Öldüren sevgi olmaz, erkek egemenliginden insan olmaz, yaşamın adı kadın, ölümün adı erkek

Ne Saray nede Çiğdem erkek egemen sistemin kendini sürdürmek için ilk cinayetleri değildir Aksine kadınların örgütlü mücadelesi kadın katliamlarını durduracaktır Başka Sarayların, Çiğdemlerin, Tuğçelerin ve daha nice kadınların hayatlarını kurtaracak, iradelerine sahip çıkmalarını sağlayacak ve Ben kadınım deme cesaretiyle tüm ezilmişliğe ve köleliğe meydan okuyarak kendi özgürlüklerini yaratacaklardır.

ADKH (26-06-2018) ADI; ÇİĞDEM AKIN

Yaşı: 34

Cinsiyeti: KADIN

Ölüm Nedeni: KADIN DOĞMAK

Erkek egemenliği: kadınların nasıl giyineceklerini, nasıl oturup kalkacaklarını, nereye, ne zaman, nasıl, kiminle gidecekleri, kimi sevecekleri, kiminle evlenecekleri, eğitim alıp alamayacakları,  çalışıp çalışamayacakları, kaç çocuk doğuracaklarını kısacası erkekler tarafından yaşam biçimlerinin ve nasıl katledileceklerini belirlendiği bir sistemdir.

Binlerce yıl kadınlar bu sekilde erkeklerin denetimi ve baskısı altında yaşadılar. Bu baskıyı ve denetimi reddeden her kadın ya dışlandı ve hor görüldü, ya hakarete uğradı ve kötü kadın ilan edildi yada ailesi ve toplum tarafından bu şekilde psikolojik ve fiziksel şiddetin akıl almaz biçimlerine maruz kaldı ve de katledildi. Kadına karşı her hakkı kendinde gören erkek egemenliği kadınları katletmekte hiçbir sınır tanımamaktadır. Dünya üzerinde gerek Asya’da, Afrika’da gerek Avrupa;da, Amerika’da kadınlar sadece kadın doğdukları ve örf, adet, gelenek ve görenekler gibi  kendilerini hapseden kurallara uymadıkları için katledilmeye devam ediliyor. Neresi olursa olsun kadınların katillerini yasalar koruma altına almakta. En başta da kadın defalarca polise şikayet etse de gerekli önlemler alınmayıp erkeklerin kadınları katletmesi için bütün yollar açık tutuluyor.

ADI; SARAY GÜVEN

Yaşı; 47

Cinsiyeti; KADIN

Ölüm Nedeni; KADIN DOĞMAK

Bir yıl önce  öldürülen ve her defasında duruşmaları uzatılan  Saray Güven’in katil zanlısının yargılanmasında hiç bir ilerlemenin olmadığı ve aklanmaya çalışıldığını hissettiğimiz bu günlerde hukukunda erkek ve suç işleyen erkeklerle işbirliğine devam ettiğine tanık oluyoruz. Daha ilk duruşmada psikolojik olarak rahatsız olduklarına dair belgeler, mahkemelere delillerden önce sunularak, erkeklerin işledikleri cinayetlerden en hafif cezaları alarak kurtulmaları sağlanarak adeta kadın cinayetlerini teşvik etmektedirler.

On dokuncu yüzyılda liberalizm yükselen kadın mücadelesini bastırmak için, kamu ve özel alanı birbirinden ayırarak devletin özel alana yani hukuk yada adalet adı altında, erkeğe müdahale etmesini engelleyerek, erkek egemenliğini garantiye almıştır. Kadının ikincilliğinin ve maruz kaldığı her türden şiddetin  sürüp gelmesinin de teminatı olmuştur. Günümüzde kadınlar şikayet etse de devletlerin gerekli önlemleri almamasının ve de mahkemelerde erkeklerin ya hiç yada çok az cezalarla hukuk adı altında ödüllendirilmesinin kaynağında sistemin bir bütün kadının yaşamına, iradesine ve özgürlüğüne düşman olduğu gerçekliği bulunmaktadır.

Ne Saray nede Çiğdem erkek egemen sistemin kendini sürdürmek için ilk cinayetleri değildir. Aksine kadınların örgütlü mücadelesi kadın katliamlarını durduracaktır. Başka Sarayların, Çiğdemlerin, Tuğçelerin ve daha nice kadınların hayatlarını kurtaracak, iradelerine sahip çıkmalarını sağlayacak ve Ben kadınım deme cesaretiyle tüm ezilmişliğe ve köleliğe meydan okuyarak kendi özgürlüklerini yaratacaklardır.

Hem şiddet gören, hem öldürülen hem de suçlanan olmaktan kurtuluşun yolu örgütlü mücadeledir.

KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR

ÖGÜRLEŞMEK İÇİN ÜRGÜTLÜ MÜCADELEYE

AVRUPA DEMOKRATİK KADIN HAREKETİ