‘Katliamların hesabını sormak için, örgütlü devrimci mücadeleye çağırıyoruz’

mkp_bayrak1MKP yazılı bir açıklama yaparak 2 Temmuz Sivas Katliamı ve TC’nin desteklediği IŞİD’in Kobanê Katliamı’nı kınayarak, Türkiye-Kuzey Kürdistan`da çeşitli ulus ve milliyetlerden halkların sosyalist devrimi gerçekleştirmek için sosyalist halk savaşını her alanda yaşamsallaştırma çağrısında bulundu

HABER MERKEZİ (01.07.2015) – Maoist Komünist Partisi, Merkez Komite Enformasyon Bürosu ‘Katliamların hesabını sormak için, örgütlü devrimci mücadeleye çağırıyoruz’ başlıklı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada ; “Faşist ‘’TC’’ devletinin gerçek yüzü Susurluk, Şemdinli, Hizbullah, Ergenekon vb gelişmeler düzleminde çeşitli belgelerle gün yüzüne bir kez daha çıkarken; öte yandan Asuri-Suryani, Ermeni ve diğer ulus, azınlık milliyet ve çeşitli inançlara mensup kesimleri katleden feodal despotik Osmanlı devletinden devraldığı kıyım politikalarını Karadeniz`de, Kürdistan`da Koçgiri, Şeyh Sait, Dersim, Çorum, Malatya, Erzincan, Maraş, Lice, Sivas`ta ve yakın zamanda Roboski ve bugün de bizzat milis gücü IŞİD üzerinden Kobane’deki katliamlarla sürdürerek insanlık ve halk düşmanı olduğunu kanıtlamaktadır.” ifadelerine yer verildi.

“‘TC’ devleti zulüm ve katliamlarına devam ediyor”

Açıklama da ayrıca şu ifadelere yer verildi; “Çeşitli Millet ve Milliyetlerden Türkiye-Kuzey Kürdistan Proletaryası ve Emekçi Halklarına!

Emperyalist kapitalizmin dünya genelinde yaptığı gibi, Türkiye-Kuzey Kürdistan’da da çeşitli ulus ve azınlıklardan proletarya ve emekçi halkları azami kara dayalı sömürmek ve nüfuzunu derinleştirip pekiştirmek için, ‘’TC’’ devletinin önüne görev olarak koyduğu talan ve çapul eksenli politikalar stratejik bir kurgu içinde artarda gerçekleştiriliyor.

Bu ekonomik politik saldırılara karşı direnen bütün işçi ve emekçilere, ilerici, demokrat ve sosyalist güçlere yönelik ise, her türlü faşist baskı ve saldırı pervasızca uygulanıyor. Sömürücü sistemlerin içine çekip biat ettirilemeyengeniş halk kitleleri ve aydın, devrimci, sosyalist ve komünistleri katletmekten çekinmeyen faşist ‘’TC’’ devleti, faşist bir güruh gibi bilumum halk düşmanı faşist suç ve gerici dayanaklarını, kandaşı barbar çeteleri koruyor, uluslararası emperyalist sermayenin ihtiyaçlarına uygun olarak yeniden örgütleniyor.

Faşist ‘’TC’’ devletinin gerçek yüzü Susurluk, Şemdinli, Hizbullah, Ergenekon vb gelişmeler düzleminde çeşitli belgelerle gün yüzüne bir kez daha çıkarken; öte yandan Asuri-Suryani, Ermeni ve diğer ulus, azınlık milliyet ve çeşitli inançlara mensup kesimleri katleden feodal despotik Osmanlı devletinden devraldığı kıyım politikalarını Karadeniz`de, Kürdistan`da Koçgiri, Şeyh Sait, Dersim, Çorum, Malatya, Erzincan, Maraş, Lice, Sivas`ta ve yakın zamanda Roboski ve bugün de bizzat milis gücü IŞİD üzerinden Kobane’deki katliamlarla sürdürerek insanlık ve halk düşmanı olduğunu kanıtlamaktadır. Tek dil, tek millet, tek din-mezhep, tek bayrak, tek devlet-vatan üzerine kurulan emperyalizmin uşağı komprador tekelci kapitalist ‘’TC’’   devleti, bugün de zulüm ve katliamlarına devam ediyor.”

“Sosyalist Halk Savaşını her alanda yaşamsallaştıralım”

Sivas Katliamı’ndan Kobanê Katlimı’na kadar T.C.’nin kendi eliyle beslediği çeteleri ve özel savaş güçlerini teşvik ettiği söylenen açıklama da şu ifadelere yer verildi; “Demokrasi ve halk cephesinde yer alan araştırmacı, aydın, yazar, sanatçı ve şairlerin de içerisinde bulunduğu onlarca onurlu insanı, 2 Temmuz 1993 tarihinde vahşice katleden emperyalist güdümlü tekçi faşist diktatörlük, bugün de onlarca yeni saldırı ve katliamlarıyla halklarımız tarafından lanetlenmeyi hak ediyor. Bugün de bizzat besiye çektiği çeteleri ve özel savaş güçlerini kullanarak ve teşvik ederek vahşi saldırı ve katliamlar gerçekleştiriyor. 2 Temmuz 1993 Sivas-Madımak ve 25 Haziran 2015 Batı Kürdistan-Kobane’de katledilen canlarımızın anıları önünde bir kere daha saygıyla eğilirken, tüm yaşanan katliamlar karşısında gözyaşıyla değil, hesap sorma bilinciyle proletarya partisi önderliğinde örgütlenme ve devrimci savaşı yükseltmeye çağırıyoruz.

Bu temelde asla tekçi faşist devletin beyaz Alevisi ve Kürdü olunamayacağı tavrıyla militan devrimci savaşı daha fazla geliştirmek durumundayız. Bilinmeli ki özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yitirdiklerimizin anılarına bağımsızlık, devrim, sosyalizm ve komünizme kadar vardırılacak bir mücadele pratiğiyle bağlı kalınabilir.

Kendi varlık koşulu gereği emperyalizme kulluk-uşaklıktan öte bir gerçekliği olmayan komprador tekelci burjuva faşist ‘’TC’’ devleti ve bizzat onların ürünü faşist çetelerine karşı Türkiye-Kuzey Kürdistan`da çeşitli ulus ve milliyetlerden halklarımızın Sosyalist Devrimini gerçekleştirmek için Sosyalist Halk Savaşını her alanda yaşamsallaştıralım.

Ezilen Kürt ulusunun ayrılma hakkı, azınlık milliyetler ve Aleviler başta olmak üzere ezilen inanç gruplarının özgürlüğü, her milliyetten halkların sosyalizm ve Komünizm için birliğinin temel koşuludur. Türkiye- Kuzey Kürdistan coğrafyasında hedefimiz geniş bölgesel özerklik ve yerel kendi kendini yönetim temelinde Sosyalist Cumhuriyetler Birliği asgari program perspektifiyle Sosyalist Halk Savaşına katılarak tarihsel ve güncelde devam eden tüm katliamlardan hesap soralım. Özel mülkiyet dünyası ve sistemlerinin baskı, sömürü ve katliamlarına karşı birleşelim, örgütlenelim, savaşalım ve özgürlüğümüzü kazanalım.

Sivas ve Kobane Katliamları Özgülünde Tüm Katliamların Hesabını Soracağız!

Ezilen ve Sömürülenlerin Haklı Mücadelesi Katliamlarla Engellenemez!

Katliamların Hesabını Sosyalist Halk Savaşıyla Soracağız!”

http://www.halkingunlugu.net/