKKAYA yoldaşın evrensel nitelikte çizdiği siyasi doğrultu ve önemli politik tezleri günümüzde yakıcı ihtiyaç olarak hissedilip geçerliliğini korumaktadır…

‘’Savaşmak yenilmek, yeniden savaşmak yeniden yenilmek, taki zafere kadar böyle devam etmek’’ biçiminde işleyen devrimin mantığı partinin mücadele tarihinde diyalektik tezahür bulan bir süreçtir. İnişli-çıkışlı uzun mücadele tarihi, partinin zayıf yanlarıyla güçlü yanlarını diyalektik yasa temelinde birleştirerek bugünkü gelişme düzeyine taşıyan temel zemin değeriyle anlamlı bir tarihtir. Bu tarih, KAYPAKKAYA yoldaşın açtığı çığırda ilerleyen yüzlerce yoldaşımızın can bedeli mücadelelerde ölümsüz anılarıyla perçinleyip yarattığı mirasa yaslandığı gibi, doğru-yanlış mücadelesinin keskin dönemeçlerinde temsil edilen ideolojik mücadelelerin ve elbette düşmana karşı amansız şartlarda verilen siyasi mücadele kararlılığının tanığıdır.

TKP(ML) olarak kurulup MKP’ye ilerleyen parti, KAYPAKKAYA yoldaşın MLM ideoloji ve teori ışığında ‘’somut koşulların somut tahlili’’ ilkesine uygun olarak 1970’li yıllara özgü geçerli tahlil-tespitlerle bilimsel ölçülerde saptadığı toplumsal sisteminin niteliği, bu niteliğe bağlı biçimlenen devrimimizin niteliği ve stratejisini, bugünkü toplumsal sistemin egemen niteliği ve bu niteliğe bağlı gelişen siyasi koşullara göre biçimlenen 1990-2000’li yıllar dünyasının yeni şartlarında geçerliliğini yitirdiği görüşüne vararak, KAYPAKKAYA yoldaşın evrensel teori ve ilkelerle karakterize olup genel siyasi çizgisinde ifade bulan ideolojik-teorik-siyasi rota ve metodolojisini bilimsel geçerliliğe sahip Komünist mecra olduğu tasavvuruyla tereddütsüz biçimde sahiplenmektedir.

Parti, TKP(ML)’den MKP’ye ilerleyişi bu zeminde anlaşılabilir. Yeni Demokratik Devrim’den Sosyalist Devrim’e, Halk Savaşı Stratejisinden Sosyalist Halk Savaşı Stratejisine geçiş bu zeminde okunup anlaşılabilir. Bu ilerleme ve geçişi anlamak, MLM’nin yaşayan canlı ruhunu anlamakla, bilim ve teorideki gelişme dinamiğinin sınırsızlığını ya da gelişme ve çelişki yasasını anlamakla ve kuşkusuz ki dogmatizm ile MLM arasındaki kalın duvarın yıkılması karşısında sergilenen bilimsel tercihle mümkündür.

Partinin MKP’ye ilerleyiş sürecinde de olduğu gibi, bütün tabulara ve geri dogmatik dirençlere saplanıp kalmadan KAYPAKKAYA yoldaşın Komünist kulvarında ilerleme uğruna her türden basıncı göğüsleyip, komprador tekelci sınıfların azgın faşist dalgalarına karşı kulaç atarak ilerlemeyi vazgeçilmez bir görev olarak sürdürme kararlılığındadır.

‘’Cüret Edelim, Öne Çıkalım, Kazanalım’’ direktif şiarı temelinde başarıyla gerçekleştirilen Parti 4. Kongresi bu kararlılığın bir beyanıdır. KAYPAKKAYA yoldaşın siyasi perspektifi doğrultusunda güncel görevlere odaklı atılmış bir adım, açık faşizmin saldırılarına devrimci bir yanıttır. KAYPAKKAYA yoldaşın evrensel teori ve ilkeler çerçevesinde coğrafyamız somutunda biçimlenen Komünist çizgisi Sosyalist devrimimiz için Sosyalist Halk Savaşı stratejisiyle ışık tutmaya devam ediyor…

KAYPAKKAYA yoldaşın, Osmanlıdan başlayarak, ırkçı-faşist Türk hakim sınıflarının tekçi paradigmalar temelinde biçimlendirdiği statükocu Kemalist iktidar döneminde de uygulanan ve adeta dokunulmazlık zırhına alınan ulus ve azınlıklara (gayri müslimlere) dönük milli baskı, zulüm ve soykırım ‘’tabularını’’ yıkarak yerle bir eden bilimsel cüreti rehberimiz olmaya devam etmektedir.

Aynı bilinçle, parti kuruluş tarihi de olan 24 Nisan Ermeni soykırımının sorumlusu olan faşist hâkim sınıfları sınıf kinimizle lanetliyor, soykırıma uğrayan Ermeni ulusu başta olmak üzere, Kürt ulusu ve diğer azınlıkların acılarını paylaşıyor, yitimlerini saygıyla anıyoruz.

Partinin kuruluş yıldönümü vesilesiyle, devrimimizin temel taşları ve partinin taşıyıcı mücadele kolonları olan ölümsüz yoldaşlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyor, İbrahim KAYPAKKAYA yoldaş şahsında, Süleyman Cihan, Kazım Çelik, Cüneyt Kahraman, Cafer Cangöz, Yılmaz Kes, Mehmet Demirdağ, İsmail Bulut, Baba Erdoğan ve Aydın Hambayat yoldaşların Komünist miras ve bayraklarını zafere taşıyacağımıza andediyoruz.” denildi