Kahraman Kılıç; Söz, yetki, karar Hozat halkına

kahraman kilic11Hozat Belediye Başkan Adayı Kahraman Kılıç’la yerel seçimlere dair yaptığımız röportajı gazetemizin 79. Sayısında yayınlamıştık. Bu röportajı güncelliğini taşıdığı için sitemizde de yayınlıyoruz

HABER MERKEZİ (28-03-2014)- Hozat Belediye Başkan Adayı Kahraman Kılıç’la yerel seçimlere dair yaptığımız röportajı gazetemizin 79. Sayısında yayınlamıştık. Bu röportajı güncelliğini taşıdığı için sitemizde de yayınlıyoruz

“Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Sizi HDHD’nin seçim programına ve bu program üzerinden belediye başkanlığına aday olmaya yönelten nedir?

Hozat’ın Akseki köyünde doğdum. İlk ve orta öğretimimi Hozat, Liseyi ise Ankara’da tamamladım. DDHD’nin 2004 ve 2009 yerel yönetim deneyimlerinin ardından yarattığı rüzgar ve yankı, aslında sadece beni değil ülkenin ve dünyanın birçok yerinden dostlarımızın beğenisi ve hoşgörüsüyle karşılanmıştı. Benim de bu yankıyı yaratan kültürle olan yakınlığım ve yoldaşlığım vesilesiyle bu konuda ilk kafa yormam 2009 yerel seçimleri dönemidir. DDHD’nin yerel yönetimlerle ilgili her türlü ezberi ve mevcut hiyerarşiyi tersine çeviren programının mutlaka yaşamsallaşması gerektiğini düşünüyordum. Açıkçası bu cüreti ve cesareti kendimde bulduğum için Hozat halkının iradesine sundum kendimi.

Seçim çalışmalarında “Söz, yetki, karar Hozat halkına” şiarıyla yola çıktınız. Bu şiar nasıl bir politikaya, nasıl bir yerel yönetim anlayışına tekabül ediyor?

Evet, aslında şiarın kendisi bile burjuva demokrasisi ve hukukuna bir başkaldırıyı ifade ediyor. Bir de bunun Yeni Demokrasi iklimi ve kültürünün kök saldığı böyle bir coğrafyadan yaşama geçmesi çok daha anlamlıdır. Dersim halkı 72 devrimci çıkışının, ezilen ulus, mezhep ve sınıflar üzerine ortaya koyduğu devrimci başkaldırının önemli bir toplumsal bileşeni olmuştur. Bu anlamda ortaya koyduğu tavır buralarda bir aydınlanma ve ilerleme yarattı. Devrimcilerin bu ilerlemeyi özellikle yerel yönetimler alanında, merkezi otoritenin faşizan uygulamalarına karşı birer soluk boruları olarak değerlendirmeleri gerekirdi. Uzun yıllar boyunca aslında gerici düzen partilerinin insafsızlığı ve yağmasına teslim edilen yerel yönetimlerin halkta da yarattığı rahatsızlığı doğru okuyan bu gelenek 2000’li yılların başı itibarıyla bu alanda alternatifi yaratma çabasına başladı. Bu anlamda önemli bir yol da kat ettiğine inanıyorum. Deyim yerindeyse kısa sürede yerellerden merkeze yayılan büyük bir enerji yarattı. Bu enerji şimdi bu coğrafyanın önemli bir kısmında sözü, yetkiyi, kararı halka yani Halk Meclislerine teslim etme, bu iradeyi öncüleştirme şeklinde algılanıyor. Bu algının oluşması şiarın ne kadar büyük bir ihtiyaç ve ne kadar doğru bir tespitin sonucu olduğunu göstermesi açısından önemlidir.

Şiarınızdaki halkı yönetime dahil etme ve yönetimde söz sahibi yapma politikası programınızda nasıl bir karşılık buluyor?

Aslında bu yazılı programdan çok bugünden pratik olarak yaşanan bir olgu. Olgu diyorum çünkü, Hozat DHD olarak Dersim DHD’nin programatik olarak ortaya koyduğu anlayışı biz örgütlü yerel gücümüzü temel alarak, çalışmalarımızı kitlelerden kitlelere şeklinde organize ederek başardık, başarıyoruz. Hozat’ta yaşayan her kesimi çalışmalarımıza dahil ederek, gençlik, sendikal, kadın, esnaf, mahalle ve köy komisyonlarımızı oluşturduk. Her alanın kendi özgün sorunlarını ve çözüm önerilerini tespit etmek için komisyonlarımız vasıtasıyla hemen her kesime ulaştık. Bu çalışmanın sonuçlarını komisyon bileşenlerimizle değerlendirerek kısa, orta ve uzun vadede yine her aşamasına halkımızı dahil ederek hayata geçireceğimiz somut projeler oluşturduk. Bu projeler halkımızın önümüze koyduğu sorun ve çözümlerini içerdiği için doğal olarak yönetimde söz, yetki ve karar süreçleri oluşturulmuş oluyor. Artık bize kalan sandıktaki irade tecellisini doğrudan yönetime katacak mevcut mekanizmaları halkın tamamına yaymak.

DDHD’nin öne çıkardığı bir diğer anlayış başkan ve meclis ekibinin sadece kağıt üzerinde bir resmiyetinin bulunduğu ve halkın bu ekibin çalışma tarzını doğru bulmazsa seçimi beklemeden geri alabileceği gerçekliği var. Bu çalışmayı biraz açar mısınız?

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi halkın tüm kesimlerini içinde barındıran komisyonlarımız örgütlü çalışma disiplini içerisindedir. Biz yerel seçimleri, bu alanda yarattığımız alternatif tutumla birlikte öz güçlerimizi en geniş çerçeveye ulaştırma çabasıyla hareket ediyoruz. Zaten kurguladığımız resmi yönetim şeması, bu komisyonlarımızın içerisinden seçildi. Kadını, erkeğiyle genç ve dinamik bir yapı oluşturduk. Bizler elbette bugün olduğu gibi kazansak da kazanmasak da bu durum hiç değişmeyecek. Kazanmış olursak ve bu resmi mekanizmanın üstünde olan halk meclislerinin önümüze koyduğu görevleri yerine getiremezsek elbette ki koltukları boşaltırız. Aksi halde geri burjuva bürokratları gibi koltukların hükmüne teslim olup halka sırt çevirmiş oluruz. Biz bunu baştan reddediyoruz.

Seçim çalışmalarını nasıl, hangi araçlarla yürütüyorsunuz? Halktan nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Çalışmalar son derece iyi gidiyor. Çünkü salt bir yerel yönetim çalışması olarak değil, bir seferberlik ruhu içerisinde, kolektif bir çalışmanın enerjisi mevcut. Bu çalışma kollektif çalışma anlayışını büyütüyor, hem de kitlelere güven veriyor. Bu toprakların özellikle seçim dönemlerinde daha görünür bir hal alan feodal aşiretsel işleyişinin gerici- düzen partileri tarafından nasıl kullanıldığını iyi gözlemliyoruz. Öyle ki beş yılda bir halkın kapısını çalan bu ceberut sistem, bir de utanmadan onun yoksulluğundan faydalanarak özgürce seçme, seçilme hakkını satın almaya çalışıyor. Bu gerici yapılaşma karşısında ileri ortak değerlerimizi ön plana çıkaran, kişilerin ya da düzen partilerinin ‘insafına’ teslim edilemeyecek bir Hozat için mücadele ediyoruz. Bu da ancak doğru devrimci bir çizgiyle yaşam bulabilir. Bu düzlemde köy köy, ev ev, kapı kapı sohbetler ederek halkımıza programımızı sunuyoruz. Tartışıyor, tartıştırıyoruz. Bu çalışmalarımız halkımızın takdiriyle karşılanıyor. Yine inanıyoruz ki bu kadim toprakların insanları hakkı, hak edene teslim etmesini iyi bilir.

Umutluyuz, halk kazanacak, halkın örgütlü gücü kazanacak.”

http://www.halkingunlugu.net/