NELSON MANDELA’NIN ANISINA!

Londra (07.12.2013) Nelson Mandela 95 yaşaında hayata veda etti. Genç yaşından itibaren Güney- Afrika beyaz ırkçılığına karşı mücadeleye yürüttü. Beyaz faşist rejim çok geçmeden terörizm suçlamasıyla tutukladı. O’nu yıldırmak, teslim almak ve diz çöktürmek için bütün gücünü kullandı. Siyah ırkın temsilcisi olan Nelson Mendala’yı içerde rehin tutan ırkçı beyaz faşistler, dışarda katliamlarla, suikastlarla, Güney-Afrika Ulusal Kongresi içinden yaptıkları provakasyonlarla, tutuklamalarla ve gözaltında kaybetmelerle siyah halkın  mücadelesini ezmeye özel önem verdiler.

Siyah halkın mücadelesini yenmek isteyen ve bunun için bütün zulüm metodlarını deneyen sadece Güney-Afrika’ya egemen olan  beyaz faşist rejim değildi. Beyaz faşist rejime en büyük ve akla gelebilecek her türden yoğun destek, başta İngiliz emperyalizmi olmak üzere, dünyanın bütün emperyalist gerici rejimleri tarafından da verildi. Bu nedenledir ki siyah halkın maruz kaldığı uygulamaların sorumluları içteki gericilik kadar dıştaki gericilerdir de!

Dünyanın değişen politik şartlarının da yardımıyla, ülkede egemen olan ırkçı-faşist rejim, Nelson Mandela ve O’nun liderliği altındaki Güney-Afrika Ulusal Kongresi ile barış görüşmelerine oturmak zorunda kaldı. Nelson Mandela bu dönemde kendisiyle barış görüşmelerine oturan rejim temsilcilerine Güney-Afrika Ulusal Kongresini adres göstererek, sadece kendisiyle değil, görüşmelerin asıl olarak dışardaki arkadaşlarıyla yürütülmesini işaret etti. Ve bu görüşmelerde tarafların istekleri kamuoyuna açıktan ilan edilerek yürütüldü.

Büyük ilerlemeler ve gerilemeler ve bazı provakasyonlar eşliğinde yürütülen bu görüşmeler neticesinde ‘köpekler girer siyahlar giremez’ diyen ırkçı faşizim yenilgiye uğratıldı. Daha sonra siyah halkın oylarıyla ülkenin cumhurbaşkanı seçilen Nelson Mandela, halkıyla beraber sıkılı yumruklarla meydanlarda zafer şarkılarını söyledi.

Dost ve düşmanın kim olduğunu gayet iyi bilen Mendela, ‘ben bir komünist değilim ama bizi en iyi onlar anladı’ sözü ile bu gerçeğe işaret etti. O’nun yüreği her daim dünya ezilenlen halklarının ve uluslarının yanında attı.

Siyah halkın mücadelesine önderlik ederken, mücadele tarihi boyunca beyaz ezilen halklara karşı düşmanlık politikasına asla sahip olmadı. 1992 yılında ‘Uluslararası Atatürk Ödülünü’ kendisine layık gören Türkiye hükümetinin bu teklifini elinin tersiyle iterek, Kürt ulusunun özgürlük mücadelesini selamladı.  Zira, Nelson Mendala, Türkiye’nin egemen sınıflarının Kürtlere karşı tutumunun ne olduğunu biliyor ve dahası, Kürtleri ve özel olarak da Dersim’lileri katletletme emrinin bizzat Mustafa Kemal gibilerinin verdiğini biliyordu. Sadece Kürtlere değil, Anadolu ve Mezepotanya’da cumhuriyet boyunca yapılan komünist avın, emekçilerin haklarının yok sayılması ve önderlerinin katledilmesi ve öldürülmeleri, Ermeni soykırımının sahiplenilmesi ve diğer dilleri, kültürleri ve Aleviler örneğinde olduğu gibi, bizzat yok sayan ve inkar edenin Mustafa Kemal’in önderlik ettiği cumhuriyet politikaları olduğunu bilecek kadar tarih bilgisine sahip duyarlı bir emekçi dostuydu Mandela!

05 Aralık 2013 akşamı Nelson Mendela’nın yaşamını yitirdiğini öğrendik. Mendela demek bir bakıma Afrika demektir. O’nun baş eğmez ve yenilmez mücadele kararlılığından öğrenerek ilerlemek ‘Yeni Bir Dünya Mümkündür’ diyenler için elzemdir.

Unutmayacağız!

YÜZ ÇİÇEK AÇSIN KÜLTÜR MERKEZİ LONDRA  

Aralık 2013