Dostlarımıza daha önceden ifade ettiğimiz şeyi yeniden ifade etme gereksinimi duyuyoruz. Bizler Partizan geleneğinin yaratıcıları ve devamcıları bir kurumuz. Bir tarihi kendisinden muaf görenler tarihi çarpıtarak halka sunanlardır. Partizan bir tarihtir, bu tarih kimsenin tekelinde olmayıp, kimse de bu noktada uyarı yapma lüksüne sahip değildir
HABER MERKEZİ (27-03-2014)- Demokratik Haklar Federasyonu’nun Dersim’deki yerel seçim çalışmalarına dair Özgür Gelecek sitesinde çıkan yazıyla ilgili, DHF Dersim örgütlülüğü bir açıklama yaptı. Açıklamayı öneminden dolayı okurlarımızla paylaşıyoruz.
“Asılsız ve dayanağı olmayan iddialar devrimci olamaz!
Devrimci siyaset yürüten kurumlar ve kişiler iddia ettikleri söylemleri temellendirmek ve bilimsel yöntemle sunmak zorundadır. Kulaktan dolma eleştiriler yapılamayacağı gibi bilimsel metottan uzak yöntemlerle de doğruya ulaşılamayacağı kesindir. Bizi doğruya ulaştıracak tek metot meseleleri özüyle kavrayıp daha sonra bir sonuç çıkarmaktır. Doğru olan, her daim dayanağı olan bilimsel olandır.
Özgür Gelecek sitesinde “Dersimde Seçim Çalışmaları… Devrimci Olan Gerçeklerdir” başlıklı bir haber yayınlanmış, yayınlanan haber içerisinde DHF’ye yönelik eleştirileri barındıran bir yazı kaleme alınmıştır. Bahsini ettiğimiz yazının bir amaçtan kopuk, bütünselliği olmayan, eleştireyim de gerisi önemli değil mantığıyla kaleme alındığı görülüyor.
Bu yazıda daha önceden de yabancısı olmadığımız bir meseleyi ele alınmıştır. Yerel seçim süreci içerisinde DHF’nin politik kitle çalışmalarında Partizan vurgusu yaparak oy toplamaya çalıştığı iddia ediliyor…. Dostlarımıza daha önceden de ifade ettiğimiz şeyi tekrardan ifade etme gereksinimi duyuyoruz. Bizler Partizan geleneğinin yaratıcıları ve devamcıları bir kurumuz. Bir tarihi kendisinden muaf görenler tarihi çarpıtarak halka sunanlardır. Partizan bir tarihtir, bu tarih kimsenin tekelinde olmayıp, kimse de bu noktada uyarı yapma lüksüne sahip değildir.
‘İsim’ üzerinden siyaset yapanlar politika üretemeyenlerdir, ilkelerinden taviz verip meselelere pragmatist yaklaşanlardır, doğruyu gördüğünü iddia edip yanlış tutum belirleyenlerdir. Köy köy dolaşıp ‘Onlar Partizancı değil, asıl Partizancı bizleriz’ deyip siyaset yapanlardır. Bu tarz DHF’nin değil Özgür Gelecek’in tarzıdır. Bu tarz bugüne özgü bir tarz değildir, on yıllardır alışılagelmiş bir tutumdur. Bu tutumlarında ısrar edenler gerçeği görmek istemeyenlerdir. Bu siyaset tarzı özünü küçük burjuva dokusundan almıştır.
Bizler siyaset yaparken ‘İsim’ üzerinden değil ideolojik politik duruşumuz ve ilkelerimizle siyaset yaparız. Bu bağlamda bizi kitlelerle bütünleştiren ‘İsim’ değil siyasetimiz ve politikamızdır. Bizler Kaypakkaya geleneğinden geldiğimizi ispatlama çabası içerisinde değiliz. Bu çabaya girenler ise tereddüt ve kaygıları olanlardır.
Özgür Gelecek’in bir diğer iddiasında ise DHF’nin çarpıtma yaparak ve dedikodu geliştirerek kafa bulanıklığı yaratma çabası içerisinde olduğu ifade ediliyor.Bakalım bunu temellendirmek için ne diyorlar… ( Nazimiye’den aday çekme pratiğini masaya koyarak halktan oy istemekteler. Güç birliğinden çekildiğimiz yönlü dedikoduları belli zaman aralıklarında tazeleyerek kitlemizi etkilemeye çalışmaktalar) diye yazı devam etmektedir. Özgür Gelecek’in iddia etmiş olduğu durumun somut hiçbir karşılığı olmadığı gibi kulaktan duyma ifadeler ve bilimsellikten uzak duygusal refleksler üzerinden kendini var etmiştir. Özgür Gelecek bir siyaseti temsil etmektedir. Doğal olarak kendine özgü siyasi bir hedefi ve taktik politikaları vardır. Bu politikalar içerisindeki tutumu bizatihi Özgür Gelecek’in sorunudur. Adaylarını çekip çekmemesi kendi bileceği bir meseledir. Bizi bu tip sığ tartışmalara çekerek kendi politik hata ve yanlışlarını örtbas etme çabası güdülmektedir. Yine DHF cephesinden Özgür Gelecek’in Güç Birliği’nden çekilip çekilmemesi tarafımızca çok önem arz etmemektedir. Bizi güçlendirecek olan Güç Birliği’nden çekilmeniz değil, bizim ideolojik politik çizgimizdir. Siyaset yaparken farklı devrimci bir siyaseti dışlayarak ve karalayarak siyaset yapılmayacağını dostlarımızın bilmesi gerekir. Dedikodu yapıldığı iddianız var ise eğer bunu ilk olarak somutlaştırmanız ve somut bilgiler üzerinde eleştirmeniz gerekmektedir. Ve böylesi durumlarda ifade ettiğiniz olguların gerçekliği var ise hukuksal iletişim kanallarını kullanıp bu noktada görüşmeler yapmanız gerekirdi. Aksine böyle bir görüşme yapılmamış, politik olmayan reflekslerle hareket edilmiştir. Evet, Özgür Gelecek’in de dediği gibi yalana ve dedikoduya dayalı siyaset yapılmaz. Ve buna paralel olarak mesnetsiz iddialar ve temeli olmayan söylemler üzerinden de eleştiri sunulmaz. Eleştiriler gerçekçi ve tutarlı olmak zorundadır.
Sonuç olarak yazılan yazı sadece eleştiri sunmak adına yazılmış, kısır tartışmalara yol açan ve öngörüsü olmayan bir yazıdır. Bu tablo kendi karmaşıklığını göz önüne sermiştir. Doğru, gerçek ve bilimsel olanla hareket etmek elzemdir. Bundan bağımsız geliştirilen her tutum devrimci siyasetten uzak küçük burjuva anlayışların yansımasıdır.
DHF olarak kullandığımız dil, girmiş olduğumuz pratik esasta ifade edilen gibi ayrıştırıcı değil bütünleştirici ve yapıcıdır. Bizler yerel seçimleri ele alırken politik kitle çalışması olarak ele alırız. Buradaki esas amacımız kitlelerle ilişkileri ileri noktaya taşımak ve onları politikleştirmektir. Meseleye oy olarak bakmadığımızı Özgür Gelecek de bilmektedir. Çalışma tarzımızı çarpıtmaya çalışan anlayış gerçeği görmek istiyorsa olaylara objektif bir gözle bakması yeterlidir. Bundan dolayıdır ki dostlarımızın da eleştirisi suyu bulandırmaya yönelik değil berraklaştırmaya yönelik olmak zorundadır.”