Bingöl’de özgürlüğe açılan tünel!

HABER MERKEZİ (25.09.2013) Sık sık hak ihlalleriyle gündeme gelen Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 18 tutsağın tünel kazarak kaçması Türkiye’nin gündemine damgasını vurdu. Tutsakların kaçış yollarını tünellerle araması 1997’den sonra ilk kez başarıya ulaşırken, Türk polisi tutsakların peşine düştü.

İskenderun Cezaevi’nde 7 Mart 1997 tarihinde PKK ve MLKP’li tutsakların da aralarında bulunduğu 28 kişi, 54 metrelik tünel kazdıktan sonra kaçmıştı. Bu tarihten sonra tutsakların bütün tünelle kaçma girişimleri sonuçsuz kalmıştı. Taa ki bu sabah Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi’nde yapılan sayımda 18 siyasi tutsağın olmadığının görülmesine kadar.

Sık sık hak ihlalleriyle gündeme gelen Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan 18 PKK’li tutsak, bugün sabah saatlerinde kazdıkları 70 metrelik tünelden kaçarak özgürlüğe kavuştular. Tutsakların firari Türkiye gündemine damgasını vururken Adalet Bakanı Sadullah Ergin cezaevinde incelemelerde bulundu.

Bingöl M Tipi Cezaevi’nden firar adan ve PKK’ye üye olmak, yardım ve yataklık etmek suçlarından firar eden 18 tutsağın isimleri şunlar: Baran Günana (Kars), Selami Kızıl (Mardin), Diren Yaşa (Amed), Veli Taşkıran (Amed), Şeref Gülen (Amed), Ahmet Oyunlu (Amed), Ramazan Benice (Amed), Rıdvan İpek (Amed), Ali Nergis (Amed), Devrim Kavak (Batman), Diyar Kaydu (Amed), Ekrem Taş (Bingöl), Hüseyin Barsak (Siirt), İbrahim Engin (Amed), Emrah Ubiç (Kars), Cemil Doster (Amed), Osman Kılıç (Bingöl), Ozan Alpkaya (Mardin).

Cezaevi duvarına 40 metre uzaklıkta son bulan tünelin 70 metre uzunluğunda ve 65 santimetre genişliğinde olduğu bildirildi. Tutsaklar tünelden çıktıktan sonra Kaleönü Mahallesi girişinde elbiselerini değiştirdikleri ve olay yerinden uzaklaştıkları belirtilirken, Türk güvenlik güçleri geniş çaplı operasyon başlattı.

Bingöl ve civar illerde giriş ve çıkışlar kontrol altına alındı. Özellikle tutsakların yakalanması için Bingöl-Amed karayolunun Amed girişinde polisler yol kontrol noktası oluşturdu. Kontrol noktasındaki polisler gün boyu şüphelendikleri araçları durdurup kontrol etti.

‘OPERASYANLAR BİZİ KAYGILANDIRIYOR’

Mardinli Ozan Alpkaya’nın 4 yıl Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde kaldıktan sonra 2 yıl önce Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildiği ortaya çıktı. Alpkaya, “Örgüte üye olmak” ve “Patlayıcı madde bulundurmak” iddiasıyla 30 yıl hapis almıştı. DİHA’ya konuşan Ozan Alpkaya’nın babası Hasip Alpkaya ise Bingöl ve kırsal alanda başlatılan hava destekli operasyonun kendilerini kaygılandırdığını söyledi.

Bir hafta önce görüşe gittiklerini belirten Alpkaya, cezaevinde gerçekleştirilen firar olayını televizyondan duyduklarını belirterek, çocukları hakkında net bir bilgi alamadıklarını bildirdi. Gelişmeleri kaygı ile izlediklerini dile getiren Alpkaya, “Eğer cezaevinde kaçanlara ilişkin bir şey uygulama yapılacaksa yakalandıkları zaman bu yasalar çerçevesinde yapılmalı, operasyonlarla yapılması doğru değil. Sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve insan hakları savunucuları da bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Sonuçta bunlar bizim çocuklarımızdır” diye konuştu.

CEZAEVLERİNİN TÜNEL KRONOLOJİSİ

Türkiye cezaevlerindeki tutsakların kaçış yollarını tünellerle araması ise 1997’den sonra ilk kez Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi’nde başarıya ulaştı. Türkiye tarihinde en büyük tünel kazma kaçışı 29 tutsakla 1988’de Metris Cezaevi’nde yaşanırken, 1997’den bu yana birçok tünelle kaçma girişimi ise sonuçsuz kaldı.

Aslında Türkiye cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlüler, yıllardan beridir sık sık “tünel kazma” yöntemiyle kaçışın yollarını arıyor. Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi’nde olduğu gibi kimi başardı, kimi de ya tüneli kazarken ya da tüneli yarılarken yakalandı.

1987 yılında Diyarbakır Cezaevi’nin çevresinin 6-7 metre derinlikte kazılıp beton dökülmesine rağmen kazılmaya başlanan tünel, 1988 Ekim ayına kadar devam etti. Diyarbakır Cezaevi’nde tünel bitme aşamasına geldiğinde 74 metrenin sonunda, 17 tutsak tünelden ilerledikleri sırada, tünelin çıkışının çökmesi sonucu tutsakların kaçış girişimleri de sonuçsuz kaldı.

Türkiye’nin en iyi korunan cezaevleri arasında yer alan İstanbul’un Esenler semtinde bulunan Metris Askeri Cezaevi’nde, 1980 darbesi sonrasında birçok siyasi tutuklu bu cezaevinde kaldı. 1988 yılında çeşitli sol örgüt üyelerinden oluşan 29 kişi, tünel kazarak kaçtı. En büyük toplu kaçış eylemi gerçekleşirken, tutukluların, 60 metrelik tünel kazdığı ortaya çıkmıştı.

Çankırı Cezaevi’nde, 28 Haziran 1996’da PKK’li tutsakların kaldığı bölümde 40 metrelik tünel ortaya çıkmıştı. Bursa Özel Tip Cezaevi’nde ise, 13 Nisan 1996’da 5 DHKP-C’li, tırnak makasıyla kazdıkları tünelden firar edemeden yakalanmışlardı.

İSKENDERUN’DA TÜNEL KAZISI 8 AY SÜRMÜŞTÜ

İskenderun Cezaevi’nde 7 Mart 1997 tarihinde PKK ve MLKP’li tutsakların da aralarında bulunduğu 28 kişi, 54 metrelik tünel kazdıktan sonra kaçtı. 8 ay boyunca tünel kazılan cezaevinden kaçan tutsaklardan 16’sı daha sonra yakalanmıştı. Yıllardır birçok firara sahne olan Bayrampaşa Cezaevi’nde ise, 1995 yılında 20 metrelik tünel askerlerce fark edilmesi sonucu tutsakların kaçış planı da sonuçsuz kaldı.

Tünelle cezaevinden kaçma olayı ise en Malatya E Tipi Cezaevi’nde gündeme gelmişti. Cezaevinde kalan 24 MKP’li tutsağın bulundukları koğuşta tünel kazdıkları ortaya çıkmıştı. 2013 yılının Mart ayında tünel kazmaya başlayan MKP’lilerin, kazdıkları 6 metre uzunluğundaki tünelin yetkililerce fark edilmesi üzerine kaçış planı sonuçsuz kalmıştı.

CEZAEVLERİNDE 136 BİN KİŞİ TUTULUYOR

Ocak ayında Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’deki 373 infaz kurumunda toplam 136 bin 20 kişi bulunuyor. Bunların 104 bin 313’ü hüküm giymiş, 31 bin 707’si tutuklu. Diğer bir ifadeyle cezaevlerindekilerin yüzde 23’ü hiç hüküm giymemiş. Cezaevlerindekilerin 129 bin 181’i erkek, 4 bin 838’i kadın ve 2 bini ise çocuk.

İHD’ye göre şu anda cezaevlerinde 121’i ağır 465 hasta tutsak var ve şimdiye kadar hasta siyasi tutsaklardan sadece 7 kişi serbest bırakıldı. Ayrıca Adalet Bakanlığı verilerine göre Ocak 2013 itibariyle Türkiye cezaevlerinde 2 bin 776 öğrenci bulunuyor. Bu sayı sadece yüksek öğretime hak kazananları kapsıyor, bunlara lise öğrencileri de eklendiğinde sayı hayli bir artıyor.

Genel olarak siyasi tutsak sayısı 10 binin üzerinde. Fakat net bir sayı yok. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)’e göre 14’ü kadın 49’u erkek olmak üzere 63 üyeleri cezaevlerinde bulunuyor. 2 Eylül 2013 itibariyle Türkiye cezaevlerinde 6’sı imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere 68 gazeteci cezaevlerindeydi.

ANF