Paraguay’da gerilla mücadelesinin ortaya çıkmasını sağlayan toplumsal, ekonomik ve politik nedenlere ilişkin isyanda org sitesinde yer alan yazı dizisini okuyucularımızla paylaşıyoruz
HABER MERKEZİ (18-01-2016)- Paraguay’da gerilla mücadelesinin ortaya çıkmasını sağlayan toplumsal, ekonomik ve politik nedenleri şöyle özetleyebiliriz
Genel Olarak Paraguay
Paraguay Güney Amerika Kıtası’nın orta kesiminde yer alan Kıta’nın yüzölçümü bakımından en küçük 4 ülkesinden biridir. Denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Brezilya, Arjantin ve Bolivya ile sınırı bulunmakta ve stratejik bakımdan önem taşımaktadır. Çok sayıda orman ve dağ manzarasına sahiptir ve çok büyük çeşitlilik gösteren hayvan ve bitki örtüsüne sahip olması en önemli özelliklerinden biridir. Dereleri, nehirleri ve haliçleriyle bölgenin en verimli topraklarına sahip ülkelerden biridir. Ülkenin toprakaltı suları dünyanın en kıymetli tatlı su kaynaklarını oluşturmaktadır.
Paraguay çok kültürlü ve iki dilli bir ülkedir. İspanyol kavimlerden, Guarani halkından ve Avrupa’dan göç eden halklardan oluşmaktadır. Resmi dilleri: Kastilya dili ve Guarano dilidir.
Toplumsal yapısı ezici ölçüde gençlerden oluşmaktadır, gençlerden oluşan bu demografik olgu ilk bakışta hemen göze çarpmaktadır. Toplam nüfusunun % 64,4’ünü 30 yaş altında olanlar oluşturmaktadır. 2011 yılında yapılan Nüfus Sayımına göre, Paraguay 6.491.714 nüfusa sahiptir. 2013 yılında yapılan ara tahmine göre Paraguay nüfusu 7 milyonu aşmaktadır. Bu genel rakamların bir ileri aşamasında ortaya çıkan olgu da şudur: Ülkenin toplam nüfusun %59’u şehirlerde yaşamaktadır geriye kalan %41 kırsal kesimde yaşamaktadır.
Paraguay’ın yasal coğrafi haritası hakkında söylenecek olan en önemli şey şudur ki: Paraguay özgür ve bağımsız bir ülkedir. Toplumsal hukuk devleti olarak kurulmuş, birlik ve bölünmezlik ilkesiyle anayasal ve hukuki formlar içinde, âdemi merkeziyetçi (Özerk) yönetimlerden oluşur. Ülke yönetimi, demokratik temsil hakkı, katılımcılık ve çoğulculuk prensibine dayanan ve insan onurunu kayıtsız şartsız tanıma üzerine inşa edilmiştir.[2]
Devlet güçler ayrılığı prensibine dayanır: Yasama, Yürütme ve Yargı. Yasama gücü Ulusal Meclis’te bulunan 45 kişiden oluşan senatörler bölümü ve 80 kişiden oluşan milletvekili bölümünden oluşur. Devlet başkanlığı ve parlamentoda görev yapma süresi 5 yıl ile sınırlanmıştır.
Paraguay’ın çok katmanlı olması bağlamında mevcut yapısı
Baskıcı, adaletsiz ve katliamcı yapısı
Paraguay’ın ekonomik faaliyetleri aşağıda belirtilen sektörlerden oluşmaktadır: Birinci olarak: Tarım ve ziraat, Çiftçilik, Avcılık ve balıkçılık (%27); İkinci olarak: Atölyelerde yapılan imalat, İnşaatçılık, Maden ve Taş Ocakları (%17), Üçüncü olarak: Elektrik ve Su, ticaret, finans kurumları, kamu ve özel sektör hizmetleri (%56).
Sektörel temelde bakıldığında, Paraguay, soya üretimi ve ihracatında[3] dünyanın en önemli 5 ülkesi arasındadır. Bu sektörde, ABD, Brezilya, Arjantin, Çin ve Hindistan’ın hemen arkasından gelmektedir. Bu alan yüklü sermaye yatırımı ve ucuz iş gücü kullanımı ile kendini göstermektedir.
Paraguay ekonomisinin baskın olduğu bir diğer alan et üretimidir. 2012 yılında tüm dünyada bu alanda 9. ülke olmuştur. Dünyaya et ihraç eden ülkeler arasında her yıl 240 bin ton et ihraç eden bir ülkedir.
Yukarıda belirtilen ekonomik alanların dışında ayrıca, mısır, buğday, pirinç ihracatından elde edilen rakam 2012 yılı itibariyle 945 milyon dolar olduğu analist Fernando Masi tarafından ortaya koyulmuştur. Sözü edilen ihracat kalemi ülkenin tüm ihracatının %18,6’sını oluşturmaktadır. Mısır, Buğday ve Pirinç üretimine ek olarak yapılan örme sepet ihracatı Paraguay’a 2012 yılında %16 olan et üretiminin sağladığı dış gelirden daha fazla gelir getirmiştir. Bunlara ek olarak soya üretimi ve ihracatı geleneksel dış gelir emtialarından biridir.
Yukarıda verilen bilgiler ışığında, en önemli çatışmalar Paraguay toprakları üzerinde boy vermektedir. Çünkü bu ülke besin ihtiyacını karşılayacak ölçüde geniş üretim ve ihracat gücüne sahip bir ülke olmasına rağmen bölgede açlık çeken en büyük halk kitlelerinin bulunduğu ülkedir.
Bu arada et ve soya ihracatı yapan büyük topraklara sahip işletmeler ve kuruluşlar Paraguay halkını aç bırakarak zenginlik elde etmekte, iç piyasada en pahalı gıda fiyatı modelleri uygulayarak zenginleşmektedir. Dünya Gıda Örgütü’nün açıkladığı rakamlara göre her gün, 1.600.000 Paraguaylı aç yatmakta, açlık çekmektedir.
Hepimizin gördüğü gibi, özel sektör toplumsal sorunları çözmeye yönelik hiçbir çözüm getirmez, ayrıca önerilen çözümlere hiçbir katkı sunmadığı da şaşırtıcı değildir. Çünkü sektörün kendisi bitmemek veya sona ermemek için bunu yapar. Bu açıdan etkisiz ve yetersiz bir devlet de katalizör görevi görür yani sorunları daha da ivedi hale getirir ve katmerleştirir. Böylelikle yoksul halkın sırtına daha ağır yükler bindirir. Sözde artan sosyal yatırımlar, sözde endüstrileşme ve sözde ilerleme politikaları bu uçurumun daha da derinleşmesine çanak tutar. Halbuki, halktan toplanan vergilerle yapılması gereken kamu yatırımlarının nasıl israf edildiği nasıl har vurup harman savrulduğu geçen her senede yıl be yıl gözler önündedir.
Araştırmacı Walter Zarate’nin yaptığı 2000-2009 yılları arasındaki dönemi kapsayan çalışma cari harcamalar, toplam harcamaların % 78’ine ulaştığını ortaya koymuştur. Bu rakama %4 hesap hatası oranlarını da eklediğiniz de rakam %80 olmaktadır. Yani halkın 100 lirasının 80 lirası cari harcama olarak cebinden alınmakta olup asla ve kat’a kendisine yatırım olarak dönmemektedir.[4]
Özünde yapısal değişikliklere dayalı gerçek bir çözüm olmamasına rağmen, en azından devletin, gelirlerinin büyük bölümünü sürdürülebilir toplumsal yatırımlara veya gelirini en acil ve gerekli sektörlere yöneltmesi beklenir ama tam tersine takındığı tavır ve aldıkları inisiyatif bu yanlış gidişatı daha da güçlendirmekten başka bir işlev görmemektedir.
Öncelikle, cari harcamaların oluşturduğu yüksek oran göze çarpmaktadır ve bunun yanı sıra kamu gelirlerinde de karanlık politikalar mevcuttur. Paraguay’ın vergi yapısı, %13 oran ile Güney Amerika’nın en düşük vergi yüküne sahiptir. Aynı araştırmacıya göre, Paraguay’ın vergi rejiminde “toplanan vergilerin %67,2 sinin tüketim vergisi kaleminde toplanması ile dikkat çekmektedir ve bu rakamın sadece 1/3’ü kira ve faiz vergisidir. Halbuki Güney Amerika ülkelerinin büyük bölümünde durum bunun tam tersidir. Yani, toplanan vergilerin büyük bölümünü temelde kira ve faiz gelirinden alınan vergiler oluşturmaktadır.”
Bu bağlamda, egemen ve zengin sınıf iktisadi girişimlerinde sayısız vergi ayrıcalıklarına sahip olmanın keyfini çıkarırken yoksul halk bu vergi düzeninde en fazla zarar gören kesim durumuna düşmüştür. Örneğin, 2011 yılında toplanan vergi gelirlerinde, tarımsal faaliyetlerden elde edilen faiz ve kira vergisi oranı sadece ve sadece % 0,45 ama buna karşın katma değer vergisi oranı %52,2’dir.
Tek kişiye ait büyük çiftlikler: 200 yıllık mevcut gerçeklik
Topraklar ve üzerinde yaşayan nüfus hakkında yapılan araştırmaya göre,[5] ki bunlar Almanya İşbirliği Ajansı desteğiyle yürütülen bir araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlardır, bütün mesele eski zamanlarda devredilmiş toprak sahipliğinden kaynaklanan problemlerde düğümlenmektedir : “Paraguay savaşı sona erince, Paraguay Devleti ülkeyi ayağa kaldırmak yani tekrar inşa etmek için gereken ekonomik kaynaklara sahip değildi bu yüzden her şeyden önce yeni üretim sistemlerinin kurulmasına ihtiyacı vardı.
Büyük ekonomik kriz öncesinde dayatılan ekonomik gelişme modeli yüzünden Devlet, finansal gelir elde etme stratejisi olarak elindeki Kamu Kuruluşlarını satmaya karar verdi. İşte bu sebeple, Rodriguez de Francia yönetimi boyunca devletin elinde bulunan tüm topraklar özel kuruluş ve kişilere satıldı. Toprakları satın alan bu kişi ve kuruluşların büyük çoğunluğu yabancı şirketler ve yabancılardı. 1883 senesinden başlayarak kamu topraklarının satılması, İngiliz-Arjantin, Brezilya ve Fransız şirketleri tarafından ülkenin istismar edilmesine yol açtı. Bu şirketler ülkenin Doğu’su ve Chaco bölgesinde büyük arazileri elde ettiler.
Ülke topraklarının bu şekilde satılması, 19. yüzyılda yaşanmış en büyük vatan haini yağmalardan biridir. Bu vatan hainliği diktatör Stronista döneminde de bütün hızıyla devam etmiştir. Herkesin gözü önünde cereyan eden bu utanç verici durumun verilerine göre, Paraguay’ın ekilebilir yani verimli topraklarının %80’inden fazlası yabancılara peşkeş çekilmiştir. Bu toprakların sahipleri nüfusun %2’sinden daha az olan bir topluluktur. Bu rakamlar tahmin veya öngörü değil yetkililer tarafından açıklanan resmi rakamlardır.
Diktatörlük döneminde hiçbir denetim olmadan birçok arazinin tapusu verildiği, kontrolsüz biçimde toprak sahipleri türediği analist ve anketör Francisco Capli[6] tarafından kayıt altına alınmıştır. Paraguay’da ülke topraklarının tamamı 530.000 km2 dir ve toprağının 410.000 m2 si yabancı kişi ve işletmeler tarafından kullanılmaktadır.
“Sözde Demokrasi” döneminde bu konuya ilişkin en ufak bir adım atılmadı ve ilerleme sağlanmadı. Mevcut durum diktatör Rodiriguez de Francia döneminde olduğu gibi devam etmiştir.
PARAGUAY’DA YOKSULLUK
“Latin Amerika’nın Toplumsal Panoraması-2012” adlı belgede, Latin Amerika Ekonomik Komisyonu 2011 yılında Paraguay’daki yoksulluk oranının %49,6 olduğunu ve açlık sınırında yaşayanların oranını ise %28 olarak açıkladı.
Paraguay yetkilileri bu rakamları yalanlayarak Komisyon’un hesaplamalarının modası geçmiş yöntemlerle yapıldığını iddia ettiler ve devletin resmi yoksulluk rakamını %33 olarak açıkladılar.
Ancak, UNICEF, 2013 yılında, çocukların %43’ü yoksulluk içinde yaşadığı için Paraguay’ı uyardı ve bu durumun iyileştirilmesi için yatırım programlarının arttırılmasını istedi.
Çocukların yaşadığı yoksulluğun artmaya devam ettiği ve en temel hakları olan eğitim hakkına bile ulaşamadığını da eklememiz gerekiyor.
Yine UNICEF’in verilerine göre 227.000 çocuk hiçbir eğitim almıyor, 300.000 çocuk ise çalışmak zorunda kalıyor. [7]
Ekonomi Analisti Véronica Serafini’ye göre “yoksulluk, güven içinde olmamak, yetersiz beslenme, okuma yazma bilmemek, en düşük seviye ilk ve orta eğitim bile alamamak ve sağlık hizmetlerinden mahrum olmak” Paraguay’ı ilerlemenin yavaş ve sarsıntılı olduğu bir ülke olarak Latin Amerika’da en kötü performans gösteren ülkelerin ilk sıralarına yerleştiriyor.[8]
Yukarıda anlatılan köklü nedenlere, devletin ilgisizliği ve toplumun refahı için ideal koşullar oluşturmaktan uzak olan ekonomik sistemin yetersizliği ekleniyor ve sosyal katmanlarda derin çatlaklar meydana geliyor. Ekonomik şartları görece iyi olan aileler, zaman içinde toplumun yoksul katmanlarının bir parçası haline geliyor. Elde edebildikleri “en iyi seçenek” yabancı ülkelerde son derece kötü çalışma koşulları altında, sağlık hizmetinden mahrum, ailesinden ve sevdiklerinden uzakta sefalet içinde yaşamak oluyor.
“Genişleyen Ufuklar: Paraguay’ın Uluslararası Göçü” adındaki çalışmaya göre: Ülke nüfusunun %92’si [9] başka ülkelere göç ediyor. Göçün en temel nedeni iş bulma umududur.
Gerçekten de, 2010 yılı sonunda ülkemizin içine düştüğü yoksulluk ve eşitsizlik tavan noktasına ulaştı, kişi başına düşen yıllık gelir sıralamasında listenin son sırasında yer alan Bolivya’nın bir sıra üstünde yer aldı. Paraguay’da, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla % 15.3 oranında büyümesine rağmen kişi başına düşen yıllık gelir sadece 5.208 Dolar. Bu rakam, IMF [10] tarafından resmi olarak açıklanmış veridir. Aynı IMF, en savunmasız toplum katmanlarının yerle bir olması pahasına neoliberal politikalar uygulanmasını öneren kuruluştur.
Sağlık Sektörünün Temel Özellikleri
Paraguay’ın sağlık göstergeleri, Güney Amerika Ortak Pazarı’na üye olan ülkeler arasında en vahim durumda olandır. Bölgedeki ülkeler arasında, Pan Amerikan Sağlık Örgütü / Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının verilerine göre sağlık alanında hiçbir önemli iyileştirme yapılmayan ülkedir.
Paraguay, anne ölümlerinin en yüksek oranlarda bulunduğu ülkeler arasında yer almaktadır. Anne ölüm oranları Arjantin ve Uruguay’ın çok üstündedir. Aynı şekilde, çocuk ve bebek ölümleri komşusu olan ülkelerden hatırı sayılır biçimde yüksektir. Resmi verilere göre, en yüksekten aza doğru sıralandığında Paraguay 34., Arjantin 24., Uruguay 12. sırada yer almaktadır.
Çocuk ve bebek ölümlerinin oranı %80’e ulaşmaktadır. Bu oranın %60’ı, 5 yaşına gelmeyen çocuklardan oluşmaktadır. Bunu önlemek ya da azaltmanın yolu; kadınlar için kapsamlı sağlık hizmeti, doğum kontrol yöntemleri, doğum ve yeni doğan döneminde yeterli bakım, anne ve çocukların beslenme şartlarının iyileştirilmesi ve yaygın çocukluk çağı hastalıklarını önlemeye yönelik sağlık sistemidir. Resmi verilere göre, önlenebilir nedenler olmasına rağmen çocuklar her gün ölmeye devam etmektedir.
Dr. Julio Torales [11]”Sağlık hakları, cinsel haklar ve üreme hakkı konusunda, Paraguay’da içinde bulunduğumuz durumda üremeye bağlı nedenlerden dolayı kadınların temel hakları yadsınamaz biçimde ihlal edilmektedir. Gebelik, kadınlar için istihdam ayrımcılığında önemli bir faktör olmaya devam ediyor, bu durum ulusal ve uluslararası hukukla korunan haklara karşı yapılan açık bir ihlaldir” diyor.
Doğanın yok edilmesi
Paraguay’ın doğal zenginliklerinin ve özellikle bazı ekonomik sektörlerle ilgili olarak aktüel kapsamı salvemoslo.com.py isimli internet sayfasında “Gelişigüzel avlanmak, hayvan türü ticareti ve kaçakçılığı, ormanların irrasyonel biçimde işletilmesi ve istismar edilmesi, aynı şekilde irrasyonel çevresel dönüşümler, tarımsal kullanım ve hayvancılık için ormanların yok edilmesi, büyük mera ve otlakların soya bitkisi yetiştirme alanlarına dönüştürülmesi, toprak ve su kaynaklarını kirletmek, hidroelektrik barajları vasıtasıyla nehirler üzerinde yapılan değişiklikler, egzotik türlere yapılan müdahale, doğal zenginlikleri ciddi biçimde azaltan ve ekosistemlerin tamamen yok olmasına neden olan faaliyetlerdir.
Doğal sistemler, hızlı dönüşüm sürecinden dolayı büyük zarar görmektedir gerek hayvan gerekse bitki türleri habitatlarını kaybetmektedir. Bunlardan birçoğu neslinin tükenmesi tehdidi altındadır.
Denetimsiz ve planlama yapılmadan yürütülen bu kalkınma modeli şu anda birçok türün kaybolmasının başlıca nedenlerinden biridir” diye açık biçimde tarif edilmektedir.
Ayrıca, çevrenin korunmasından sorumlu Hükümet Sekreterliği, Mayıs 2011 tarihinde yayınladığı bildiride türlerin kitle halinde yok olduğu konusunda uyarıda bulunarak “Paraguay’da bulunan 350 den fazla hayvan ve bitki türü yok olma tehlikesi altındadır” demektedir. [12]
Aynı bildiride belirtildiğine göre, gelişigüzel orman kesimi ve tek türden ürün yetiştirmek için arazi genişletme uygulamaları yüzünden, Paraguay’da, her yıl 123 bin hektar orman yok edilmektedir.
Uluslararası ve ulusal büyük endüstri kuruluşları arkalarına yetkililerin desteğini alarak su kaynaklarını kirletmektedir. [13] Bu durumun en yakın ve en çarpıcı örneği, Ypacaray Gölü ve Mavi Göl’de meydana gelenlerdir. Bu göllerin rengi, sularının kirletilmesinden dolayı bugün yeşile döndü ve bunların tamamı hükümetin ilgisizliği ve gözünün önünde özel sektör tarafından yapıldı.
Çevre katliamına önemli bir başka örnek de çokuluslu Cargill [14] şirketinin içine bulaştığı davadır. Devlet tarafından verilen izinler, yetkililerin yolsuzlukları ve işbirlikçiliği, ülkenin doğal zenginliklerinin korunması ve insanlarının onurlu bir yaşam sürdürmesi mücadelesini içinden doğurabilecek siyasi kontrol eksikliği ve bilinçten yoksunluğu
Her şeyden önemlisi, doğaya verilen zararla ekosistemin bozulması yanında bölgede yaşayan çiftçi ailelerin çevreden doğrudan zehirlenmesi durumu daha da ağırlaştırmaktadır, böylelikle hastalık ve ölümler yaygınlaşmaktadır. Buna ek olarak ailelerin kentsel alanlara göç dalgasına neden olmaktadır; belli başlı büyük şehirlerde yoksulluk ve dilenciliğin artmasının kökünde yatan önemli bir nedendir. [15]
Ailelerin göç etmesi ile ilgili olarak, merhum araştırmacı Tomas Palau [16] “soya ekimi yapılan 125.000 hektar arazi her yıl düzenli olarak genişletilmektedir ve bu nedenle her yıl bölgenin yerlisi olan 9000 bin aile yerinden yurdundan göç ettiğine” işaret etmektedir.
Yani, köylü ve çiftçi ailelerin çevreden doğrudan zehirlenmesine, çokuluslu büyük şirketlerin tek tip ürün yetiştiriciliği ve devletin buna suç ortaklığı yapması neden olmaktadır, kırsal alanda yaşanan durumun ciddiyetini ağırlaşmaktadır.
Yukarıda belirtildiği gibi bu yazı, araştırmacı Gustavo Rojas’ın “Paraguay’da Arazilerin Tek Elde Toplanması ve Arazi Piyasası” isimli makale ile desteklenmektedir. Bu araştırma verileri “1991 ile 2008 yılları arasında tüm tarımsal üretim üzerinden hane halkı üretiminin brüt değeri %70’den %32’ye düştüğünü, ayrıca aynı dönemde arazilerin tek elde toplanmasının derinleştiğini ve arazi eşitsizliği, bilimsel gösterge değerlerine göre hesaplandığında dünyanın en yüksek oranına sahip olduğunu” göstermiştir.
Devam edecek…
Kaynak: http://www.cedema.org/uploads/Ibanez_R-2013.pdf
Notlar
- Rogelio İbanez tarafından yapılan bir araştırmanın özeti
- 1992 yılında yapılan Paraguay Ulusal Anayasası’nın 1.ci maddesi
- Bakliyat ve Yağ ekinleri İhracatçı ve tüccarlar Odası (CAPECO), 2012.
- Walter Zarate. (2010) Paraguay Kamu Harcamaları ve Bütçe (2011) Paraguay Vergi Sisteminin Analizi. Analiz Merkezi ve Paraguay ekonomisinin yaygınlaştırılması.
- ADEPO (2006). Toprak ve Nüfus: Paraguay’da yeni bölgesel dinamikler
- Ulus Günlüğü’nde « Paraguay’da arazi dağılımının molotof kokteyli, siyasi krizi tetikledi » başlığı adı altında yayınlanan makale, 22 de junio del 2012.
- UNICEF, 2013. Çocuklara yatırım
- Aylık Durum Analizi, Mart 2013. Analiz Merkezi ve Paraguay ekonomisinin yaygınlaştırılması.
- Genişleyen Ufuklar : Paraguay Uluslararası göçü 2009
- “Ekonomik Perspektifler: Amerika, değişen rüzgarlar, yeni politika zorlukları, IMF. 2011
- Ünlü Doktor, üstlendiği diğer görevler arasında Uluslararası Af Örgütü’nün Paraguay Başkanı olarak görev yaptı.
- www.seam.gov.py/component/content/article/612.html
- Dijital günlük yayın, 2 Ağustos 2012. http://ea.com.py/letrinasresiduos-industriales-y-agrotoxicos-contaminan-agua-mineral-que-bebemos-segun-ambientalista/
- Yayın, 22 Eylül 2011 http://vivapy.wordpress.com/2011/09/22/ingeniero-denuncia-peligro-de-contaminacion-del-rio-paraguay-por-parte-de-cargill/
- Konunun daha ayrıntılı bir çalışması kitapta bulunabilir Un estudio más pormenorizado del tema puede encontrarse en el libro “ Uluslararası büyük Şirketler ve İnsan Hakları ihlali. Üç topluluğun durumu » BASE – IS, 2012.
- Zirai İlaçlar ve Böcek İlaçları Yasası. Guillermo Ortega, BASE-iS. 2007
Kaynak: isyandan.org