İsviçre Demokratik Haklar Federasyonu (İDHF), İsviçre’de ücretlerin artması talebiyle 16 Eylül’de Bern’de düzenlenecek mitinge çağrı yaptı.
İDHF tarafından yapılan açıklamada, İsviçre’de 2020 yılının sonundan bu yana hayat pahalılığının yüzde 6,2 arttığına dikkat çekilerek, “Bu düzeyde hayat pahalılığı 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı’ndan bu yana ilk kez yaşanıyor. Üstelik bu Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisi, sağlık sigortası primlerindeki baş döndürücü yükselişi hesaba katmıyor” denildi.
İsviçre’de hayat pahalılığının hissedilir ölçüde artığına ancak çalışan ücretlerinin kayda değer bir artış göstermediğ belirtilen açıklama, “Geçtiğimiz yıl (2022) çalışan ücretleri enflasyon karşısında ikinci defa reel düşüş gösterdi. 2023’ün başında ise çalışan ücretlerindeki artış yine yıllık TÜFE’den çok daha düşük gerçekleşti. Sonuç olarak finans çevrelerine göre İsviçre’de ortalama maaş (ayda brüt 6.700 frank) alan bir çalışan “2021’den bu yana %3,6’lık gerçek bir maaş kaybına maruz kaldı” (Neue Zürcher Zeitung, 25 Temmuz 2023)” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın devamı şöyle;
‘Kadınlar çoğunlukla düşük ücretli işlerde çalışıyor’
İsviçre’de düşük ücretli sektörlerde kadınlar çoğunlukta çalışıyor. 14 Haziran Feminist Grevi, kadınlar için eşit işe eşit ücret ve emekli maaşlarının artırılması talebini yüz binlerce kadının sokağa çıkmasıyla ifade etse de işverenler bu çağrıya kulak tıkamaya devam ediyor. Emekliler için de durum farklı sayılmaz. 2021 yılında 65 yaş ve üzeri yaşlıların %15,4’ünün (kadınların %17,9’u, erkeklerin %12,5’i) yoksulluk sınırının altında geliri vardı. Emeklilik fonları tarafından ödenen emekli maaşları son 20 yılda ortalama %20’den fazla düştü. 2024 yılı sonuna kadar emekliler bir aylık emekli maaşına eşdeğer satın alma gücünü kaybetme riskiyle karşı karşıya. Diğer yandan sözünü ettiğimiz bağlamda göçmen işçi emeği üzerinde ayrıca durulmayı hak eden bir konudur. İsviçre’de en düşük ücretlerle çalışanlar dil zorluğu çeken, iltica koşullarından kaynaklı çoğu zaman nitelikli eğitim imkanlarına kavuşamayan ve ilgili kamu yetkilileri tarafından doğrudan niteliksiz ve ucuz işgücü olarak görülerek hizmet sektörüne yönlendirilen göçmenlerdir. Dolayısıyla kadınlar ve emeklilerin yanı sıra göçmenler için de hayat pahalılığı kaygı uyandıracak ölçüde gerçekleşmektedir.
‘İsviçre’de en zengin 300 kişinin serveti rekor seviyeye ulaştı’
Bu ekonomik yıkım tablosunun elbette tesadüf olduğunu söyleyemeyiz: İsviçre’de işverenler dünyanın her yerinde olduğu gibi işçi sınıfı ve geniş emekçi yığınların emek gücünü her geçen daha fazla sömürerek halkı yoksullaştırmakta kendileri ise bilakis orantısız şekilde zenginleşmektir. İsviçre’deki en zengin 300 kişinin serveti 2021’de 821,8 milyar frank ile %16,3 oranında artarak rekor seviyeye ulaştı. ABB, Novartis, Nestlé veya Glencore gibi büyük şirketler ürün fiyatlarını ciddi bir şekilde artırdı ve yıllık olarak rekor seviyede kârlar açıklıyorlar.
‘Gelecek umut vaad edici değil’
Karşımızdaki tablo önümüzdeki süreç açısından umut vaat edici değildir. İpotek faiz oranlarındaki artışın ardından konut kiraları daha da yükselecektir. Ek olarak sağlık sigortası şirketlerinin yeni prim artışları planladığını (2023 yılında bu alanda gerçekleşen artışın %6,6 oranında gerçekleşti) ve KDV’nin, 1 Ocak 2024’te yüzde 0,4 puan artırılacağını belirtmemiz gerekmektedir. Kısacası emekçilerin doğrudan alım gücünü ve yaşam kalitesini belirleyecek hemen her kalemde ciddi artışlar söz konusu olacaktır.
‘Emekçilerin taleplerini sahiplenmeye çağırıyoruz’
İsviçre’de çok sayıda sendika, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü 16 Eylül’de Bern’de ücretlerin artması talebiyle ülke çapında bir miting düzenleyecekler. Bu mitingin amacı: Çalışan ücretlerinde %5’lik artışın yanı sıra emekli maaşlarında da artış talep etmektir. Bu artış talebi son derece demokratik, haklı ve olması gerekendir Söz konusu sendikalar miting için İsviçre’nin her yerinden ücretsiz ulaşım organize etmektedir. Bizler, İsviçre Demokratik Haklar Federasyonu olarak 16 Eylül Bern Mitingine tüm üye ve taraftarlarımızı kuracağımız kortej saflarında buluşmaya ve İsviçre’de yaşanan hayat pahalılığı karşısında yoksullaşmaya hayır diyerek, en az %5’lik ücret artışı ve emekliler için şartların iyileştirilmesi talebini sahiplenmeye çağırıyoruz!