‘’Yeni’’ Bir Başlangıç İçin / Bakış Can

Başarı yoluna girmek ve başarıları büyütmek için, paslanmış kabuklarımızı parçalayıp kırmak ve ‘’yeni’’ başlangıçlar yapmak şarttır Daha doğrusu yapmamız gerekip de yapmadıklarımıza dönük yapma fiili ile bir başlangıç, bir adım ve çıkış yapmamız gereklidir Bu anlamda ‘’yeni’’ bir başlangıç ihtiyaçtır

Bakış Can (19-02019) Devrimciyiz. Devrimi gerçekleştirmek için mücadele veriyoruz. Devrimci mücadelenin görevlerini yerine getirme uğruna bedel ödüyor, ağır bedeller pahasına örgütleniyor, çalışıyor, eylemlerde bulunuyoruz. İşçi sınıfı ve emekçi halkı bilinçlendirip örgütlemeye çalışıyoruz. Proletarya ve halkın kurtuluşu ve çıkarları temelinde, bütün ezilen gurupları, kimlikleri, inançları ve diğer ezilenleri devrimci çizgide birleştirerek toplumsal kurtuluşu örgütlemeye çalışıyoruz. Bu toplumsal kategorilerin tümünü gerici düzenle çelişkileri üzerinden örgütleyip birleştirmeye uğraşıyoruz. Son tahlilde gerici sınıf iktidarına alternatif bir siyasi iktidar savaşımı veriyoruz. Bu iktidar savaşımında proletarya ve geniş halk kitleleri örgütlenip kazanılmadan başarıdan söz edilemez. Devrimci kitlelerin katılmadığı bir devrim tasavvur edilemez.

Komünist devrimciyiz. Devrimden ilerisini hedefliyoruz. Tek dünya toplumunu amaçlıyoruz. Görevlerimiz varlık gerekçelerimizle belirlenmiştir. Bu genel bir doğrudur.  Fakat genel doğrunun tekrar edilmesi yetmez. Komünist toplumun görevleriyle siyasi iktidarın ele geçirilmesinde ifade bulan somut devrimin görevleri birbiriyle temelden çelişmese de farklı nitelikleri veya aşamaları barındıran görevlerdir. Bunun gibi genel devrim-ci görevlerle somut siyasi şartların görevleri de birbirinden temelde farklı olmasa da nüanslar taşır ya da değişkenlikler gösterirler.

Devrimci, devrimin ihtiyaç duyduğu tüm örgütlenme, çalışma ve mücadele görevlerini yürütendir. Ancak bu görevler her somut koşul ve duruma göre değişir, farklılaşırlar. Hepsi devrim uğruna devrimci görevler de olsa, kimi durumda özgün görevler öne çıkıp önem kazanırlar. İşte bu özgün ya da dönemsel görevlerin atlanması devrimci görevleri daha ağır zorluklarla karşı karşıya bırakır. O halde stratejik yönelim olarak devrimin genel görevleri geçerli olmakla birlikte, bu görevlerin daha kolay yerine getirilmesi ya da bu görevlerin yerine getirilmesini daha d olanaklı kılmak için somut durumda öne çıkan görevleri yerine getirmek şarttır. Sorunlu beyin fonksiyonlarına müdahale etmek için hastanın ilk yaşamsal belirtilerini, solunum ve kalp atışlarının kontrol edilerek geri getirilmesi için ilk müdahalenin yapılması gibi… Devrim için devrimci bir partinin kurulması ya da örgütlenmesinin sağlanması gibi…

Devrimciler ya da Komünistler devrim isteminde ve bunun mücadelesinde samimidir. İlkeleri, stratejileri, genel siyasetleri doğru olabilir. Fakat doğru amaca, ilkelere, stratejiye sahip olmak ya da samimi olmak yetmiyor. Doğru metot, doğru siyaset, doğru taktiklere de sahip olmaları gerekir. Genel devrimci görevlerle somutta önem kazanan görevleri ayrıt ederek somut duruma uygun adımlar geliştirmeleri ve dönemsel politikaları önemsemeleri tam da taktik siyaset ve yaklaşıma sahip olmaları demektir. Bunu doğru kavrayıp uyguladığımızda başarı yolu açıktır.

Başarılar ve başarısızlıklar yan yana, iç içedir. Başarısızlıklarla mücadele esastır ki, başarıları büyütmek bununla mümkünüdür. Yaptıklarımız kadar (belki daha fazla), yapamadıklarımız da var. Başarısızlıklarımızın ‘’sırrı’’ burada gizlidir. Başarmak için yeterince neden var, başarmamak için hatalarımızdan başka neden yok.

Başarı yoluna girmek ve başarıları büyütmek için, paslanmış kabuklarımızı parçalayıp kırmak ve ‘’yeni’’ başlangıçlar yapmak şarttır. Daha doğrusu yapmamız gerekip de yapmadıklarımıza dönük yapma fiili ile bir başlangıç, bir adım ve çıkış yapmamız gereklidir. Bu anlamda ‘’yeni’’ bir başlangıç ihtiyaçtır. Çünkü örgütsel çalışmalar ve mücadelede ciddi zayıflıklara düştük, gerilemeler yaşadık. Bazen militanlık tartışılır oldu, bazen devrimcilik. Sorun ne olsa da son tahlilde örgütsel mücadele ve örgütsel çalışmalarda zayıflayıp gerilediğimiz bir gerçektir. Genel çizgi sorununa bağlayanlar olabilir. Başka nedenlerle açıklayanlar olabilir. Objektif değerlendireler veya öznelci değerlendirmeler yapılabilir. Ama son tahlilde yaşanan sonuç ortadadır ki, hiçbir değerlendirme bu gerçeği inkar etmez, edemez. Dolayısıyla bu sonucun(örgütsel zayıflama ve gerilemenin) negatif eğilimden çıkarılıp pozitif rotaya koyulması reddedilemez bir gereksinimdir.

Her şeyi bugünden yarına değiştirip düzeltmek mümkün olmaz. Ama doğru müdahalelerle düzeltmek mümkündür. Bu müdahale bu gün açısından gerekli olan ilerlemenin sağlanması için önünde durulmuş olan edilgen eşiklerin aşılması, aşılması için pratik adım atılmasıdır. Sorunlar derin ve köklü de olsa bugün zorunlu olan basamaklardan başlayarak ilerleyip çözüm yoluna girmek ve doğru adımlar atmaktır. Dönemin sorunları tarafından belirlenen dönemsel siyasetler açısından örgüt bilinci, kültürü, işleyişi ve disiplini açısından adımlar atmak elzemdir. Bugün sorun olan ve sorunların kaynağında yatan esas etmen örgüt ve örgütlenmede yaşanan sorundur. Bunun doğru rotaya sokulması için ise, örgüt bilinci, işleyiş ve disiplini bakımından ciddi bir başlangıcın yapılması gerekmektedir. İşte ‘’yeni’’ başlangıç dediğimiz şey budur. Dönemsel olarak önem kazanan somut yönelim dediğimiz budur… Şayet örgütü örgüt yapan unsurlarıyla ayağa dikip ciddi bir adım atmazsak eskinin tekrarından kurtulamayız. Gevşek disiplin, işleyişte sorumsuzluk veya ciddiyetsizlik aşılmadan, dedikodu, deşifrasyon, teşhir gibi yabancı kültür kovulmadan ne irade-eylem birliği ve ne de örgüt güvenliği sağlanamaz, ciddi ve güvenilir bir örgüt temsil edilemez.

Gönüllülük esasına dayanan sıkı bir disiplin, demokratik normlarda merkeziyetçi olarak uygulanan-bağlayıcılığı istisnasız tanınan sağlam bir işleyiş, bu işleyiş ve disiplinin gevşetilmeden-esnetilmeden uygulanması, irade-eylem birliğini baltalayan her tavır ve davranışın keskin biçimde mahkum edilmesi, bütün bunlar için elzem olan örgüt bilinci ve kültürünün bencil hırslar ve küçük-burjuva tarzlardan arındırılarak oturtulması ‘‘yeni’’den başlangıç için hayati önemdedir. Diğer sorunların aşılmasının ilk adımı olarak örgüt/örgütsel sorunlardan başlamak isabetli, gereklidir. Kazanma siyasetinin her alanda yaşam bulması için örgütün özüne uygun olarak ayakları üzerine sağlam basması şarttır.

Yukarıdan aşağıya istisnasız her faaliyetçi örgüt işleyişi ve disiplininin sağlam zemine oturtulmasından yükümlüdür. Buna uymayan ve uygulamayan örgütün işleyişi karşısında sorumludur. ‘’Yeni’’ dönem şarttır. Eski alışkanlıklarla, eski tarz ve kültürle, eski esneklikler ve lakaytlıklarla daha fazla yürünmez. Bozulup sulandırılan, iğdiş edilip hiçe sayılan prensiplerin yeniden kazanılması, keyfiyetçilik, dayatmacılık, aşırı demokrasicilik, merakçılık, boşboğazlık, ahbaplık ve kafakol ilişkileri, bencil çıkarlar uğruna küçük hesapçılık, karıştırma tutumları gibi bütün küçük-burjuva davranışlara gem vurulması bu dönemin sıkı görevidir. Samimi devrimciler bunun karşısında değil, yanında yer alır. Özel bir sorundan değil, genel bir sorundan bahsediyoruz. O halde her faaliyetçi aynı sorumlulukla hareket edip örgütün zayıflıklarından arındırılarak sağlam zemine oturması için görevlidir.