Demokratik Gençlik Hareketi (DGH) Soma Katliamı’yla ilgili “İşçi katliamlarına karşı alanlara” başlığını taşıyan bir açıklama yaptı. Bu açıklamayı okurlarımızla paylaşıyoruz
HABER MERKEZİ (14-05-2014)- “Soma’da bulunan maden işletmeleri, yüzlerce işçinin katledilmesiyle devletin işçi sınıfına bakışını en vahşi biçimiyle yeniden dışa vurdu. 10 yılda 11 bin işçi güvenlik tedbirlerinin yetersizlikleri nedeniyle katledildi. Ülkemiz işçi katliamlarında dünyada ilk sıralarda yer alırken, Soma’da yaşanan katliamla bu durum yeniden tescillendi. Manisa’nın Soma ilçesinde katledilen işçiler, devletin daha fazla ve kar daha fazla kazanç hırsının sonucu hayatını kaybetti. Maden işletmelerinde olması gereken birçok önlem alınmamış, denetimler aksatılmış çoğu kez de denetim ihtiyacı dahi duyulmamıştır. İş alanlarında bulunmaması gereken çocuk işçilerin, maden ocağında cesetleri bulundu. Egemenlerin daha fazla kazanç ve daha fazla kar politikalarının bir sonucudur çocuk katliamları.
Mecliste Soma’daki madenlerin denetimine yönelik açılan tartışmalara çok keskin ve net cevaplar vermekten kaçınmayan hükümet, 29 Nisan’da TBMM’de Soma’daki madenlerde tedbirlerin ve güvenliğin uygunluğu yönünde karar alarak, Meclisin tam da egemenler cephesinden olan misyonunu yerine getirmiş ve işçi sınıfı ölümlerle yeniden sınanmıştır.
Soma’da yaşanan bir katliamdır ve özünde siyasidir. Devlet 21.Yüzyılın köleci sistemi olan taşeronlaştırmayı topyekün örgütlerken, sigortasız ve güvencesiz çalışmayı kural haline getirip denetleme ihtiyacı dahi duymamaktadır. İşçiler AVM ve köprü yapımlarında, şantiyelerde, güvenlik tedbirlerinden mahrum çalıştırılarak işçi katliamlarının önü açılmaktadır.
Neoliberal politikalarla özelleştirmeler yaygınlaştırılırken ve bunun bir sonucu olarak işçilerin daha fazla emeği çalınarak hırsızlar ödüllendirilmektedir. İşçilerin anma ve kavga gününe tahammülsüzlük gösterilip saldırılar gerçekleştirilirken, işçiler taşeronlaşmaya ve talana karşı greve gittikleri zaman topuyla, tüfeğiyle ve kolluk kuvvetleriyle saldırarak işçilerin sendika hakkını engellemektedir. Soma’da katledilen işçilerin hayatını kaybetmesinin arka planında devletin katliamcı yönü ve sömürüye dayalı politikaları açığa çıkmaktadır.
Ve bizler üstüne basa basa yeniden ifade etmek isteriz ki Soma’da yaşanan bir katliamdır.
Soma’da yaşanan katliam siyasidir.
Bizler katledilen işçilerin sesi olmak için üniversitelerde, liselerde, sokaklarda ve fabrikalarda yani yaşamın her alanında işçi sınıfının mücadelesini savunmaya, duyurmaya, anlatmaya ve örgütlenmeye ısrarla devam edeceğiz.
Manisa ve civar illerde bulunan üye ve taraftarlarımızı Soma’daki işçi kardeşlerimize yardım eli uzatmaya ve ülkenin her yerinde organize edilecek tüm eylemlere aktif olarak katılmaya ve katledilen işçilerin sesini yükseltmeye çağırıyoruz.”