ADHK (09-01-2018) Faşist AKP iktidarı ülkede döktüğü kana doymamış, kan içiçiliğini Avrupa’ya taşıma gayretkeşliği içine girmiş durumdadır Ülkedeki tetikçilerini Avrupa’ya taşıyarak Osmanlı Ocakları denen bir katiller çetesi oluşturarak Avrupa’da yaşamlarını idame ettiren devrimci- demokrat, yurtsever ve hatta kendisine muhalif olan herkese, her kuruma yönelik suikast ve katliam eylemleri gerçekleştirme girişimleri kamu oyunda ayyuka çıkmış ve zaman geçirmeden Almanya’da bunu hayata geçirmişlerdir.
DENİZ NAKİ, Amed futbol takımı oyuncusu. Bilindiği gibi Deniz Naki, Türkiye Kuzey Kürdistan’da ki kıyım ve katliamları protesto edici açıklamalar yapmış ve o dönemde pek çok kez tehtitlerle yüz yüze gelmişti. Bugün tehditlerin ötesinde bizzat namluların hedefi haline gelmiştir. Arabasıyla trafik seyrinde iken, silahlı saldırıya uğrayan Deniz Naki, “ saldırıda MİT’in parmağının olduğu” açıklamasını haklı olarak açıkladı. Öncelikle ADHK olarak Deniz Naki’ye yapılan bu faşist saldırıyı kınadığımızı ve faşist AKP tetikçilerinden mutlaka hesabının sorulacağını belirtelim.
Türkiye K. Kürdistan’da 2019 yıllında yerel, parlamento ve başkanlık seçimlerinin yapılacağı yıl olacaktır. Faşist tek adam diktatörlüğünün iyiden iyiye hakimiyeti için halklarımızı oldukça zor günlerin beklediği, yani giderek derinleşen ekonomik krizi maskelemek için halka dönük katliamların, kıyımların yaşanacağı bir sürece doğru evrildiğinin ip uçları bugünden rahatlıkla görülmektedir. Son çıkartılan KHK’lar ve OHAL’in uzatılması bunun ifadesidir. Ülkede HÖH, Avrupa’da Osmanlı Ocakları gibi tetikçilerin bir araya getirildiği bu katiller sürüsünün işleyecekleri cinayetler ve yapacakları katliamlar karşılığında değil ceza almak, ödüllendirilecekleri çıkartılan KHK yasasıyla garanti altına alınarak halklarımızı nasıl kanlı bir sürecin beklediğinin bilinci içerisinde olmak durumundayız. Ve buna göre de bir duruş, bir örgütlenme içine girmek zorundayız.
Kuşkusuz, hayta geçirilmek istenen bu faşist saldırılar kurum olarak sadece biz ADHK’yı ilgilendiren bir durum değildir. Tüm devrimci- demokratları, sosyalistleri, yurtseverleri, farklı inança mensupları kısacası Türk isalam sentezli faşist AKP karşıtı olan herkesi ilgilendiren bir durumdur. Bundan ötürüdür ki tüm olanakların toparlanıp ortaklaştırılması, bu faşist dalganın kırılması anın acil sorunu ve bir devrimci görev olarak önümüzde durmaktadır. Gurup hesapları değil, halklarımıza yöneltilen ve yöneltilecek olan kıyım ve katliamların önünde set oluşturmak, Ceza evlerinde uygulanan pervasızca işkencelere, özellikle devrimci tutsaklara yönelik saldırılara, rantcı sömürü ve talan sistemine, işsizliğe, adaletsizliğe, hukuksuzluğa kısacası gayri insanai tüm uygulamalara dur demek için, gurubun değil, halkın ve devrimin çıkarlarını esas alarak adımlarımızı atmak durumundayız. Hiç zaman kaybetmeden, Türk islam sentezli faşist Osmanlı Ocakları’nın kapatılması ve tetikcilerinin cezalandırılması için demokratik eylem ve hukuki girişimlerin yapılmasını önemli buluyoruz. Aynı zamanda ceza evlerine yönelik saldırı ve Tek Tip elbise dayatmalarını boşa çıkartma, devrimci tutsaklarla omuz omuza olma cüretini, ben insanım diyen her birey, her devrimci- demokratik kurum göstermek durumundadır. Bugün erken değil, yarınsa geç kalabiliriz. Öyle ise hemen devrimci direniş duvarlarını örelim çağrısını ADHK olarak devrimci bir görev sayıyoruz.
Osmanlı Ocakları Kapatılsın!
Kahrolsun Faşist Diktatörlük!
Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu