Londra YÇKM bir bildiri yayınlayarak Abdullah Kalay ve sağlık durumları ağır olan devrimci tutsaklara özgürlük istedi
HABER MERKEZİ (18.12.2013- YÇKM Londra’nın Abdullah Kalay ve diğer hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle yayınlamış olduğu bildiriyi öneminden dolayı paylaşıyoruz;
“Abdullah Kalay’a özgürlük! Sağlık durumları ağır olan devrimci tutsaklar serbest bırakılsın!
Coğrafyamızda çeşitli sahte iddia ve komplolarla ya da muhalif kimlikleri nedeniyle binlerce devrimci, ilerici ve yurtsever insan tutuklanarak ağır cezalara çarptırıldığı bilinmektedir. Türkiye ve Kuzey-Kürdistan’da seçilmiş belediye başkanları, parti üyeleri, dernek ve kurumların aktivistleri ’terörizm’ suçlamaları adı altında yıllarca süren davalarla hapishanelerde tutulduğu ortadadır. Hapishane koşullarının kötü ve ağır olmasının yanısıra, işkence ve hak gaspları ile politik tutsakların hapishane içerisinde normal yaşamlarına bile izin verilmemektedir. Tutsaklar içerisinde yüzlerce devrimci-yurtsever ağır sağlık sorunlarıyla yüzyüzedir. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) raporuna göre, hapishanelerde 163 kişi ağır olmak üzere toplam 544 hasta tutsak bulunmaktadır. Tutsakların sağlık sorunlarıyla ilgilenmek ve çözüm bulmak yerine, hükümet onların sağlıklarını daha da kötüleştirecek girişimlerde bulunmaktadır. Sağlık sorunları ağır durumda olan devrimci tutsakların serbest bırakılmaları için yapılan başvuruları objektif ele alıp karar vermeleri gereken yetkili merciler, tam tersine sağlıkları kötü olduğu kanıtlı durumdaki tutsakları ‘iyidir’ diyerek serbest bırakılmalarını reddetmektedir. Serbest bırakılmalarına ‘hayır’ diyen görevlilerin keyfi davranışları bir yana, serbest bırakılmaması için yasal engeller de bulunmaktadır. Örneğin İnfaz Kanunu’nun 16. Maddesi ‘Hayati Tahlike’ yerine ‘tek başına idare ettirememe’ koşulları getirmiştir. Bu madde açıkça ’hayati tehlike olsa bile kendi kendisini idare edebiliyorsa bu kişinin içerde tutulmasın da hiç bir sakınca yoktur’ anlamına gelir. Bu yaklaşım, devrimci ve yutsever tutsakların, hatta diğer adli tutsakların bile ‘her şart altında içerde tutulmalarında ve içerde ölmelerinde hiç bir sakınca yoktur’ manasına gelir. Örneğin Türkiye- Kuzey Kürdistan’da faaliyet yürütmekte olan Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) kalbinin yüzde yetmişi çalışmaz durumda olan Abdullah Kalay şahsında hasta tutsakların serbest bırakılması için yürttüğü bir kampanpanya var. Kalbinin yüzde yetmişi çalışamaz durumda olmasına ve bu durum kanıtlı olmasına rağmen ‘tek başına idare edebilecek durumda olduğu’ gerekçesiyle Abdullah Kalay’ı ve diğer devrimci tutsakların serbest bırakılması reddedilmektedir. Besbelli ki egemen sınıflar, devrimci tutsakların içerde tutmalarına özel bir itina göstermektedir. Abdullah Kalay yoldaşımıza karşı tutumları tamı tamına buna işaret etmektedir. Eğer öyle olmasaydı ve kendi yasalarına dahi saygılı olsalardı normalde sağlık durumları kötü olan devrimcilerin çoktan çıkmış olmaları ve tedavilerini dışarda sürdürecek durumda olmaları gerekirdi. Elbette bu duruma sessiz kalmayacağız ve kalmadık da! Kürdistan’da halkın seçtiği belediye başkanlarını ve Kürt milletvekillerini hapishanelerde tutmaya yemin içmiş gerici bir yönetimin, devrimci ve komünist tutsakları her şart altında hapishanelerde çürütmek ve öldürmek isteyeceğinden şüphe duymamaktayız. Gerici sistemin tepelerinde yer alan sorumluluların bu katliamcı anlayışlarına sessiz kalmayacağız. Zira, devrimci politik tutsaklar, ezilen hakların ve ezilen ulusların özgürlük ve kurtuluş davalarını omuzlamış ve şahsi çıkarlarını bir yana bırakarak mücadeleye katılmış ve tutsak alınmış insanlardır. Gericiliğin devrimcileri içerde katletmesine izin vermeyelim. Yapılacak eylemlere ve protestolara katılarak sağlık sorunları ağır olan tutsaklarımızın derhal serbest bırakılmalarını sağlayalım.
Devrimci tutsaklar onurumuzdur!
Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi”