Kürt halkına karşı on yıllardır inkâr ve imha politikaları üreten TC faşizmi, Nisan 2022’den günümüze Rojava’ya, Başur’a, Şengal’e, Medye Savunma alanları’na, Kürdistan dağlarına dönük çeşitli defalar operasyonlar gerçekleştirdi. Tüm teknolojik donanımlarına rağmen gerilla karşısında istediği başarıyı yakalayamayınca, uluslararası hukuku ve sözleşmeleri hiçe sayıp, saldırılarında kimyasal silah kullanarak vahşetini bir üst boyuta taşıdı. Defalarca tekrarlanan kimyasal silah saldırıları kamuoyuna yansıyıp, tartışmalar başlayınca, R.T.Erdoğan ve şürekası AKP+MHP faşizmi, suç kapatma telaşıyla her zamanki gibi inkâr politikalarına ve karşı ataklara geçmekte de gecikmedi.
Yeni devreye sokulan sansür yasası, kimyasal savaş konseptiyle doğrudan bağlantılıdır. 25 Ekim sabahı birçok şehirde yapılan operasyonlarla “terör örgütü propagandası” gerekçesiyle, 9 Kürt gazeteci tutuklandı. Oysa bilinir ki; Özgür Basın geleneği tarihler boyudur maruz bırakıldığı tüm saldırılara, kapatmalara, toplatmalara, yasaklamalara, çalışanlarına yönelik tutuklama ve katletmelere rağmen hiçbir zaman susturulamadı, bugün de susturulamayacaktır!
Dünyada sayılı Adlî Tıp uzmanlarından birisi olan, Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Adlî Tıp Profesörü Dr. Şebnem Korur Fincancı; bir TV programında “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmede bulunup, bölgede Uluslararası ve tarafsız bir heyet tarafından inceleme yapılması gerektiğini” söylediği için; 26 Ekim’de “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.
Şebnem hoca; bir bilim insanı, hekim ve insan hakları savunucusu olarak, bu vasıflarıyla uluslararası tanınmış bir kişilik olarak, bugüne kadar doğru bildiklerini söylemekten hiç vazgeçmedi. Tutuklamalar, gözaltılar bugüne kadar onu yıldırmadığı gibi bugünden sonra da yıldırmayacaktır. Biz de bir kez daha “Şebnem Hoca Onurumuzdur; tutuklamalarla suçlarınızı kapatamayacaksınız!” diye haykırıyoruz.
Tüm dünyanın gözleri önünde sergilenen kimyasal silah kullanımı vahşetine, başta OPCW (Organization for Prohibition of Chemical Weapons– Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü) olmak üzere, tüm uluslararası kurumlar ve emperyalistler üç maymunları oynayarak bu insanlık suçuna ortak olmaktalar.
12 Kasım’da Düsseldorf’tayız
Hep birlikte başta OPCW olmak üzere tüm uluslararası kurumları göreve çağırmak ve Kürdistan’da kimyasal silah kullanımının araştırılması için OPCW’nin bölgeye acilen bir heyet göndermesini talep etmek için;
“Profesör Dr. Şebnem Korur Fincancı Onurumuzdur, Derhal Serbest Bırakılsın!” ve “Özgür Basın Susturulamaz; Basın Emekçileri Derhal Serbest Bırakılsın!” diye haykırmak için;
TC faşizminin tüm saldırılarına karşı omuz omuza bir direnişi örmek, bu insanlık suçunu dünyaya haykırarak durdurmak için,
ADGB (Avrupa Demokratik Güç Birliği) olarak, tüm anti faşist, anti emperyalist kişi ve kurumları 12 Kasım’da Düsseldorf’ta gerçekleştireceğimiz Avrupa çapı protesto eylemine katılmaya çağırıyoruz.
Kimyasal Silah Kullanımı Suçtur; Susarak Bu Suça Ortak Olma!
Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB)