Cezaevlerinde süren tecrit politikasına karşı insanlık onuru için bedenini ölüme yatıran, Van Cezaevinde Kadir Karabak ve Esat Naci Yıldırım bugün itibarıyle (19-12-2018) 94’üncü gününde ölüm orucunu sürdürmekteler Ölüm orucunda olan yoldaşların sağlık durumu kötüleşmiş, ihtiyaçlarını karşılamayacak duruma gelmişlerdir
ADHK (19-12-2018) Türk devleti kendisinden olmayan toplumun değişik kesimi üzerinde baskı ve sindirme politikasını sürdürmektedir. Muhalefet eden herkesi çeşitli cezalara çarpıtmakta, hakkında mahkemeler açılmakta, savunmasız biçimde yıllarca cezaevlerinde tutmaktadır. Avrupa insan hakları mahkemesi, HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması yönünde alınan karara rağmen, halen içerde olması, diğer siyasi mahkümların hangi durumda oldukları bize ders vermektedir.
Türk devleti, Cezaevlerinde politik tutsaklara uyguladığı tecrid ve izolasyonla onları kimliksizleştirme çabası her gün daha da artmaktadır. Cezaevindeki tutsakların var olan tüm hakları gaspedilmiş, keyfi uygulamalar sürmektedir. İnsanlık onurunu zedeleyen uygulamalar devam etmektedir.
Cezaevlerinde uygulanan tecrit, izolasyon, sindirme, aileleriyle görüşmeyi engelleme, kitap ve günlük dergi vermeme, havalandırmaya çıkarmama, hücre cezası verme, soyundurma/ çıplak arama, kamaralarla gece gündüz gözleme, avukatla görüşü kısıtlama, haberleşmenin yasaklanması v.b baskılar en koyu biçimde sürmektedir. Politik mahkümlerin tüm hakları elinde alınmıştır. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin hazırladığı “F tipi cezaevleri” raporuda geniş kapsamlı bunlar belirtilmektedir.
Keza bir çok cezaevinde ve yurt dışında Kürt ulusal hareketin siyasi temsilcileri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması için açlık grevleri başlatmıştır. Uzun süreden beri cezaevinde açlık grevini başlatan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkları Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in sağlık durumundan endişe edilmektedir.
Cezaevlerinde süren tecrit politikasına karşı İnsanlık onuru için bedenini ölüme yatıran, Van Cezaevinde Kadir Karabak ve Esat Naci Yıldırım bugün itibarıyle (19-12-2018) 94’üncü gününde ölüm orucunu sürdürmekteler. Ölüm orucunda olan yoldaşların sağlık durumu kötüleşmiş, ihtiyaçlarını karşılamayacak duruma gelmişlerdir.
Kamuoyu sesizliğini koruyarak, yeni ölümleri beklemektedir. Bu bekleyişe son verilmelidir, ölüm orucunda olan Kadir Karabak ve Esat Naci Yıldırım yoldaşların talepleri kabul edilmesi ve cezaevinde süren insanlık dışı uygulamaların sonlanması için Türk devleti üzerinde baskı uygulamalıyız. Bu görev insanlık onurunda yana herkesin görevidir. Kendisine Devrimci-Demokrat, Aydın, Bilim adamı…v.b diyen herkes mutlaka harekete geçmelidir. 1996 ve 2000 yılların acılarını halen unutmadık.
Kadir Karabak ve Esat Naci Yıldırım’ın Talepleri;
“Havalandırmaların üstünü tel örgüleri ile kapattıklarından görebildikleri tek açık alan olan gökyüzü maviliğini de artık tel örgüleri ile çevirdiklerini, bu tel örgülerinin derhal kaldırılması,
Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa hücreye girilip herşey altüst ediliyor. Her gün standart sabah akşam 2 defa hücrelerin aranmasına son verilmesi,
Yasal ve bandrollü olmasına rağmen gazete ve kitapların hiç verilmediğini bu kısıtlılığın derhal kaldırılıp kitaplarının verilmesini,
Herhangi bir ideolojik içerik olmamasına rağmen ailemize yazdığımız sıradan mektuplara bile el koymakta göndermemekteler. Ve gelen mektuplar verilmemekte. Bu fiili mektup yasağının derhal sonlandırılarak mektupların verilmesini istiyorlar.”
ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)
ADKH (Avrupa Demokratik Kadın Hareketi)
SGH (Sosyalist Gençlik Hareketi)
19 Aralık 2018