ADHK; Karanlıkları ışıtan modern spartaküsleri, 17’lere bin selam olsun

17 lerADHK (16-06-2014) Dersim’in Ovacık ilçesi Mercan vadisinde 16 Haziran 2005 günü, devletin askeri kuvvetlerinin saldırısı sonucu 17 önder komünist kadro alçakça katledildi. Faşist ordu kuvvetlerinin saldırısını yönetenin bizzat Genel Kurmay Başkanlığı olduğu bilinmektedir. Saldırının doğrudan Genel Kurmay Başkanlığı tarafından yapılması tesadüfi bir durum değildi.

17 önder kadronun Türkiye-Kuzey Kürdistan devriminde oynadıkları belirleyici rolün bilincinde olan düşman, hedefe vuracakları darbe ile, “kesin sonuç” alacak ve bu önder kadroların temsil ettikleri yapıyı tarihe gömeceklerini düşünmekteydiler. Ama yanıldıklarını anlamaları iҫin ҫok uzun süre gerekmiyordu: 17’ler, kavga alanlarındakı duruşlarıyla; nasılki, cesaretin, boyun eğmez kavganın, toparlanıp-derlenmenin sembolü oldularsa, Mercanlar’da vuruluşlarından sonra da, ardılları iҫin geleceği inşaetmenin sembolü oldular ve olmaya devam ediyorlar.

“Her ölüm erkendir” denilir. Bu elbette çok doğru ve yerinde bir sözdür. Ama devrimciler için dolu dolu yaşamak ve mücadele geleneğine önemli katkılar sunmak esas olandır. Devrimcilerin ölümü şayet devrim için bir işlev görüyor; değiştirici ve dönüştürücü bir rol oynuyorsa ölüm anlamlı olur. 17’lerin katledilmeleri hiç kuşku yok ki; erken bir ölüm ve acı sonuçları olmuştur.

Ne var ki yoldaşlarımızın erken kaybı ile ortaya çıkan büyük boşluktan ve acı sonuçlardan öğrenmesini bilen yoldaşları ve diğer enternasyonal alandaki yoldaşlarının destekleri ile çıkardıkları büyük dersler sayesinde, düşmanın “kesin sonuç alma” planını ve sevincini kursağına tıkayarak boşa çıkarmasını bilmişlerdir.

17’ler, sömürü ve zulüm dunyasının karanlığına karşı isyana kalkan günümüzün modern Spartaküsleridir. Spartaküs önderliğinde ayaklanan köleler, köle efendilerinin saldırıları sonucu yenildiler diye nasıl suçlanamazlar ise, 17 yoldaşımızın egemenler dünyasına karşı, sınıfsız, sömürüsüz, sınırsız bir dünya için mücadelede yaşamını yitirmiş olmaları nedeniyle suçlanamazlar! Onlar, kararlılığın, devrimci iradenin ve kazanma azminin sesiydiler!

Takipçilerinin haklı olarak, gerek 17’lerin kavgasından ve gerekse Onlar’ın kavgada düşüşlerinden doğru dersler ҫıkarmayı önlerine hedef olarak koydular. Ve çıkarılmış bulunan bu değerli dersler sayesindedir ki; bugün 17’ler daha bilinçli, daha nitelikli ve berrak bir donanımla temsil edilmekte ve büyük bir moral üstünlüğü ile geleceğe yürünmektedir.

17 YOLDAŞIMIZI MÜCADELEMİZİN HER BİR ANINDA YAŞATACAĞIZ!

DEVRİM MÜCADELESİNDE ÖLÜMSÜZLEŞENLERİMİZİ SAYGIYLA ANIYORUZ!

AVRUPA DEMOKRATİK HAKLAR KONFEDERASYONU

Haziran 2014