BEHDİNAN (14.09.2013) KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Batı Kürdistan’a saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada, Kürtlerin saldırgan güçlerle hiçbir husumeti olmamasına rağmen saldırıların sürmesinin “dış kaynaklı” olduğunu kaydetti. KCK, “Saldırganların bundan ne çıkarı olabilir? Kürtlere bu kadar düşmanlık bu saldırıların arkasında Türkiye’nin olduğunu kanıtlıyor” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kürtlerin her yerde kazanım elde etmesine karşı olan Türkiye’nin bu yüzünü bu defa Rojava’da gösterdiğini belirtirken, Rojavalıların direnişini de ” tarihin en büyük inanç direnişi” olarak niteledi.
KCK’nin Batı Kürdistan’daki saldırılarak ve Kürt halkının direnişine ilişkin açıklaması şöyle: “Rojava’da El Kaide’ye bağlı olduğunu söyleyen El Nusra adlı gurup bir haftadır saldırılarını arttırmış bulunmaktadır. Ortadoğu’nun en mazlum halkı olan, hiçbir halka ve hiçbir siyasi güce karşıtlık yapmayan bir halka saldırılmaktadır. Kendi özgürlüğü ve demokratik yaşamı için mücadele eden Kürt halkına yapılan saldırılar sadece bu güçlerin işi değildir. Çünkü ne Kürtler ne de Kürt siyasi güçlerinin bu saldırgan güçlerle hiçbir husumeti ve karşıtlığı olmamıştır. Bu nedenle bu düzeyde saldırıların yapılması kesinlikle dış kaynaklıdır. Esas olarak da Kürt düşmanlığında öncü olan Türk devleti bu saldırıları kışkırtmaktadır. Saldırganlar Türkiye’nin taşeronudurlar. Her taraftan insanların devşirilmesi, silah ve cephane gönderilmesi, Türkiye’nin sınır şehir ve kasabalarının silahlı güçler kampı ve dinlenme tesisi gibi kullanılması bu savaşın esas olarak Türkiye tarafından çıkarıldığı gerçeğini gözler önüne sermektedir.
KÜRTLERE BU KADAR DÜŞMANLIĞIN ARKASINDA TÜRKİYE VAR
Kürtlere saldıran güçler kendine hedef olarak Suriye devletini aldıklarını söyleseler de, özellikle Türk devletinin yönlendirmesiyle saldırılarını Suriye’nin en demokratik muhalefeti olan Kürtlere yöneltmişlerdir. Bu saldırlar herhangi bir yerde yaşanan bir sorundan kaynaklanmamaktadır. Tamamen Kürtlerin kendi topraklarında özgür yaşamaları ve kendi kendilerini yönetmeleri ortadan kaldırılmak istenmektedir. Saldırganların bundan ne çıkarı olabilir? Kürtlere bu kadar düşmanlık bu saldırıların arkasında Türkiye’nin olduğunu kanıtlıyor. Kürtlerin her yerde kazanım elde etmesine karşı olan Türkiye bu yüzünü bu defa Rojava’da göstermiş bulunmaktadır.
Şu anda Rojava’da devrimci güçlere karşı savaşı esas olarak Türkiye yürütmektedir. Türkiye bu tutumuyla tüm Kürt halkına ve Özgürlük Hareketi’ne karşı düşmanlığını ortaya koymuş bulunmaktadır. Türk devletinin tüm koşulları olmasına rağmen Kuzey Kürdistan’da çözüm için neden adım atmadığı Rojava’daki tutumuyla belli olmaktadır. Rojava’da Kürtler statü kazanırsa ‘ben de Kürt sorununu çözmek zorunda kalırım’ kaygısıyla Rojava devrimini yıkmak için her türlü imkanı kullanmaktadır.
TARİHİN EN BÜYÜK İNANÇ DİRENİŞİ
Rojava’daki devrimci güçler bu saldırıların saldıran güçlerle herhangi bir yerde yaşanan bir sorundan kaynaklı olmadığını, tamamen Rojava’daki devrimi ezmeye yönelik olduğunu çok iyi görmüşlerdir. Rojava halkına Baas rejiminde olduğu gibi kölelik dayatılmak istenmektedir. Kürtlerin kendi kendini yönetmesi ve özgürlüğüne yönelik bir saldırı olduğundan Rojava’daki devrimci güçler halktan aldığı güçle kahramanca direnmektedir. Birçok güçten her türlü destek alan saldırganlara karşı halkın gücüne dayanarak direnmektedir. Dişiyle tırnağıyla direnmek denen gerçek tam da bugün Rojava’da yaşanmaktadır. Rojava’da yaşanan tarihin en büyük inanç direnişidir. İnancın ve imanın her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğini Rojava halkı tüm dünyaya göstermektedir.
ZAFER KESİNLİKLE ROJAVA’NINDIR
Rojava halkı bu direniş gücünü haklılığından, özgürlük tutkusundan ve Kürdistan’da Özgürlük Hareketi’nin kırk yıldır sürdürdüğü büyük direnişten almaktadır. Kürt Özgürlük Hareketi çıkışından beri özgücünü esas almaktadır. Kürdistan’da ancak imkansızlıklar ortamında zor koşullara dayanılırsa başarılı olunacağı düşüncesi ve tarzı bugün Rojava’da pratikleşmektedir. Rojava’da pratikleşen Kürdistan devriminin tarzıdır. Zor koşullarda kazanıp başarmanın tarzı olan Kürdistan devriminin tarzı bugün Rojava’da büyük kahramanlıklar ortaya çıkarmıştır. Bu açıdan Rojava devrimci güçlerini ve Rojava halkını bu kutsal direnişlerden dolayı kutluyoruz. Zor koşullarda direnmenin ve başarmanın tarzı sürdürüldüğünde zafer kesinlikle Rojava Kürdistan halkının olacaktır.
Rojava devrimci güçlerinin ve halkının özgür ve demokratik yaşam direnişinin sadece Kürtleri değil, Suriye’yi ve Ortadoğu halklarını da özgür ve demokratik yaşama kavuşturacak gücü görülmelidir. Bu temelde tüm parçalardaki Kürdistan halkı ve Ortadoğu’nun demokrasi güçleri bu devrim ve direnişle aktif dayanışma içinde olmalıdır. Rojava devrimiyle sadece Kürtler değil, tüm Ortadoğu halkları kazanacaktır.”
ANF
