PANDEMİYİ FIRSATA ÇEVİRMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ!

Pandemiyle birlikte işçilere, emekçilere muhalefet dinamiklerine yönelik saldırı ve kısıtlamaların yoğunlaştığı tarihsel bir momentteyiz. Benzer süreçler tüm dünyada olduğu gibi Avrupa ülkelerinde de yaşanıyor. Pandemiyi bahane olarak kullanan emperyalist-kapitalist sistem, emekçilerin tümünü yok hükmünde görüyor, çalışanlara sıfır zam sözleşmeleri dayatıyor,  bir günde binlercesini işsiz bırakıyor.

İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’ndan sonra en yüksek enflasyon ve yoksulluğun doruklaştığı bir Avrupa’da yaşamaktayız. Bu aynı zamanda kırıntıları da kaldırılmaya çalışılan burjuva demokrasisinin, direnme dinamiklerini bastırma, daha büyük direnişleri engelleme hazırlıkları kapsamında faşizan yasaların çıkartılmasına paralel gelişmekte. Bu yasaklamaların karşıtını, öfke ve tepkisini gündeme getiren geniş toplumsal kesimleri ortaya çıkarmaması düşünülemez.

Kiraların artışına karşı hareketler, doğanın yıkımına karşı çevreci toplumsal direniş, yeni polis ve güvenlik yasalarına karşı tepkinin örgütlenmesi, kadın katliamlarının hızla artmasına ve erkek egemen zihiyetin katillere uyguladığı toleransa karşı öfke, çığlıklaşan işsizlik ve yoksulluğun sistemi sorgulamaya evrilen aşamaları vb. kanayan gündemlerdendir.

Direniş ve dayanışma yaşatır!

Avrupa devletleri pandemi koşullarında durmadan bizlere yasaklar getirmektedir. Fakat devleşen sorunlarımıza çözüm üretmek bir yana, koşulları azami karları için değerlendirmektedir. Bunun karşısında diyoruz ki;

  1. Pandemi bahanesiyle, sömürünün derinleştirilmesine paralel yasaklarla, aşılar tekellerin insafına bırakılmaktadır. Avrupa ülkelerinin ellerinde çürümeye terk edilen aşı stokları yeni korona varyantlarının en fazla görüldüğü Afrika ülkelerine gönderilmemekte. Pandemiyi sonlandıracak politikalar yerine hala sermaye akışını, üretim ve tüketim zincirlerinin devamlılığını esas alan politikalara karşı:

 Pandemiyi çözmek yerine, bahane ederek yaşamımızı yasaklarla boğucu hale getirme!

 Aşıda patentler kaldırılsın, her türlü sağlık hizmeti parasız olsun!

 Aşılar stoklarda çürütülmesin, Afrika’ya ve aşıya ulaşamayan diğer ülkelere gönderilsin!

 Hastaneler kapatılmasın, herkesin eşit ve kolayca ulaşacağı kaliteli, ücretsiz sağlık hizmeti sağlansın!

 Sağlık çalışanlarının koşulları iyileştirilsin, yeni sağlık personeli alınsın!

  1. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri, Avrupa’da uzun mücadelelerimiz sonucu elde edilmiş bir haktır. Almanya’nın NRW eyaletinin pilot bölge seçildiği, Fransa, Hollanda ve diğer Avrupa ülkelerinde yasallaştırılan faşizan yasalara karşı öfke de azımsanamaz. NRW’de polisin özellikle yasaya karşı eylemlere saldırganlığının boyutu, toplu tutuklamalar, kısa bir süre içeresinde biri Köln, ikisi Wuppertal olmak üzere gözaltında üç kişiyi öldürmesi yeterince fikir vericidir. Bu kapsamda da;

 Toplantı ve gösteri hakkımız yasaklanamaz!

 Yeni polis ve güvenlik yasaları kaldırılsın!

 Polis şiddeti ve buna göz yumanlar derhal görevden alınsın ve cezalandırılsın!

Taleplerimizi haykırdığımız oranda sesimizi duyurabileceğimizin bilincindeyiz! Pandemi bahanesi ile sistemin saldırganlığına karşı bulunduğumuz her yerde yerel güçlerle omuz omuza mücadelemizi yükseltelim!

Avrupa Demokratik Güç Birliği – ADGB