Maoist Komünist Partisi “Komünizm ve devrim şehitleri Sosyalist Halk Savaşımızda yaşıyor” başlıklı bir açıklama yayınlayarak “Şehitlerimiz; Sosyalist Halk Savaşımızda karamsarlığı ve umutsuzluğu, kendiliğindenciliği ve disiplinsizlikleri, zorlukları ve engelleri nasıl ve hangi biçimlerde aşarak ilerlememiz gerektiğinin en önemli öğretmenleridir” dedi
HABER MERKEZİ (14-05-2014)- Maoist Komünist Partisi (MKP)’nin yayınladığı “Komünizm ve devrim Sosyalist Halk Savaşımızda yaşıyor” başlıklı açıklamasını paylaşıyoruz:
“Komünizm ve Devrim Şehitleri Sosyalist Halk Savaşımızda Yaşıyor!
Çeşitli Ulus ve Milliyetlerden Türkiye- Kuzey Kürdistan Proletaryası ve Halk Kitlelerine,
Toplumlar tarihi sınıf mücadelelerinden ibarettir. İnsanlık tarihi sınıflar mücadelesi özünde durmaksızın ilerliyor. Tarihi yazan ve ilerleten ezilen- sömürülen yoksul dünyanın büyük kitleleridir. Gerçek kahramanlar, halk kitleleridir. Proletarya bu tarihsel ilerleyişin öncü- önder sınıfı ve sınıflı toplumlar tarihinin en devrimci sınıfı olarak rol oynuyor. Toplumlar tarihinin bu ilerleyişi, nesnel yasalardan doğan kaçınılmazlık üzerinde devrimci ilerlemenin biricik motoru olan sınıf mücadelesi tarafından kaydediliyor. Ve insanlık tarihi daima ilerliyor. Çünkü insanlık, insanın insan üzerindeki her türden baskısına, sınıf zeminindeki farklılıklarına ve sınıf eksenli gelişen eşitsizliklere büyük bedeller ödeme ve acılar yaşama pahasına karşı çıkıyor. Çünkü insanlık, daha aydınlık bir dünyada kardeşçe ve özgür yaşamak istiyor.
Bu tarihin büyük acılar ve bedeller üzerine kurulu olduğu gün kadar açık ve bilinen gerçektir. İnsanlığın tarihsel ilerleyiş yolunu kanı ve canıyla kardığı harçla döşediği bir gerçektir. Unutulmaz kahramanlıklarla tarihe anlam yükleyip ölümsüzleşenler bu tarihsel ilerleyişin gerçek kahramanlarıdır. Dün olduğu gibi bugün de tarih, halk kitlelerinin kahraman mücadeleleriyle ilerleyecek ve proletarya önderliğindeki sınıf mücadelesiyle yazılacaktır.
Sınıflı toplumların devrimci sınıf dinamikleri olan bizler bu tarihi her bakımdan ileri taşıma sorumluluğuyla yüz yüzeyiz. Tarihsel davanın büyük kavgasını geleceğe ve elbette zafere taşımak ötelenemez bir görev ve zorunluluk olarak önümüzde durmaktadır. Büyük bedeller pahasına verilen kararlı sınıf mücadelelerinde düşenler geleceğin özgür dünyasına uzanan yolun yegane köşe taşlarıdır.
Bugün coğrafyamızda biriken tüm ilerici dinamikler, ileri mevzi ve devrimci kazanımlar temelinde sağlanan ilerlemeler hiç şüphesiz dünya ve coğrafyamız devrimci sınıf mücadelesinin doğrudan ürünüdür. Ödenen her bedel, verilen her mücadele ve her devrimci çaba geleceğin tohumu olarak serpilmektedir. İşte toprağa serpilen bu tohumların, tarihsel ilerleyişin yarattığı mücadele ve tarih yazan gerçek kahramanların başında mücadele şehitlerimiz gelmektedir.
Yoksul dünyanın esaretine son verme hedefiyle devrimci sınıf mücadelesinde somutlanan ve son tahlilde insanlığın kurtuluşu ve özgürlüğü uğruna mücadelede ölümsüzleşenleri parti ve devrim şehitleri kapsamında anmak ve onların bıraktıkları mirası komünizme kadar yaşatarak mücadeleyi zafere taşımak biz ardıllarının değişmez görevlerindendir.
Bu bilinçle, dünya proletaryasının büyük öğretmenleri Marks, Engels, Lenin, Stalin ve Mao Zedung yoldaşlar şahsında tüm dünya devrim şehitlerini, coğrafyamız Türkiye- Kuzey Kürdistan devrimci hareket önderleri Mahir, Deniz, İbo ve Kürt ulusal hareketinin önder kadrolarından Mahsum Korkmaz şahsında ölümsüzleşenleri anarken, özel olarak da partimiz Maoist Komünist Partisinin genel sekreterleri İbrahim Kaypakkaya, Süleyman Cihan, Kazım Çelik, Cüneyt Kahraman ve Cafer Cangöz şahsında ölümsüzleşen yüzlerce parti kadro ve militanımızı devrimci coşkumuzla anıyoruz.
Kuşkusuz ki, kurucu önderimiz Kaypakkaya yoldaşın katledilmesi ve dolayısıyla 18 Mayıs, partimiz için özel bir anlama sahiptir. Partimiz kuruluşunun hemen sonrası kısa bir sürede Kaypakkaya yoldaşı fiziken yitirmiş ve bu süreç partimizin birinci yenilgisine yol açmıştır. Ancak Kaypakkaya yoldaşın Maoist çizgisi ve kızıl direnişi, yoldaşın gerilla savaşında açtığı çığırla birlikte büyük bir miras olarak partimizin komünist zeminine sağlam bir temel olmuştur. 18 Mayıs devrimci ilerleyişe olduğu kadar, sınıf mücadelesinde kararlılık ve militan mücadeleye bir çağrıdır.
Partimiz için önemli ve anlamlı olan bu tarih ve şehitleri aynı zamanda ülke devrimci hareketi ve mücadele tarihi açısından da önemli ve anlamlıdır. Devrim şehitleriyle birlikte parti şehitlerimiz ülke devrimci hareketi ve sınıflar mücadelesine önemli miraslar ve devrimci gelenekler armağan ederken, Kaypakkaya yoldaş tarihsel bir çıkışın ifadesi olarak komünist bir çığır yaratmıştır. Kısacası binlerce devrim şehidi ve mücadeleleri gibi, parti şehitlerimiz ve önderlik rolüyle Kaypakkaya yoldaş ülke devrimci hareketi ve mücadele tarihini yaratan kahramanlardandır. Türkiye- Kuzey Kürdistan sınıflar mücadelesi ve bu mücadele adına yazılan tarihte partimiz ve şehitlerinin kuşkusuz ki, önemli bir katkısı ve özel bir anlamı vardır.
Şehitlerimizi anmak ve ideolojik- siyasal ve askeri düzlemdeki mücadelelerini yaşatıp anılarına bağlı kalırken onlardan aldığımız güçle her türden tasfiyeciliğe ve somuttaki tasfiyeci saldırı sürecine karşı komünist duruş temelinde Sosyalist Halk Savaşı şiarıyla mücadele ısrarımızı korumaktayız. Devrim, sosyalizm ve komünizm yürüyüşünde şehitlerimizin ideallerini sınıflar mücadelesi pratiğinde yaşamsallaştırmak için, Sosyalist Halk Savaşının ideolojik- siyasi ve örgütsel görevlerini omuzlamış bulunuyoruz.
Şehitlerimiz; Sosyalist Halk Savaşımızda karamsarlığı ve umutsuzluğu, kendiliğindenciliği ve disiplinsizlikleri, zorlukları ve engelleri nasıl ve hangi biçimlerde aşarak ilerlememiz gerektiğinin en önemli öğretmenleridir. Bilumum tasfiyeci, düzen içi reformist sağ akıma karşı militan devrimci çizgide ısrarın adıdır onlar.
Parti ve devrim şehitlerimizi anarken, onların ideallerine bağlı kalarak Sosyalist Halk Savaşını sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz yeni bir dünya yaratmak için asla bedel ödemekten ve ödetmekten geri durmayacağımızı bir kez daha beyan ediyoruz. Şehitlerimizin ideolojik, politik, örgütsel- askeri olarak yol gösterdiği güzergâhta şehitlerimize bağlılık, proletarya ve emekçilere tam bir adanmışlık içinde savaşma kararlılığımızı yineliyoruz.
Türkiye- Kuzey Kürdistan’ da proletarya ve emekçiler ile birleşip partimiz Maoist Komünist Partisinin komünist çizgi doğrultusu ve önderliğinde bütünleşerek Sosyalist Halk Savaşına hizmet edelim!
Halk kitlelerinin kendiliğinden gelişen ekonomik, demokratik ve sosyal bütün talepleri uğruna verilen mücadeleyi Sosyalist Halk İktidarına taşıyacak olan Sosyalist Halk Savaşına bağlı olarak yürütelim!
Bir kez daha parti ve devrim şehitlerini anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz!
Tarihten gelip yeni tarihler yazarak ilerleyen parti ve devrim şehitlerimizle birlikte;
Biz Kazanacağız, Halk Kazanacak, Sosyalist Halk Savaşı Kazanacak!
Kurucu Komünist Önder İbrahim Yoldaş Ölümsüzdür!
Parti ve Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!
Şehit Namırın!
Yaşasın Sosyalist Halk Savaşı!
Yaşasın Marksizm- Leninizm- Maoizm!
Yaşasın Partimiz Maoist Komünist Partisi ve Önderliğindeki Partizan Halk Güçleri- Halk Kurtuluş Ordusu, Maoist Gençlik Birliği, Maoist Kadınlar Birliği!
Maoist Komünist Partisi
Merkez Komitesi- Siyasi Büro”