Sevgili okurlarımız, değerli dostlar!
Zorunlu bir açıklamadan söz ettik Zorunludur, zira gazetemizin ismi gazetemizle ilişiği olmayanlar tarafından kullanılmakta, bu vesileyle gazetemiz haklarını savunma anlamında bu açıklamayı yapma ihtiyacı duymaktadır.
İletişim çağının geldiği nokta itibarıyla bu araçlarının devasa boyutlarda gelişmekte olduğu ve bu araçların kitle nezdinde kabul edilirliği ve güvenirliliğinin giderek oturduğu söylenebilir. Ki, bu iletişim-paylaşım sahasının zaman geçtikçe kendi hukuk normlarını yaratan bir gelişme ve yaygınlaşma kaydettiği de yadsınamaz gerçektir. Ne yazık ki iletişim araçlarından biri olan internet ve genel adıyla sanal ortam, toplumsal yaşamın içerisinde büyük bir alanı kapsamakta ve toplumun sosyal-siyasal-kültürel örgütlülüğünü ifade eden araçları tek tek yutarak ilerlemektedir.
Güvenli bilginin normlarını ve ilkelerini oluşturan siyasi kanallar ve onların etki alanları, internet iletişim aracının gelişmesiyle beraber yeni bir mecrada ilerlerken, bu sanal ortamda nüfuz sahibi olma, basit teknik meselelerin yan yana getirilmesiyle kolayca ulaşılan bir durum. Her bir birey için sanal ortamın rahat ulaşılabilir olması ve bu şekilde çeşitli fırsatlar sunması, yaşamı ciddiye almayan kuralları ve ilkeleri olmayan bireylere de istediğini hiçbir bedel ödemeden söyleme rahatlığına da ulaştırıyor.
Sevgili okurlarımız, değerli dostlar!
Bir süredir Maoist Kaypakkaya güzergahının yapı taşlarına yönelik amansız bir karalama ve yıpratma faaliyeti gözlemlenmektedir. Ki, siyasi takatten yoksun bu karşıt cephenin menfi faaliyeti kamuoyunun bilgisi dahilinde olup alenen izlenilendir.
Bilinmesinde fayda var ki, ideolojik-siyasi geleneğimiz hiçbir zaman tartışmadan ve devrimci sorumluluklardan geri adım atmamıştır-atmaz da. Toplum nezdinde ve onun örgütlü olduğu alan ve araçlarda yaşanan iç çelişki sürecine dair gerekli hukuksal ve politik bakış açısı ve özellikle bakış açımız son derece nettir.
Her bir çelişkinin yarattığı enerjinin koşulları içerisinde doğru analiz ve sentezlenmesi, her bir hareketin ileride geleceği noktaya dair somut emareler sunar.
Bugün, parçası olduğumuz Maoist Kaypakkaya geleneğinin Türkiye-Kuzey Kürdistan coğrafyasıyla devrimci mecrada yakaladığı mütevazi hareketlilik, kendi içerisinde büyük bir enerji taşımaktadır. Her toparlanma, gelişme ve atılım dönemlerinin askeri ve örgütsel düşman saldırılarıyla darbelenmesi elbette rastlantı değil, düşmanın planlı eyleminin sonucudur. Ancak saldırıların her zaman siyasi-sınıf düşmanlarımız tarafından yürütülenlerle bir ve aynı olmadığı açıktır. Bazen içten gelişen örgütsel mücadelelerde son tahlilde ayrılma-kopma gibi ciddi zaaflara düşerek olumsuz bir rol oynamaktadır. Halkın Günlüğü Gazetesi olarak parçası olduğumuz siyasi gelenek, bugün düşmanın tasfiyeci saldırısına denk düşen bir örgütsel tasfiyecilikle malumdur.
Ne yazık ki, her bir toplumsal sıçrayışın taşıdığı bilgi ve deneyimin sentezlenmesi veyahut algılanıp pratikte yaşamsal bir ödev haline getirilmesi, özel mülkiyet dünyasının insana sunduğu yaşama koşullarından dolayı ve yine eşitsiz gelişimin çelişik sürecinden kaynaklı aynı karşılığı bulamıyor.
Sevgili okurlarımız ve dostlar,
Bugün ortalığa düşen birkaç arkadaş devrimci norm ve hukuksal süreci bir kenara iterek, bir kurumun iç bütünlüğüne dair çeşitli söylentiler yayarak, Maoistler içerisindeki merkezi bütünlüğü parçalama gayreti sarf edip, hapishanedeki Maoist tutsakları isimlerini dahi kendi kirli gayesi içerisinde kullanmaktan çekinmeyen gayrı resmi politik bir çaba içerisine girmiş gözüküyor.
Bilinmelidir ki MLM, soyut bir kavramlar bütünü ya da herkese göre keyfi olarak, değişen-değiştirilen diyalektik yasalar bütünü değildir. Bizzat metodu, yasası ve zorunlu maddi karşılığı olan devrimci bir yaşam ve bir bütün yaşamı anlama- değiştirme kılavuzudur. Devrimci yayın anlayışının kriterleri vardır. Dünden bugüne ülkemiz devrimci hareketi kendi içerisinde dostlarına ve sınıf düşmanlarına karşı verdiği mücadele içerisinde oluşturduğu ilkeleri vardır. Bu ilkeler kişilerin algılarına göre değişmez, değiştirilemez.
Kamuoyunda gazetemiz üzerinden “bölündüler” gibi söylentiler yayılmasının ardından bazı internet ortamlarında Maoistlerin tarihi fütursuzca yazılara sakız edilerek, “Devrimci Halkın Günlüğü” adı altında yayın çıkarılacağı telaffuz edilmiştir.
Belirtmek isteriz ki herhangi bir siyasal hareket içerisinde çeşitli fikir ve pratiklerden kaynaklı politik bir ayrılık söz konusu olması durumunda ideolojik ilkelerimiz gereği politik yaklaşım biçimimiz mevcuttur. Bunu dostta düşman da bilir.
Birincisi politika yapmak, kimseye bahşedilmiş bir lütuf değildir. Bakış açımız tam da toplumun siyaset yapması ve bu aracın kendisinin hizmetinde olduğunu farkına varması gayesidir. İkincisi söz konusu siyasal hareketlerden bölünme ve ayrı düşme durumunda ideolojik tartışma ve örgütlenme ilkeleri unutulmadan sorunu hukuksal-birlik ve daha üst bir birlik zeminde çözülmesidir.
İsim hakkı üzerinden başlayan ancak arkasında dostlara şiddetin uygulandığı, hiçbir politik yaklaşımın sunulmadığı, kişisel hırsların saklandığı, devrimciliğin iğdiş edildiği, adalet anlayışın çıkar ekseninde değerlendirildiği, gruplaşma, hizip gibi sığ tartışmalarla proletaryanın ve halkın çıkarlarına sırt çevrilmesi bize göre değildir.
Sevgili dostlar, yoldaşlar
Bugün de internet ortamında şaibeli yazılarla süslenmiş, tutsaklarımızı, şehitlerimizi ve tarihimizden kesitlerin yapıştırılarak sunulan ilanlarla karşı karşıyayız. Açıkçası Halkın Günlüğü Gazetesi yayın ilkeleri ve bu yayın ilkeleri etrafından toplanmış çalışan ve okurlarıyla bir bütün olarak hareket etmeye devam etmektedir.
Bu nedenden dolayı “Devrimci Halkın Günlüğü” adı altında bir yayın politikamız ve bir yayın çıkarma çabamız yoktur. Muhtemel olan bu ve bunun gibi çalışmaların kesinlikle gazetemizle bir alakasının olmadığını söyleyelim.
Sanal ortamlarda ya da dar sosyal çevrelerde yayın çıkarılacağını ya da bir siyaset çabası sonucunda oluşacağını paylaşanları anlamaya ve anlamlandırmaya çabalıyoruz.
Bu bozuk tarza karşı bugüne kadar susmamızın bu çabamızın sonucu olduğunu ve siyaset güvenilir berrak, anlaşılabilir bir şekilde yapılmasını istememizden dolayıdır. Evet, tarihimizin bir parçası olduğunu ifade edenleri anlamaya ve anlamlandırmaya çabalıyoruz. Bu mesele özgülünde gelişen olay ve olguların devrimci bir zeminde tartışılma sürecinin sınıf düşmanlarımız tarafından sabotaja uğratılmamasını istememizden kaynaklı daha bir hassas ilerliyoruz.
İlkelerimiz gereği devrimci değerleri sahiplenmek ve devrimci politikaları yaşamsal alanlarda örgütleyen yeni kişi ya da grupların ilkelerini ve neyi amaçladıklarını netleştirmeden, öte yandan bu kişi ya da grupların örgütsel bütünlüklerini güvenilir olduğunu gösterecek politik-siyasi hareketliliğini görmeden bir belirleme yapmak istemiyoruz.
Sanal ortamlarda ya da uygun olmayan, dedikodu tarzında çeşitli gayrı ciddi yerlerde sergilenen ciddiyetsiz tavırların kurumumuzla bir alakası yoktur. Belli dönemlerde faaliyetimiz içerisinde yer almış ancak gerekli disiplin soruşturmaları sonucunda kurumdan uzaklaştırılmış bireylerin yaşattığı sorunların çözümünün uzun süreli bir politikayı beraberinde getirmesinden kaynaklı, bu tarzı benimseyenleri devrimci ilkeler nezdinde yaklaşılmasını doğru görüyoruz.
Şunu da ifade etmek isteriz ki, sağlıksız ve kesin olmayan bilgileri referans olarak gösterip, bizim adımıza söz sahibi olduğunu ifade eden bireylere çözüm adresi olarak bizi adres göstermelerini doğru olarak görüyoruz.
İnternet ortamlarında ve ciddiyetsiz yerlerde paylaşılan kirli bilgilere, dost düşman ayrımını silikleştiren yazılara imza atan zihniyeti buradan tekrar uyarıyoruz.
Devrimci ilkeler ve tartışma kültürü esas olandır. Bunun dışındaki bütün çabalar sınıf düşmanlarına hizmet eder.
Halkın Günlüğü Gazetesi