Dersim Kongresi Yöneticilerine,

Merhaba arkadaşlar,

Öncelikle “Yaşanan anti-demokratik ve gayri insani süreçten çıkma ve normalleşme isteği”nin “her kesimin arzuladığı ve ihtiyaç duyduğu”nu belirlemiş olmanızı önemsiyoruz. Evet, faşist diktatörlüğün sınır tanımaz barbarlığının en üst seviyede yaşandığı ülkemizde ve hele hele Dersim’de insanların demokratik ve özgür bir yaşam ortamını arzuladıkları ve bunun için bütün demokratik kurum ve kuruluşların gerekli duyarlılığı gösterip birlikte mücadele etmesini arzuladıklarının bilincindeyiz. Bu bilinçle hareket ettiğimiz içindir ki; egemen zulüm sisteminin teşvikleri veya yönlendirmesiyle tarafı olduğumuz İbrahim Kaypakkaya ardıllarına çeşitli aralıklarla ve çeşitli gerekçelerle (yalan ve iftiralarla) saldırılar düzenlenmekte, halkımız ve dostlarımız arasında oluşan yoğun sempati darbelenmek istenmektedir. Şimdi de ne yazıkki;  sizin de inandığınız ve istemeyerek (umarız) de olsa “geçmişle yüzleşme” adı altında önderimiz İbrahim Kaypakkaya’ya karşı “etkisizleştirme”, “küçük düşürme”, O’nu katledenlerin tehlikeli gördükleri düşüncelerini unutturma vb. amaçlı bir saldırı kampanyası başlatılmış ve yürütülmektedir. Faşist diktatörlük, tüm baskı, işkence ve katliamlarına rağmen tasfiye edemediği hareketimizi; bize yakın, bizi bilen veya dost görünen insanlar aracılığıyla darbelemek istiyor.

Siz, hiç bu kampanyayı başlatan insanlara sorma gereği duymadınız mı ? “arkadaşlar, siz geçmişle hesaplaşma derken; kiminle ve hangi hesaplaşmadan sözediyorsunuz? Neden 50 yıl beklediniz?“

Şunu belirtelim; hareketimiz kendi geçmişiyle yüzleşmekten korkmuyor ve korkmadı da. Hiç kimsenin onayını almadan kendi geçmişiyle hesaplaştı ve özeleştirisini de verdi. Tabiiki bazı eksiklikler olabilir. Hepimiz kendimizle, kendi tarihimizle hesaplaşmalıyız ve özellikle de topluma egemen olan barbarlık sisteminin kendi geçmişiyle yüzleşmesi ve halklara hesap vermesi için birlikte mücadele etmeliyiz.

Eğer bir tarihle yüzleşme olacaksa; başta bu yüzleşmeyi başlatanlar olmak üzere; o tarihi yaşayan her birey, kurum ve kuruluş bunun muhatabıdır. Ki; söz konusu bizim tarihimiz ise, şu anda Dersim Kongresi’nde yeralan bazı arkadaşlar da bunun muhatabıdır.

Tarihimize sizler ve Dersim halkı tanıktır. Bu tarihte ağır bedeller ödenmiştir. Dostça eleştiri ve önerilere hep açık olduk ve olmaya devam edeceğiz. Ama yalan, iftira, dedikodu ve karalama, ortak düşmanızı sevindirecek tavır ve söylemlere sessiz kalmamızı kimse bizden beklemesin.

İbrahim Kaypakkaya’yı sahiplenmenin, anmanın, şarkısını söylemenin suç sayıldığı coğrafyamızda; sol, sosyalist, komünist ve demokrat olan herkesin, faşist diktatörlüğün bu uygulamalarına karşı çıkması gerekirken; bir kaç kendini bilmez kindar şahsın “yüzleşme” adı altında Kaypakkaya ve yoldaşlarına saldırı kampanyası başlatması kime hizmet eder? Ne yazıkki, siz de bu kampanyaya destek verir duruma düştünüz, bu, “KAMUOYUNA ÇAĞRIMIZDIR” açıklamanızla.

Demokratik bir kurum olan ADHK’nu kibarca burjuvaziye ihbar ettiğinizin farkındasınız sanırız. Siz demokratik bir kurumun yöneticileri olarak; hiç de hoş görülmeyecek olan bu tavrınızı insan hak ve özgürlüklerini savunmakla bağdaştırabiliyor musunuz?

ADHK ve bileşenleri; düşüncelerinden dolayı hiç kimseye şiddet uygulamamıştır ve uygulayanlara karşı tutarlı tavır almayı elden bırakmamıştır. Bunu siz de biliyorsunuz sevgili dostlar!

Size sormak istiyoruz: Bizi suçlayarak ve bir anlamda ihbar da ederek kamuoyuna açıklama yapmadan önce neden ADHK ile bir görüşme yapmayı denemediniz? Diplomasi tecrübe ve geleneğiniz mi yok, yoksa görüşülmeyecek kadar öcü mü görüyorsunuz bizi?

Yazınızın her satırına yanıt verme gereği duymuyoruz. Ama şunu iyi bilmelisiniz ki; önderimiz İbrahim Kaypakkaya ve yoldaşlarımıza karşı başlatılmış olan ve gelecekte de yenisinin yaşanabileceğini öngördüğümüz karalama, iftira, ihbar, itibarsızlaştırma saldırılarına karşı sessiz kalmayacağız. Dostça yapılan her türlü eleştiri ve öneriyi ciddiye aldık ve almaya devam edeceğiz. Dostlarımıza dostça davranmaya devam edeceğiz. Şimdiye kadar olduğu gibi; bundan sonra da insan hak ve özgürlüklerini savunmaya ve bunlar için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Yaptığınız talihsiz “KAMUOYUNA ÇAĞRIMIZDIR” açıklamanızı geri çekmenizi ve size, bize, halklarımıza hizmet etmeyen bu çirkin kampanyaya ortak olmamanızı temenni ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.

ADHK GENEL KONSEYİ

23 Haziran 2022

____________________________NOT: Yukardaki yazı, 24 Haziran 2022 Cuma günü Dersim Kongresi yöneticilerine gönderilmiştir. “Kamuoyuna Çağrımızdır’ açıklamalarını geri çekmeleri istenmiş, ancak Dersim Kongresi yöneticileri, bu talebimizi yerine getirmek yerine; bizim olmayan ancak Web Sitemizde yayınlanan başka kurumların yazılarını geri çekmemizi istemiştir. Bu tavırlarından sonradır ki; yukardaki yazımızı kamuoyuna açma gereği duyduk.

ADHK Genel Konseyi

28 Haziran 2022