Şair-Yazar Mehmet Çetin için Küçükçekmece’de birçok sanatçı dostu, yazar, şair ve siyasetçinin katılımıyla uğurlama töreni gerçekleştirildi. Dostlarının yaptığı konuşmaların yanı sıra şiirler ve türkülerle uğurlandı.
Kanser hastalığı ile mücadele eden ve bir süredir yoğun bakım ünitesinde solunum cihazına bağlı olarak yaşam kavgası veren Şair-Yazar Mehmet Çetin, 9 Kasım’da hayatını kaybetti. İstanbul’a Bağlı Küçükçekmece’de Mehmet Çetin için birçok sanatçı dostu, yazar, şair ve siyasetçinin katılımıyla uğurlama töreni düzenlendi.
Mehmet Çetin’in sadece bir şair olmadığı, Türkçe’nin ve Kürtçe’nin usta bir edebiyatçısı olduğunu Nesimi Aday, “Mehmet Çetin iyi bir devrimciydi. Devrimciliğiyle, gördüğü uzun işkencelerle, sekiz yıl yattığı hapisle, yazdığı şiirlerle, söylediği sözlerle, devrimci onurlu, iyi bir hayat yaşadı” dedi.
“O bir enternasyonal devrimciydi.”
Nesimi Aday, onun yoldaşları olarak onunla gurur duyduklarını ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü; “Mehmet Çetin’in siyasi hayatı İbrahim Kaypakkaya tarafından yolu çizilmiştir. Daha en yedi yaşındayken İbo’yla tanışmıştır. O düş, devrim yolculuğuna Ali Haydar Yıldız, Behzat, Süleyman Cihan dahil oldular. O sadece İbo’nun değil, Denizlerin, Mahirlerin, o Mazlumların da yoldaşıydı. O bir enternasyonal devrimciydi.”
“En ufak bir kararsızlığını görmedim”
Süleyman Cihan’ın kardeşi Ahmet Cihan, Çetin’e dair yaptığı konuşmada, “12 Eylül’de birlikte olmaktan onur duyduğum siyasal mücadelede aynı saflarda yer aldığım ve o mücadele içinde en ufak bir kararsızlığını görmediğim, ama 12 Eylül’den sonra da o halkın mücadelesini acılarını tek tek yaşadığı ve yitirdiği arkadaşlarını, ihaneti, mertliği, dostluğu, yoldaşlığı, sanat ve edebiyat alanına taşıdı, taşımaya çalıştı ve bunda da başardı” diye kaydetti.
“Şair hoşça kal”
Ardından Türkiye Yazarlar Sendikası tarafından ‘Mehmet Çetin’e Veda’ başlıklı mektup okundu;
“Bir düşe yoldaş olan, bir düşün yoldaşı, yazdan ve güzden komşu olduğumuz, kışın avlusunda voltaya çıktığımız, baharın ateşleri üstünden birlikte atladığımız şair hoşça kal. Ay kaçağı, tuhaf hatıralar biriktiren, doruklara bakıp içine göğü çeken ve kuşları diliyle gülen şair, aşka ve umuda açtığın kanatlarınla yaşadın bu dünyada.
Bıçak bileyen öfken de oldu bu hayatta, bir bildiri gibi içine katlandığın zamanları da yaşadın. Devletin kerpeteninde susarken de doruklarında kar vardı dağların. Taşmış nehirleri özlemen bundandı belki, Asmin’e bir ad vermen ya da adını alman bir çocuğun.
Alnında kar kokusuyla yaşadın ve bahar dağlardan insin diye güman ettin sözcüklere. Kalbinde bir kuşun telaşı çırpındı ve sustu artık… Şair hoşça kal.
Bir şarkının bir şarkıya ulaştığı yerde, yaşamın en güzel şiir olduğu yerde, alkışlar ve ağlayışlar çoğalırken, hatıradır saklayacağız fotoğrafını elbet. Seninle olana, senden kalana, seninle çoğalana saygıyla.”
Türkülerle uğurlandı
Mehmet Çetin’in Süredar eserinden bir şiir okuyan Şair Akın Yanardağ’ın ardından, sanatçı dostları sözleri Mehmet Çetine ait olan Dendar türküsünü seslendirdi.
Yapılan uğurlama töreninin ardından, Mehmet Çetin’in cenazesi defnedilmek üzere Dersim’e gönderildi.