İşgalci Azerbaycan devleti “Yasadışı Karabağ rejimi hemen silahlarını bırakmalıdır” şeklinde açıklama yaparak; Kendi sömürgeci işgallerini, Dağlık Karabağ’ın/Artsakh’ın kendi kaderini tayin hakkı istemini yasadışı göstererek manipüle etmeye çalışmaktadır. Saldırdığı topluluğu, tehlikeli, yasadışı ve terörist olarak ilan edip saldırısını haklı göstermek. Bu kapitalist sistemin gerçek yüzüdür. Nüfusun çoğunluğunu Ermenilerin oluşturduğu Dağlık Karabağ/Artsakh ile Ermenistan arasındaki tek bağlantı yolu olan Laçin koridorundan geçişler, gıda ve ilaç transferi 6 ay boyunca engellendi ve bunun ardından saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırıdan sonra onbinlerce insan ülkesini terketmek zorunda bırakıldı. Bu saldırılar, Anadolu’daki 1915 Ermeni soykırımını akla getiriyor. Ve bu soykırımı gerçekleştiren İttihat- terakkicilerin devamı TC devleti yıllardır Dağlık Karabağ (Artsakh) bölgesinde savaşın ve soykırımın organize edilmesinde olduğu gibi; lojistik olarak da Azerbaycan egemen sınıflarına destek vermektedir. Son yapılan saldırıyı da “Azerbaycan’ın teröre karşı operasyonu” olarak değerlendirip operasyonu desteklediklerini açıkladı.
Sovyetlerin dağılmasından sonra, şimdiye kadar sürekli ve bilinçli olarak “çözümsüzlüğün adresi” olarak kanayan bir yaradır Karabağ/Artsakh. Emperyalistler arası dalaşın bir parçası olarak bu bölge, kah Ermenistanın kah da Azerbaycanın saldırılarıyla bir çatışma bölgesidir. Kendisine “koruyucu” misyon biçen Rus Emperyalizminin politik konumlanışı ve batılı Emperyalistlerle çatışması, çatışmanın yönünü belirlemekte. Bu bölgede anlaşmazlığın sürmesini ve böylece bölgenin kontrolünü elinde tutmak istemektedir. Batı yanlısı konum alan Ermenistan’a karşı, Azerbaycan saldırılarının önünü açmış ve saldırıdan önce Azerbaycan tarafından kendilerine bilgi verilmesine rağmen saldırıya karşı çıkmamıştır. Saldırıların önünü açıp belli bir seviyede tutarak, Ermenistan’ı terbiye etmeye çalışmaktadır, derdi Karabağ’ın/Artsakh’ın ōzgürleşmesi değildir. Arabulucu olması ve barış yanlısı görüntüsü, bölgede dengeleri elinde tutma politikasıdır, yalandır ve manipülasyondur.
Diğer yandan, TC devletinin egemen sınıfları, bölgedeki anlaşmazlıklarda “Iki devlet, tek millet” sloganıyla hem bölgede Azerbaycan üzerinden hamiliğe soyunmaktadır hem de Türk halkının içinde milliyetçiliği körükleyip diğer halklara karşı düşmanlığı geliştirmektedir. Aynı zamandaTürk burjuvazisi bölgesel liderlik hevesleri noktasında bölgedeki çatışmalara çok önemli bir manivela işlevi kazandırmayı hedeflemektedir.
ABD ve egemen Avrupa devletleri hem Ermenistan’ı NATO üyesi yapmayı hedeflemekte (ki bu yönlü görüşmeler daha önce yapılmıştı), hem de Ukrayna’da olduğu gibi burada da Rusya ile yaşanan bir çatışma zeminini geliştirmek istemektedir. Ayrıca yeni enerji kaynaklarını arayış da bu devletlerin o bölgeye müdahale iştahlarını arttırmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa egemen devletleri ilk açıklamalarında bölgedeki çatışmaların durdurulmasını istediklerini belirttiler. Avrupa Birliği, göç edecek 40.000 ile 50.000 insanın Avrupa’ya girişlerinin engellenmesi planlarını yapıyor. Kapitalist emperyalist burjuvazinin planları halkların özgürlükleri ve demokrasi içinde yaşamaları değil, tersine sömürecekleri bölgelerin ve elde edilecek sermayenin ne kadar risksiz ve yoğun olacağının hesabına uygun yapılır.
Politik ve askeri güç olarak görece zayıf görünseler de, Ermeni burjuvazisi de işgalcidir. Onlar da Azerbaycan burjuvazisi gibi Karabağ/Artsakh üzerinde egemen güç olmanın savaşını vermektedir.
Kapitalizm sömürgeci bir sistemdir ve tüm halkları sömürgeleştirmiştir. Burjuva devlette halk, o burjuva devletin sömürüsü altındadır. Politik olarak ezilen konumda bile olsa, her burjuva devlet Emperyalizmin işbirlikçisidir. Burjuvazinin kendi halkına veya başka halklara özgürlük getirme niteliği yoktur. Bu nedenle, Karabağ’dan bütün kapitalist sömürgeci rejimler ellerini çekmelidir. İçerisinde yaşayan Ermeni, Azeri ve diğer halklarla birlikte Karabağ’ın/Artsakh’ın geleceği kendi ellerinde olmalıdır!
Karabağ/Artsakh, Karabağ’da/Artsakh’ta yaşayan halklarındır!
Kapitalist sömürgeci rejimlere son!
Yaşasın Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı!
ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)