Londra (20-01-2014) Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi’ninde içinde yer adığı Londra Gezi Platformunun organize ettiği Hrant Dink Panel ve anması başarıyla tamamlandı. Açılış ve palatform adına yapılan konuşmanın ardında ilk konuşmayı Milena Büyüm yaptı. Seküler bir ailenin çocuğu olarak büyütüldüğünü ve evdeinde Ermenilikleri hakkında hiç söz edilmediğini anlattı. Bir otobüste yaşlı bir kadına yardım ederken “kızım sen kimisin” sorduğunda “ben Ermeniyi” dediğimde “eftafurullah” diyerek cevaplandığını şaşkınlıkla karşıladığını ve Ermeni olmanın Türkiye toplumunda çok ağır bir durum olduğu ve daha sonra Hrant ile ilgili bazı çalışmalarını aktardı.
İkinci konuşmayı ise Temel Demirer yaptı. Türkiye’de egemenlere karşı mücadelenin gelişme aşamalarını anlatarak devam eden Demirer, “Hrant Dink’in katledilmesi olayı 1915 soykırımın bir devamı olarak kavranmalıdır” dedi. “Devlete göre 1915 yıllarında 300 bin Ermenin vardı. Bunun böyle olduğunu bir an kabul etsek bile soru şudur? Bu insanlar nerelere gittiler peki? Besbelliki bu Ermeni insanlar soykırımdan geçirildiler. Kadınlarını aldık. Çocuklarını aldık. Onları Türkleştirdik, onları müslümanlaştırdık. Ve büyük çoğunluğunu da öldürdük ve sürgün ettik. Bir Türk ve Sünni aileden gelen biri olarak Ermeni ve Kürt katliamlarından sorumluyuz” dedi. Bir soru ve eleştiri üzerine “sınıf kimliğimizin içine etnik kimliğimizide koymamız gerekir ve etnik sorun çözümünün komünistlerin omuzları üzrerindedir. Bu meselede, genç Maoist komünist İbrahim Kaypakkaya’nın “çeşitli milliyetlerden işçi sınıfımız” diyerek büyük bir çığır açtı” dedi. Çeşitli soru ve görüşlerin ileri sürüldüğü panel sonrasında sanatçı Tara Jaff güzel bir müzik dinletisi sundu.
Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi stant açarak Hrant Dink anısına yayınladığı bildirive Halkın Günlüğü gazetesinin dağıtımını gerçekleştirdi.