Hamburg’dan ‘Direnişe selam mücadeleye devam’

Hamburg Demokratik Güçbirliği Platformu bileşenleri olan ADHF-ATİF ve AGİF Hamburg örgütlülükleri ortak bir yürüyüş düzenledi. Gezi Parkı direnişiyle başlayıp ODTÜ direnişiyle büyüyen ve ülke geneline yayılan direniş selamlanırken, faşist Türk devletinin halk kitlelerine karşı saldırıları protesto edildi

HAMBURG (15.09.2013)- Haziran ayıyla birlikte başlayıp Türkiye ve Kuzey Kürdistan’a yayılan ve bir ay boyunca sokak çatışmalarıyla devam eden Taksim Direnişi başladığı günden bugüne kadar farklı direniş biçimleriyle devam ediyor. Bu direnişi sahiplenerek direnişçilere omuz vermek, faşist Türk devletini Almanya’da teşhir etmek için Hamburg Demokratik Güçbirligi Platformu bileşenlerinden ADHF-ATIF ve AGIF Hamburg örgütlükleri ortak bir yürüyüş düzenledi.

Türk konsolosluğuna yürüyüş gerçekleştirildi

Hamburg Sternschanze Tren İstasyonu’nda 13 Eylül Cuma akşamı saat 17.00’de toplanan kitle, Hamburg’da bulunan Türk Konsolosluğu’na yürüdü. Yürüyüş ve miting sırasında, katılımcı kurumların direnişe dair açıklamaları okundu. ADHF Hamburg örgütlülüğünün sürece ilişkin açıklamasında, Haziran ayında Gezi Parkı direnişiyle başlayarak ülke geneline yayılan direnişe dair bilgiler verilerek, yapılan eylemlere polisin coplarla, gaz bombalarıyla, TOMA’lar ve plastik mermilerle saldırılarına karşı, halkın sokaklarda direnişi büyüttüğüne dikkat çekildi. Açıklamada yüzlerce kişinin tutuklandığı belirtilerek direniş sırasında 6 kişinin katledildiği ifade edildi. Eylemlere yapılan saldırılara karşın direnişin sokaklarda büyüyerek devam ettiğine ve halkın her gün yeniden sokaklara çıkarak direnişe omuz verdiğine dikkat çekildi.

Gezi Parkı’ya başlayan direniş ODTÜ ile Tuzluçayır’a yayılarak devam etti

Açıklama şu ifadelerle devam etti: “Yaşanan bu gelişmelerle birlikte devletin direnişle ilgili korkuları büyüyordu. Çünkü direnişin sistemi temelden sarsacak bir harekete dönüşme olasılığı vardı. Bütün bu korkuları boşuna değildi. Çünkü direnişi oluşturan en aktif kesimlerinden üniversite gençliği, eylül ayı ile birlikte üniversitelere yani direniş alanlarına dönecekti. İsyanlar büyüyüp yaygınlaşırken, faşizm yeni bir direnişçiyi daha Hatay’da katletti.

ODTÜ’nün içerisinden geçirilmek istenen yolla birlikte 40 bin ağacın kesilmesine karşı çıkan ODTÜ öğrencileri ve halkın destek verdiği direnişe, 6 Eylül günü polis saldırısı gerçekleştirildi. Plastik mermi, cop, gaz, TOMA ve akreplerle saldıran polise karşı, ODTÜ öğrencileri ve halk kurduğu barikatlarda direndi. Polis saldırılarında birçok kişinin yaralandığı, gözaltına alındığı haberlerinin duyulmasıyla birlikte ODTÜ’ye destek eylemleri gerçekleştirildi ve ülkenin dört bir yanında halk sokağa dökülmeye başladı.

Alevi düşmanı Fethullah Gülen ve onun biricik dostu İzzettin Doğan’ın ortak projesi olan ‘cami-cemevi-aşevi’ projesine karşı Tuzluçayır halkı sokağa çıktı. Kendi inancının asimile olmasını istemeyen halk, bu projeye karşı yürüyüşe geçerken, hemen sonrasında polisin saldırısına ve vahşetine maruz kaldı. Polisin uyguladığı şiddete karşı halk geri adım atmazken, Tuzluçayır’daki direniş orayla sınırlı kalmadı ve ülkenin dört bir yanına yayıldı.”

Ahmet Atakan katledildi

Açıklamada direnişin ülke geneline yayılmasıyla birlikte protesto hakkını kullanmak için sokağa çıkan Hatay halkına yönelik gerçekleştirilen polis saldırıları sonucu Ahmet Atakan’ın katledildiği ifade edildi. Atılan plastik mermilerden ve gaz bombasından ülke genelinde yapılan eylemler sırasında yüzlerce direnişçinin yaralandığı açıklandı. Açıklamada Türkiye Kuzey Kürdistan’a yayılan direniş selamlanarak faşist Türk devleti teşhir edildi.

Konsolosluk önünde konuşmaların yapıldığı miting sırasında emperyalizme, kapitalizme ve faşizme karşı mücadelenin büyütülmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Yapılan eyleme Anti Emperyalist Platform, Sosyalist Sol ile Peru Yeni Demokrasi Kurumları destek verdi.

Yürüyüş ve miting sırasında kitle, “Katil devlet hesap verecek” , “Taksim şehitleri ölümsüzdür” , “Direne direne kazanacağız” sloganlarını attı.