Cumartesi Anneleri’nin adalet arayışı 827’inci haftasında: ‘Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz için adalet istiyoruz’

Cumartesi Anneleri, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medyadan yayınladıkları 827’inci hafta açıklamasında, 20 yıldır failleri cezasızlıkla korunan Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz için adalet istedi.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak amacıyla her cumartesi günü yaptıkları açıklamayı, 827. haftada yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında internetten yayınladı. Cumartesi Anneleri, yaptığı 827. hafta açıklamasında 20 yıl önce çağrıldıkları Silopi Jandarma Komutanlığı’na giden ve bir daha kendilerinden haber alınamayan Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz için adalet talebinde bulundu.

‘’İç hukukta ‘yürütülen soruşturmanın kusurlu olduğu ve önyargılı fikirlere dayandığı’ AİHM kayıtlarına geçen Tanış ve Deniz dosyasında adil bir yargılama faaliyeti yürütme yükümlülüğünüzü yerine getirin’’ denilen açıklamanın tamamı şu şekilde:

Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz

Anayasa’nın 2. maddesi Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu yazar. Hukuk devleti, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Türkiye, hiçbir zaman hukuk devleti olmamıştı. Ancak denge ve denetimden tümden uzaklaşmış yeni hükümet sistemi ile hukukun tamamen dışına çıktı. Hukukun üstünlüğüne, demokratik hesap verebilirliliğe ve adalete kapalı bu sistemde bireyin temel hak ve özgürlükleri korumasız kaldı. Şiddet ve yaygın hak ihlalleri yoluyla varlığını sürdüren siyasi rejim, hakikat ve adalet talebimizi varlığına bir tehdit olarak gördü ve karşılıksız bıraktı.

827. haftamızda hakikat ve adalet talebimizin 20 yıldır karşılıksız bırakıldığı Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz dosyası ile kamuoyunun karşısındayız.

”Baskı artınca karakolda gördüklerini kabul ettiler”

25 yaşındaki Serdar Tanış ve arkadaşları 2000 yılında Silopi’de HADEP ilçe teşkilatı açmak üzere çalışmalara başladılar. Çalışma yürütenler, “Benim bulunduğum bölgede HADEP açılamaz, buna asla izin vermem” diyen Şırnak İl Jandarma Alay Komutanı General Levent Ersöz ve Silopi İlçe Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı Süleyman Can’ın ağır tehdit ve baskısı ile karşılaştılar. Tüm baskılara rağmen 3 Ocak 2001 tarihinde HADEP ilçe teşkilatı açıldı ve Serdar Tanış İlçe Başkanı oldu. Sonrasında baskılar daha da ağırlaştı.

25 Ocak 2001 tarihinde Silopi Jandarma Komutanlığından Serdar Tanış’ı telefonla arayıp komutanlığa gelmesi istendi. Serdar Tanış, ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz ile birlikte Silopi Jandarma Komutanlığı’na gitti ve onlardan bir daha haber alınamadı.

Silopi Jandarma Komutanlığı beş gün boyunca Tanış ve Deniz’i görmediklerini söyledi. Kamuoyu baskısının artması üzerine Şırnak Valisi Hüseyin Başkaya, onların 25 Ocak’ta Silopi Jandarma Komutanlığı’na geldiklerini ama yarım saat kaldıktan sonra, ayrıldıklarını açıkladı.

”Oğlum karakola gitti, bir daha dönmedi”

Baba Şuayip Tanış ise kamuoyuna yaptığı açıklamada:

“Oğlum, ilçe teşkilatını açmaya çalışırken Levent Ersöz bizi sürekli tehdit etti. Beni, Şırnak İl Jandarma Komutanlığı’na götürdüler. Levent Ersöz, ‘Oğlun bu işten vazgeçsin, yoksa sizin için iyi olmaz.’ dedi. Oğlum parti çalışmaları için Diyarbakır’a gittiğinde Levent Ersöz beni telefonla aradı. ‘Oğlun Serdar, Şırnak topraklarına ayak basarsa yaşatmam.’ dedi. Oğlum Diyarbakır’dan geldiğinde Silopi İlçe Jandarma Karakolu’na çağrıldı. Gitti, bir daha da dönmedi” dedi.

AİHM Türkiye’yi mahkum etti”

İnsan hakları örgütleri, aydınlar, BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Komisyonu Tanış ve Deniz’in akıbetinin araştırılması için devreye girdi. Ama tüm girişimler sonuçsuz bırakıldı. Dosya etkin bir soruşturma yürütülmeden 2015 yılında takipsizlik kararı ile kapatıldı. Takipsizlik kararına yapılan itiraz ise Cizre Sulh Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Bunun üzerine aileler 17 Ağustos 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, 18 Temmuz 2019 tarihinde başvuruyu süre aşımı gerekçesiyle reddetti.

Oysa 2001 yılında AİHM’e taşınan davada mahkeme, “yerel mahkemeler tarafından ayrıntılı bir adli inceleme veya bağımsız bir soruşturma gerçekleştirilmemiş olmasını üzüntü ile karşılamaktayız” diyerek Tanış ve Deniz’in kaybedilmesinden devletin sorumlu olduğu sonucuna varmış ve Türkiye’yi oybirliği ile mahkûm etmişti.

”Kaç yıl geçerse geçsin adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz”

827. haftamızda adli ve siyasi makamları göreve çağırıyoruz: İç hukukta “yürütülen soruşturmanın kusurlu olduğu ve önyargılı fikirlere dayandığı” AİHM kayıtlarına geçen Tanış ve Deniz dosyasında adil bir yargılama faaliyeti yürütme yükümlülüğünüzü yerine getirin.

Kaç yıl geçerse geçsin Serdar Tanış, Ebubekir Deniz ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, 128 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz.