Almanya Demokratik Haklar Federasyonu (ADHF), Socialist Youth Movement (SYM) ve Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH) Kuzey Ren Westfalya-NRW örgütlülükleri, devrimci tutsaklarla dayanışmak amacıyla, Almanya’nın Gummersbach şehrinde bir piknik gerçekleştirdi.
Gummersbach (16-10-2016) Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu-ADHK’nın, ekonomik dayanışma, yazışma, mektuplaşma gibi çeşitli biçimlerde devrimci tutsaklara yönelik uzun yıllardır sürdürdüğü dayanışma kampanyaları ve çalışmaları kapsamında, Almanya Demokratik Haklar Federasyonu (ADHF), Socialist Youth Movement (SYM) ve Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH) bölge örgütlülüklerinin Gummersbach’da organize ettiği devrimci tutsaklarla dayanışma pikniği 15 Ekim Cumartesi günü gerçekleştirildi.
Etkinliği organize eden kurumlar adına yapılan açılış konuşmasında, alternatif toplum mücadelesi yürüten devrimcilerin, mücadelelerini devam ettirdikleri önemli alanlardan biri olan hapishanelerin, emperyalist-kapitalist sistemin temsilci aygıtı olan devletler açısından, kendisine muhalif olan kesimlere karşı saldırılarının özel bir ayağı olduğu belirtilerek, uzun yıllardır bu alana yönelik işkence, tecrit-tredman-katliam vb. saldırılarını sistematik olarak sürdüren faşist T.C. devletinin bu saldırılarına karşı Türkiye-Kuzey Kürdistan hapishanelerinde muazzam mücadele geleneklerinin yaşanageldiği vurgulandı. Varolan sisteme alternatif başka bir dünya yaratma mücadelelerinde, bedenen tutsak bulundukları hapishanelerde ısrarla sürdürülen bu mücadelenin çeşitli biçimlerde katliamlar ve tecrit-tredman saldırılarıyla bastırılmaya çalışılmasının yanında, ölüm oruçları, açlık grevleri gibi dreniş yöntemleriyle ödenen bedellerle kazanılan hakların bugün 15 temmuz darbe girişimi sonrası yoğunlaştırılan faşizmle birlikte 12 Eylül AFC dönemini aratmayacak denli yoğunlaştırılmasıyla, alanın direnişinin boğulmaya ve susturulmaya çalışıldığı vrugulandı.
Türkiye-Kuzey Kürdistan coğrafyasında burjuva demokrasi çerçecesinde dâhi sergilen her pratiğin katliam, tutuklama, gözaltı ve çeşitli faşist baskı yöntemleriye karşılaşılandığı bu gerçeklikte, devletin objektif olarak daha avantajlı olduğu hapishanelerde neler yaşandığına dair tam olarak bilgilerin dahi alınmadığı böylesi bir süreçte, devrimci tutsaklarla dayanışmanın daha anlam kazandığı belirtildi. İçerde sürdürülen bu mücadelenin dışarda bulunanlarca büyütülmesi, desteklenmesi ve onlara karşı geliştirilen sistematik işkence, tecrit-tredman vb. saldırılara karşı sergilenecek dayanışma yöntemlerinin çeşitli şekillerde sürdürülebileceği belirtilen konuşmanın ardından, devrimci tutsaklarla dayanışmak amacıyla isim ve adresleri belirlenen tutsaklara gönderilmek üzere mektuplar ve kartlar yazılarak ekonomik destek toplandı.
Anıl-Kirvem Erdal, İpek Reçber ve Nazlı-Ahmet’in seslendirdikleri devrimci türküler ve marşlarla çekilen halaylarla devam eden ve çeşitli kültürel ve sportif aktivitelerin de gerçekleştirildiği dayanışma etkinliği saat 11:00’den akşam saatlerine kadar devam ederken, etkinliğine yaklaşık 100 kişi katılım gösterdi.