ADGP (18.12.2013) Tarihi soykırımlarla, katliamlarla dolu olan ve varlığını da bu kirli tarihiyle sürdüren Türk devleti, Aralık ayında 3 vahşi katliama imza atmıştır. Dünya’da Evrensel İnsan Hakları Haftası’nın kutlandığı Aralık ayında, Türkiye’de vahşi katliamlarla her seferinde onlarca insanın yaşamına son verilmiştir. Katledilen canlarımız için acımız her zaman taze, ama öfkemiz de her zaman keskindir. Onları asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Katliamların hesabını er geç soracağız.
19 Aralık 2000’de Hayatları söndürme operasyonu yapıldı.
Türk devleti, uzun hazırlıkların ve planların ardından 19 Aralık 200’de 22 hapishanede birden adına ‘Hayata Dönüş’ dediği operasyonda 28 tutsağı katletti. Hayatları söndürmeyi amaçlayan bu operasyonda tutsaklara karşı her türlü silah ve kimyasal madde kullanıldı, tutsaklar diri diri yakıldı. Yüzlerce tutsak ise yaralandı, sakat bırakıldı. Devrimci tutsakların iradesini kırmayı ve teslim almayı hedefleyen bu operasyona karşı tutsaklar zindanlarda kahramanca direndiler. Zorla F-Tipi hapishanelere götürülseler de devrimci iradelerinin teslim alınamayacağını gösterdiler.
19-26 Aralık 1978’de Maraş Katliamında katledilen 111 canımızı asla unutmayacağız!
Maraş katliamı, aylarca önceden devlet ve sivil faşistler tarafından planlanmış ve uygulanmıştır. Alevilerin yaşadığı evler önceden boya ile işaretlemiş ve sonradan devlet destekli faşist çeteler tarafından basılarak, içerdekiler işkenceler eşliğinde katledilmiştir. 111 kişinin katledildiği bu katliamda 1000’ün üzerinde insan yaralanmış, 552 ev ve 289 işyeri tahrip edilmiş ve yakılmıştır. Maraş katliamının hesabını vermeyen devlet, katilleri meclise taşıyarak, ödüllendirmiştir.
28 Aralık 2011 Roboski’de TSK’ye ait savaş uçakları tarafından çoğu çocuk 34 sivil katledildi.
Roboski katliamı, faşist Türk devletinin Kürt halkına karşı gerçekleştirdiği sayısız katliamdan biridir. 34 Kürdün savaş uçaklarıyla bombalanarak hunharca öldürüldüğü bu katliamda devlet bir kez daha suçüstü yakalandı. Roboski katliamının sorumlusu devlet ve onun AKP iktidarı hesap vermekten kaçınırken, Roboskili ailelerin adalet arayışı sürmektedir.
Türk devleti katletmeye devam ediyor, mücadeleyi büyütelim, hesap soralım!
Türk devleti, barış ve özgülük isteyen Kürt halkına yeni katliamlarla cevap veriyor. Bunun son örneklerinden biri de Yüksekova’da Mehmet Reşit İşbilir, Veysel İşbilir ve Bemal Tokçu’nun polis tarafından katledilmesidir. Yüksekova’da, Kürdistan ve Türkiye’nin birçok kentinde katliamı protesto eden halk da polisin pervasızca saldırısına uğramaktadır.
19 Aralık’ta devrimci tutsaklara, Maraş’ta alevi halkımıza, Roboski’de Kürt halkımıza yapılan katliamların yıldönümlerinde hapishaneler tıka basa politik tutsaklarla dolu, hasta tutsaklar ölüme terk edilmiş bulunmaktadır. Alevilere yönelik baskılar ve inançlarına hakaretler sürmektedir. Kürt halkına yönelik saldırıların ardı arkası kesilmemektedir. AKP iktidarı, kendisine boyun egen, önünde diz çöken bir toplum istemektedir. Ancak bu hevesleri kursaklarında kalacaktır. On yıllardır ulusal özgürlük mücadelesi yürüten, demokratik talepleri için sokağa çıkan ve baskı ve sömürü üzerine kurulu olan bu düzene karşı özveriyle mücadele eden farklı inanç ve uluslardan halklarımız, katliamların hesabını sormaya devam edecektir. Gezi’den Rojava’ya özgürlük mücadelesini büyütecektir.
Almanya Demokratik Güç Birliği Platformu, 19 Aralık, Maraş ve Roboski katliamlarının hesabını sormak, eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütmek için faşist zulme ve sömürüye karşı olan herkesi sokağa çıkmaya ve mücadeleye çağırmaktadır.
Almanya Demokratik Güçbirliği Platformu
15.12.2013