ADHK: Avrupa duvarları yıkılsın, mülteci katliamları son bulsun!

13 Haziran sabahı Yunanistan açıklarında mülteci taşıyan “Adriana” isimli büyük balıkçı teknesinde bulunan mültecilerin kurtarılması için, yerel saatle 9:35’ten itibaren “Alarm Phone/Alarm Telefonu“ i̇simli mülteci dayanışma örgütü sürekli bilgilendirme yapmasına ve gün boyunca teknenin durumuna ilişkin olarak İtalya, Yunanistan ve Malta’daki yetkililer uyarılmasına rağmen kurtarma ekipleri gönderilmediği; 500 ile 700 mültecinin bulunduğu teknenin 14 Haziran günü sabaha doğru alabora olması nedeniyle en az 79 mültecinin yaşamını yitirdiği ve yüzlercesinin kayıp olduğu bilgileri ile Avrupa’nın yeni bir mülteci katliamına i̇mza attığına tanık olmaktayız.

Dünyanın maddi zenginliklerinin büyük çoğunluğunu elinde bulunduran bir avuç kapitalistin yönettiği sömürü ve baskı çarkının dişleri arasında yoksulluğu, açlığı, susuzluğu, tedavisi mümkün olmayan kronik hastalıkları yaşaması yetmiyormuş gibi; ülkeleri işgal edilerek başlarına yağdırılan türlü bombalarla evleri başlarına yıkılan ve dolayısıyla sığınacak yerleri kalmadığı için ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanların katliamından kimler sorumludur?

Avrupa Birliği üye ülkelerinin 8 Haziran 2023 günü karar altına aldıkları yabancı düşmanı anlaşma sorumuza yanıt veriyor:

– Avrupa sınırlarına ulaşabilen mülteciler sınırlarda oluşturulacak gözaltı kamplarında tutulacak. Sınır ilkeleri Yunanistan, İtalya ve İspanya “sığınmacı merkezi” haline getirilecek.

– Sığınmacıların en fazla 12 hafta içinde iltica müracaatı yapıp yapmayacaklarını karar verilerek Avrupa birliği ülkelerine girmeleri engellenecek.

-Türkiye gibi “güvenli ülke“lerden gelenler derhal geri gönderilecek, Avrupa’ya girmelerine izin verilen mülteciler ülkelere dağıtılacak.

-Sığınma hakkı elde etmek için “ciddi bir şansı“ olmayan sığınmacılar, küçük çocuklar dahil olmak üzere sınırda hapsedilecek.

–  Ev sahibi ülkenin mültecileri geldikleri ülkeye değil, bir “bağlantı“ kanıtlanabildiği takdirde herhangi bir yere geri gönderme yetkisinin verilmesi.

– Kendi ülkesinde mülteci istemeyenin “kelle başına“ 20.000 Euro ödemesi öngörülmektedir.

Avrupa birliğini oluşturmakla sınırları kaldırdığını iddia eden bu emperyalist devletlerin kendileri, Avrupa’nın çevresine duvarlar örmekte, hapishaneler inşa etmekte ve mültecilerden “kelle başına“ para vererek kurtulmayı imza altına almaktadır. Yunanistan açıklarında yaşanan mülteci katliamı; savaş, açlık, yoksulluk, siyasal ve ekonomik krizlerin, dünyamızın doğal yapısının tahrip edilmesinin ve yaşanmaz hale getirilmesinin sebebi ve suçlusu olan emperyalist – kapitalist sistemin gerçekleştirdiği bir katliamdır!

Son yıllarda neredeyse hemen her ay denizde boğulan mültecilerin haberlerine tanık olmaktayız. Dolayısıyla sözü edilen teknenin batması ilk değil ve son olmayacaktır. Savaşların, işgallerin, milyonlarca insanın yurdundan edilmesinin, kaçakçılık çetelerinin ellerine düşürülmelerinin, hedeflediği ülkelere varmalarının engellenmesi için ölüme sürüklenmelerinin sebebi olanların uygulamaları karşısında sessiz kalmamalıyız!

Yunanistan açıklarında, Akdeniz’de yaşanan Mülteci katlamının sorumlularını kınıyoruz!

Savaşlar, işgaller son bulsun!

Mültecilerin istedikleri ülkelere yerleşmelerine izin verilsin!

Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu

16 Haziran 2023