Êdî Bes e Platformu, Türk devletinin, yarattığı kriz ve kaostan Efrîn’i işgal ederek çıkmayı planladığını belirterek, “Efrîn’i sokaklara çıkarak sahipleneceğiz” dedi
EBP (18-01-2018) Êdî Bes e Platformu bileşenleri, Türk devletinin Efrîn’e dönük işgalci girişimlerine ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı
‘BASKI VE ZULÜM DERİNLEŞTİ’
Tarihi katliamlarla dolu Türk devletinin baskı ve zulmünün katmerleşerek devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, şunlar ifade edildi:
“Tek bayrak, tek millet, tek din, tek dil söylemlerinin bir sopa gibi kullanıldığı Türkiye’de AKP-MHP faşist ittifakı ile baskılar doruğa ulaştı. Toplumun tüm muhalif kesimleri üzerinde estirilen şiddet ve korku politikası faşist uygulamalarla kat kat artmıştır. Milyonların oyunu alarak üçüncü parti olan HDP eş başkanları, milletvekilleri, çalışanları uyduruk ve sahte gerekçelerle zindanlara atılmıştır. Söz söyleme ve protesto hakkı neredeyse kalmamıştır. Her gün çıkarılan yeni KHK’larla binlerce insan işinden olmakta, akla ve mantığa uymayan uygulamalarla karşı karşıya gelmektedir. Tam bir hapishaneye çevrilen Türkiye en son Tek Tip Elbise uygulamasıyla çığırından çıkmış, dizginsiz bir canavara dönüşmüştür.
Binlerce işsiz, yoksul emekçi ve köylü ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya sefalet yaşamaktadır. Toplum geleceği ne olduğu bilinmeyen bir uçuruma ve karanlık bir geleceğe sürüklenmektedir. Yozlaşmayla yüz yüze bırakılan toplum, kadın cinayetleri, cinnet ve ırkçı şiddetle baş başa kalmıştır. Kürtler, Aleviler ve farklılıklar hedef gösterilir bir noktaya gelmiştir. Kürdistan illeri militarist güçlerin ablukasına hapsedilmiş, demografik yapının değiştirilmesi için dışardan değişik gruplar takviye edilmektedir.
‘KAOS VE KRİZDEN ÇIKMANIN YOLUNU EFRÎN’DE GÖRDÜLER!’
Tam bir kaos ve krizin içine atılan Türkiye devleti başını diktatör Erdoğan’ın çektiği AKP-MHP faşist ittifakı ile zindana dönmüştür. Öyle ki sistem yarattığı krizi çözemez ve yönetemez bir noktaya gelmiştir.
AKP-MHP ittifakı yasama ve yargı mekanizmalarını dışarıda bırakarak Türkiye’yi olağanüstü hal ile yönetmektedir. Uluslararası evrensel hukuk ve insan hakları ayaklar altına alınmıştır.”
Türk devletinin aynı zamanda kaos ve krizden çıkmak için Efrîn’i işgal etmeyi gündemine aldığına vurgu yapılan açıklamada, “İçeride derin bir kriz yaşayan Türk devleti iktidarı bu kaosu ertelemek ya da geciktirmek için toplumun yönünü dış güçler, dış tehlikeler ve dış düşmanlar yalanına yönlendirmek istemektedir. Uzun zamandır toplum içinde propagandası yapılan ve bunun toplumsal zeminini yaratmaya çalışan AKP-MHP faşist iktidarı yandaşlarını yanına alarak Kürt düşmanı politikalarını zirveye çıkarmak istemektedir. İnsanlık onurunu temsil eden kahraman Kürt halkının Rojava’da diğer halklarla DAİŞ çetelerine, barbar güçlere karşı verdiği onurlu mücadele ve kazanımları hedefleyen bir süreci uygulamaya koymuştur” denildi.
‘SONUNA KADAR SAHİPLENMELİYİZ’
“Ortaçağ zihniyetiyle iktidarını yürüten AKP ve onun faşist ittifakı MHP savaşı Efrîn’in işgalini gündem yaparak toplumu bu noktada suç ortağı olmaya yönlendirmek arzusundadır” vurgusunun yapıldığı açıklamada şöyle devam edildi:
“Yeni bir süreç ile karşı karşıya olduğumuzu anlamamız gerekmektedir. Efrîn’in işgal edilmesi söylemleriyle örülen bu dönem ve faşizan tüm uygulamalarıyla mücadele etmek biz devrimci, demokratların ve eşitlik, özgürlük yanlısı, farklı kimlik ve inanç gruplarının temsilcilerinin görevi olmaktadır.
Olası bir işgal girişiminin karşısında bir devrim, bir direniş cephesinin olacağını bilmek gerekiyor. Halklarımızı şoven duygularla, kendi emelleri için kırdırmak istediklerini bildiğimiz böylesi bir yönelimin sonuçlarının çok ağır olacağı da kesindir. Bu nedenle Efrîn’e dönük bir işgal girişimine karşı durmak halklar arasındaki barışı savunmak anlamına gelecektir. Her türlü baskı, zulüm ve işgal girişimine karşı Kürt halkının yanında olduğumuzu ve kurtuluşumuzun birlikte olduğu bilinciyle AKP-MHP faşist ittifakına karşı Efrîn için alanlara çıkacağımızı ve sonuna kadar sahipleneceğimizi bir kez daha ifade etmek gerekir.
Aynı zamanda tüm toplumun tek tipleştirilmesine ve faşist diktatörlüğü karşı mücadelenin Kürt halkının yanında yer alarak, omuz omuza mücadeleden geçtiğinin bilincindeyiz. Aşağıda imzası bulunan Êdî Bes e Platformu kurumları olarak; tüm duyarlı kesimleri, insan hakları savunucularını, demokratları, devrimcileri aktif olmaya, tüm enternasyonalistleri de dayanışmaya davet ediyoruz.”
BİLEŞENLER
Êdî Bes e Platformu bileşenlerinin listesi:
“KCDK-E/ Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi, AvEG-KON/ Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu, TJK-E/ Avrupa Kürt Kadın Hareketi, ATIK/ Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu, NAV-DEM / Demokratik Kürdistanlılar Toplum Merkezi, HDK-A (Halkların Demokratik Kongresi – Avrupa), BAF (Savaşa ve Diktatörlüğe Karşı Avrupa Barış Forumu), ADHK/ Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu, Yeni Kadın, YDG/ Yeni Demokratik Gençlik, SKB/ Sosyalist Kadınlar Birliği, YS/ Young Struggle, Yaşanacak Dünya, MDDK/ Mezopotamya Halk Kongresi (Asuriler), FEDA/ Demokratik Aleviler Federasyonu, ADEF (Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu), Ciwanen ve Jinen Ciwanen Azad, SYKP/ Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, TAJE-E/ Tevgera Jinên Ezidî yê Ewropayê, FDG (Avrupa Dersim Dernekler Federasyonu), CİK/ Kürdistan İslam Topluluğu, NAV-YEK/ Avrupa Êzidî Dernekleri, Yeşil Sol Parti, Devrimci Parti Avrupa, ISKU, YXK (Kürdistan Öğrenciler Birliği), KOMEW (Kayıp ve Mağdur Aileleri), Şengal Êzidî Meclisi Dervaye Welat, Avrupa Maraş İnisiyatifi, Avrupa Kürecikler İnisiyatifi, Dersimi Yeniden İnşa, Düsseldorf für Kürdistan, FIDEF (Federal Almanya İşçi Dernekleri Federasyonu), TATORT – KURDISTAN, AKKUSTAN, PYD –Avrupa, Zagros Platformu, PEKAN/ İç Anadolu Kürtleri Platformu, NOR-ZARTOK, Tutsakların Sesi Platformu, Kurdistan-Solidaritätskomitee Berlin, AZADI e.V, CENI e.V (Kürt kadin baris bürosu), Mezopotamya Özgürlük Partisi ( Asuriler), Avrupa Sürgünler Meclisi, Avrupa Karadeniz Platformu, Emek ve Özgürlük Cephesi-Enternasyonal.”